Büyükşehir Başkanı Mustafa Akaydın, her gün bir şeyler “üfürüyor”..
Bununla da kalmıyor..
Bilboard’lara, kendisinin yapmadığı hizmetleri “kendisi yapmış imajı verecek” afişler bile astırıyor..
Örneğin..
“Temiz bir Antalya” başlığı ile Bekir Kumbul ve Menderes Türel’in yaptığı hizmet olan “Hurma’daki Arıtma Tesisleri”nin fotoğrafını yayınlıyor..
Bunu gören de, “Valla bravo Akaydın’a, bak adam Arıtma bile yapmış” diyor..

Aslında Akaydın’ı kutlamak gerekiyor..
Adam, Antalya için elle tutulur hiçbir hizmet yapmadığı halde, “yapmış gibi” konuşuyor, anlatıyor, insanların gözünün içine baka baka “doğru olmayan şeyler” söylüyor..
Örneğin..
“Arazi tahsisi” dışında, ne projesinde, ne yapımında, ne de parasında en küçük bir katkısı olmadığı halde, “Akvaryum”u kendi projesi olarak gösteriyor..
Bu ve buna benzer “gerçek olmayan” şeyleri öylesine rahat söylüyor ki..
İlginçtir, halk da “doğru olmadığını bildiği halde” O’na inanıyor..
Ben de buna şaşırıyorum..
“Acaba” diyorum, “ben bu Akaydın’a inananların yaşadığı kentte yaşamıyor muyum?”

Önceki gün Kemer’de, “İl başkanım bana genel siyaseti yasakladı” demiş ve kendine, “Hocanın bir bildiği var” şeklinde yeni bir slogan belirlediğini söylemiş..
İnsan, bir kere olsun “doğru” söyler..
Hem bu sözüne, hem de genel siyaset konuşmayacağına inandınız mı?
“İl Başkanım” dediği kişi “ekürisi” Devrim Kök..
Devrim Kök’ü zaten kendisi idare ediyor..
Yani..
Genel siyaset yasağını kendi kendine getirmiş oluyor..
Güya…..

CHP’li dostlarım anlattı..
Akaydın, kendisini eleştiren gazetecilerle ilgili, “bunlara niye bir şey söylemiyorsunuz” diyenlere, “ben memnun oluyorum, bedava reklamımı yapıyor” diyormuş..
“Reklamın iyisi-kötüsü olmaz” düşüncesi, rahmetli Zeki Müren’den Akaydın’a geçmiş demek ki..
Ama..
Buna da inanmayın..
Çünkü..
Kendisini eleştiren gazetecilerle ilgili açtığı dava sayısı o kadar çok ki, tahmin bile edemezsiniz..
Hemen hemen hepsini kaybettiği için, bunlardan hiç söz etmiyor tabii..

Akaydın geçtiğimiz gün de, “Menderes Türel’i haklı çıkaran” bir açıklama yaptı..
“Tramvay yanlış yatırım, günde 40 bin kişi taşıyor, benim aldığım kırmızı otobüsler bile 38 bin kişi taşıyor” dedi..
Aslında Akaydın burada bir hizmeti küçümserken, farkında olmadan Türel’in doğru bir yatırım yaptığını da itiraf etmiş oldu..
Hani Allah ayağına dolaştıracak ya..
Önceki seçim çalışmalarında “niye metro değil de cadde tramvayı” diye yerden yere vurmuştu..
Akaydın, “metro yapsaydı ya” diyenlere de Türel’i savunmuş oldu..
Hatırlarsanız, “Niye metro değil” diye eleştirenlere, “metro için saatte taşınacak yolcu sayısı 25 bin civarında olmalı, DLH ancak buna izin veriyor” diye cevap veren Türel’i yine en çok Akaydın ve CHP’liler eleştirmişti..
Şimdi..
Akaydın, “günde 40 bin kişi taşıyor” açıklaması ile Türel’in niye metro değil de cadde tramvayı yaptığını haklı çıkartıyor..
Çünkü..
Günde 40 bin kişi taşıyorsa, bu saatte (14 saat çalıştığını farz edersek) 3 bin yolcu taşıyor anlamına gelir..
3 bin yolcu taşıyan bir raylı sistem ise metro değil, “mecburen” cadde tramvayı olmak zorundadır..

Bu da Türel’in “doğru bir yatırım” yaptığının ispatıdır..
Türel’in Akaydın’a bir “teşekkür” etmesi lazım artık..

Resmi olarak hala “CHP’nin Büyükşehir adayı” olmadığı halde, kendisini aday ilan Akaydın’ı iyi takip edin..
Eğlendirmeyi çok seviyor ya..
Her gün “üfürdüklerini” dinleseniz, eğlencenin doruğuna çıkarsınız..
Bence bu fırsatı kaçırmayın..
30 Mart son gün..