Alt yapı gidişatı sadece skorlarla elde edilen göstermelik galibiyetlerle başarılı görüldükçe alt yapıdaki çalışmalar geriye doğru gidiyor.

Çünkü başında yönetici durumunda olan insanlar bu tür durumdaki takımların çalıştırıcıları kendilerini yeterli buluyorlar ve kendilerine artı koymayı gerekli bulmuyorlar.

Alt yapıda özellikle de kendilerine rakip gördükleri takımlara karşı elde edilen galibiyetlerden sonra bir alkış tufan gidiyor.

Diyelim ki alt yapıda Antalya şampiyonluğu abartmıyorum NBA şampiyonluğu gibi kutlanıyor.

Yıllar önce NBA’de antrenör 11 defa şampiyonluk kazanmış Phill Jackson'un Antalya Belek’te tatil yaptığını Serik’in duayen basın emekçisi rahmetli Mehmet Kırdı'dan davet aldıktan sonra Belek’te kaldığı 5 yıldızlı oteline gidip otelin lobisinde kendisiyle tanıştığımızda mütevazı, sakin bir insan bulmuştum karşımda.

Türk basketbolunun da başarı ve şampiyonluk dolu hayatlarında mütevazılıklarını gördüğüm rahmetli Mehmet Baturalp, Aydan Siyavuş, Osman Erverdi, Önder Seden, Fehmi Sadıkoğlu, Atakan Karakaplan ile tanışmış, onlardan çok şeyler öğrenmiş birisi olarak mütevazı yaşam tarzlarına şahit olarak gözümde daha da büyüdüler.

Türkiye genelinde alt yapılarına baktığımız zaman maalesef birkaç istisna dışında bulundukları yerleri kendilerine ve bilgilerini yeterli bulmaktalar.

Halbuki basketbol, ufku geniş insanların içine girdiği bir okyanustur.

Bu okyanusta mesafe alabilmek, rüzgarlara kapılmadan, savrulmadan, faydalı ve iyi şeyler yapabilmek, en önemlisi insan yetiştirebilmek, uzun yıllar bu okyanusta boğulmadan kalabilmek için rotayı doğru çizip hedefe gitmek gerekiyor.

Burada iş yöneticilere düşüyor, kendilerine çizilen senaryolara kanmadan, yarışmacı takım antrenmanları yerine yetişmeye yönelik antrenmanlara isteyerek, ileriye dönük sporcu yetiştirilmesinde ısrarcı olmasıyla gerçekleşecektir.

Alt yapıdaki çocuklarımız doğru çalışmalarla doğru hedeflere ulaşacaktır.

Gönlünüz dostluk ve spor dolsun.