Ben söylemiyorum, rakamlar söylüyor..
Menderes Türel, başkanlık yaptığı 5 yıllık dönemde Antalya’da o güne kadar yapılan bütün hizmetlerden daha fazla hizmet üreterek rekorlara imza attı..
Kente inanılmaz bir canlılık getirdi..
Kent içinde kilitlenen trafiği rahatlatma çalışmaları ile toplu taşımaya getirdiği sistem “dünya standartlarında” iken, Antalya halkının rahatına düşkünlüğü ile siyasetçilerin bunu kullanması yüzünden seçimi kaybetti..
Ama..
“Hizmet çıtası”nı o kadar yukarılara taşıdı ki..
Mustafa Akaydın için bu çıtayı aşmak çok zordu..
Başkan seçileceğine kendisi de inanmıyordu..
Seçilince, Türel’in performansını aşamayacağını gördü..
Ve..
Seçimlerden önce başlayan “Türel fobisi”nin esiri haline geldi..
O günden beri de, “Menderes’in izlerini Antalya’dan kazımak, bu arada adının kötü anılmasını sağlamak” için her türlü yolu denemeye başladı..
Hatırlayın..
Antkart, 100. Yıl Projesi, katlı kavşak çalışmaları gibi, çok önemli hizmetlerin hepsini (giderebilme imkanı olmasına rağmen, çeşitli bahanelerle) durdurdu..
Elinden gelse Antray’ı da kaldıracaktı, ama buna gücü yetmedi..
Ne yaptı?
Seçimden sonra en geç 6 ay içinde çalıştırabileceği tramvayı (mecburen) 2 yıl oyaladı..
Kaldırma çareleri aradı, bulamayınca devreye sokmak zorunda kaldı..

Buna benzer en az 10-15 konu daha var..
Ama, amacım bunları saymak değil..
Seçim yaklaştıkça Akaydın’daki bu “Türel fobisi”nin giderek arttığını anlatmak..
“Yalanlarla gerçekleri iyi izleyin” demek..

Geçen hafta yaptığı toplantıdaki “internet kaynaklı” iddialarına Türel, “resmi kaynaklı” belgelerle cevap vermiş ve Akaydın’ı “yalan söyleme hastalığı” anlamına gelen “mitomani hastası” olmakla suçlamıştı..
Akaydın 3 gün sonra yeniden bir toplantı düzenleyerek dün yine basının karşısına çıktı..
Yine “resmi olmayan” bazı belgeler göstererek, Türel dönemiyle ilgili suçlamalarda bulundu..
Ve ardından, “olayları kaşımazlarsa başka dosya açmam.. Kaşırlarsa gerisine karışmam” gibi absürd, bu milletin hakkını korumakla görevli birine hiç yakışmayan bir söz söyledi..
“Olayları kaşımazlarsa başka dosya açmam.. Kaşırlarsa gerisine karışmam” ne demek?
Bu söz; “sen benim harcamalarımla ilgili konuları fazla kaşıma, ben de senin harcamalarını işte böyle ortaya dökerim” anlamına gelmez mi?
Yani, bir çeşit tehdit olmuyor mu?

Bu sözlerinden sonra, Akaydın’ın söylediği veya söyleyebileceği hiçbir şeyin benim için önemi yoktur, olmayacaktır da..
Eğer Menderes Türel, bu milletin parasını çar-çur etmişse, birilerine peşkeş çekmişse, bunun hesabının sorulmasını sağlamak Mustafa Akaydın’ın birinci görevidir..
“Bu hesabı sordum, soruşturma istedim” diyor..
Sormuş da ne olmuş?
Hepsi ya mahkemede reddedilmiş ya da müfettişler herhangi bir suç unsuruna rastlayamamış..
Türkiye bir hukuk devletidir ve “şeriatın kestiği parmak acımaz”..
Verilen kararları yok saymak, hukuka saygısızlık değil midir?
Akaydın buna rağmen, dün “olayları kaşımazlarsa başka dosya açmam.. Kaşırlarsa gerisine karışmam” diyor..
Varsa bir yolsuzluk, “resmi belgelerle” ortaya koy ve git dava aç gereği yapılsın, milletin hakkı korunsun..
Bu tehdit niye?

Dünkü yazımda anlattım..
Akaydın yeniden “aday” gösterilebilmek için her yol deniyor..
Kendisini de şimdiden (neredeyse) aday olmuş gibi görüyor..
Bununla da yetinmiyor..
“Eyvah karşıma Türel çıkacak” korkusuyla, Türel’i Ak Parti aday göstermesin diye “kafa karıştırıcı” ama “resmi belgesi olmayan” iddialarda bulunuyor..
Ne diyeyim..
“Korkunun ecele faydası yok”tur..

………………………………………………….

CHP tüzüğü ve önseçim..

Dün CHP Antalya Milletvekili Arif Bulut aradı..
“Kök ve Erkan niye alevlendi” başlıklı (dünkü) yazımı okuduğunu, “tüzük ve önseçim”le ilgili bir düzeltme yapma gereğini hissettiğini söyledi..
Ve şu bilgileri verdi:
“Antalya basınında sık sık CHP’deki tüzük ve önseçimle ilgili hatalar yapılıyor..
Tüzüğümüzde, sadece ‘milletvekili seçimleri’için önseçim yapılacağı belirtiliyor..
Yerel seçimler için ‘önseçim yapılır’ diye bir hüküm yok..
Ama; Parti Meclisi veya MKYK isterse yerel seçimler için de bir önseçim kararı alabilir..”
Arif Bulut’a teşekkür ediyorum..
Bir eksikliğimizi veya bir yanlışımızı böylece düzeltme imkanı bulmuş olduk..

Öte yandan..
Sayın Bulut, Kök ve Erkan’ın açıklamaları konusuna girmek istemedi..
“Yerel seçimler için şimdiden hiçbir şey söylenemeyeceğini, çünkü ‘Yerel Yönetimler Yasası’nın henüz son şeklini almadığını, ne olacağı konusunda bir sürü belirsizlik olduğunu, bu nedenle şimdilik herhangi bir yorum yapmayı da doğru bulmadığını” söyledi..
İlgilenenlere duyurmuş olalım..