Dünkü yazımdan sonra bir hayli etki-tepki aldım.
En keyiflisi de, “Akaydın, hiçbir iş yapmamasını türlü bahaneler üretip, suni gündemler yaratarak geçiştirmesinden bu millet bıktı. Sen de bunu yüzüne karşı söylemişsin. Yüreğine kurban, ağzına sağlık” olanıydı.
Birilerine abartıyorum gibi geldi değil mi?
Geldiği yere kadar.
Bir yorum da, “Hoca Türel’e mitomani hitabından gönderme yapıp, bildiğimiz Türkçe’yi kullanırsan daha yakışık alır demiş ama, Vedat bey senin soruna da kendisi Ajitasyon yaratmaya çalışıyorsun cevabı vermiş. Peki bu ne oluyor” diye yapılmış.
Ben ne diyeyim arkadaş.
Antalyalı zaten benim yerime denilmesi gerekeni diyor.
Şekil A’da olduğu gibi.
Hoca’nın basın toplantısının ardından, AKM’deki bir başka odada Akaydın ve İl Yönetimi ile birlikte çay içtiğimizi de belirtmiştim ya.
O sohbette İl başkanı Devrim Kök, “Muratpaşa İlçe Başkanımız Ercan Erkan olayı yanlış yere götürmüş. Bizim ön seçim şartımız yerel seçimlerdeki meclis üyeleri ve genel seçimlerdeki milletvekili aday belirlemeleri ve sıralamaları içindi” cevabı vermişti.
** ** ** ** ** **
Dursun Gündoğdu, uzun yıllarını verdiği gazetecilik mesleğinden emekli olup, internet gazeteciliğiyle günlerini geçiştirirken, adı önce Antalya Gazeteciler Cemiyeti’nin yaklaşan kongresi öncesi başkan adaylığı ile anıldı.
Şu sıralar da, CHP’den siyaset yapmaya soyunduğundan bahsediliyor.
Daha doğrusu bahsedilmekten ziyade, Gündoğdu’nun bu düşüncesini Konyaaltı’nda hayata geçirme uğraşı olduğunu tespit ettik.
Nitekim.,
Devrim Kök ile Ercan Erkan’ın, “Ön seçim isteriz” başlıklı toplantısında kendisi ile ilgili yapılan yorumlar, o yorumların arasında da Konyaaltı isminin geçmesinden sonra, Dursun Gündoğdu’nun her siyasetçi adayının yaptığı gibi soluğu Ankara’da alması, işin ciddiyetini ortaya koyuyordu.
Dün sabah erken saatlerde, İl Yönetimi’nden hatırı sayılır (!) birisiyle başkent yoluna düştüğünü öğrendiğimiz Gündoğdu, Genel Başkan Kılıçdaroğlu ile mi görüştü yoksa bir başka üst düzeyden mi icazet istedi bilemiyorum.
Hatta.,
Ben Dursun Gündoğdu’nun Ankara’ya gidişinden, “İlle de ön seçim” diye direten, “O ön seçimi biz sadece meclis üyeleri için talep ettik” diye de ekleyen İl Başkanı Kök’ün haberdar olduğuna adım gibi eminim.
Asıl mesele.,
Değerli meslektaşım ve sevgili büyüğüm Dursun ağabeyim Konyaaltı’na başkan olmayı mı düşünüyor yoksa meclis üyesi mi?
Cevabı şimdilik sanırım yoktur.
Yoktur dediğime bakmayın.,
Var canım var.
O da ‘Yıldırım’ hızıyla Ankara’dan döner dönmez kendisine sorduğumuzda ortaya çıkacak.
Başkan adayıysa Ankara’ya gitmekte haklı.
Ancak.,
Eğer ki gönlünden geçen meclis üyeliği ise, ön seçim şartını ortaya koyup, bu konuda kararlılığını dile getirip, aksi olması halinde istifadan bile bahseden İl Başkanından icazet alması yeterli değil mi?
Değil.,
Çünkü asıl icazeti verecek olan ön seçimdeki delegeler.
Merak bu ya.,
Dursun Gündoğdu CHP’ye üye mi ki?
Dursun ağabeyimiz Ankara’dan döndükten sonra, “Siz ne hayali kuruyorsunuz ki? Ben Başkent’e CHP’li birisiyle, CHP’li birisinin röportajını yapmaya, yani gazeteciliğimi uygulamaya gittim dese.”
Bizim, “Pardon” dememiz yeterli.
Biz deriz demesine de, Dursun Gündoğdu Konyaaltı konusuna, “pardon” der mi ki?