Hurma ticareti kılıfı
15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişiminin ardından FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü yeni oluşum içerisine girmiş, bu kapsamda Antalya ve ilçelerinde yeni esnaf yapılanması için paravan olarak hurma ticareti adı altında terör örgütüne finans ve kaynak sağlandığı ortaya çıkmıştı. İstihbarat ile terör biriminin polisleri; bağış-himmet adı altında para toplandığını, toplanan bu paraların sözde mağdur aile olarak nitelenen tutuklu, hükümlü veya kamudan ihraç edilmiş örgüt mensuplarının ailelerine ayni ve nakdi ihtiyaçlarını karşılamaları için verildiğini tespit etti. Ayrıca toplanan paraların; henüz deşifre olmamış üniversite eğitimi alan öğrencilerin ihtiyaçları için kullanıldığını belirledi. Şüphelilerin örgütsel birlikteliği sağlamak ve örgütü diri tutmak amacıyla örgüt üyeleri ile belirli aralıklarla toplantılar düzenlendiği tespit edildi. Toplantılara yer temini edildiği, ayrıca adli mercilerde işlemleri devam eden örgüt mensuplarını takip etme ve ihtiyacı olanlara hukuki destek vermek için avukat sağladığı belirlendi.
Örgütsel dokümanlar ele geçirildi
Polisin yaptığı operasyonda; bir kısım şüphelilerin evlerinde ve saklandıkları yerlerde yapılan aramalarda terör örgütü elebaşısı Fetullah Gülen’e ait kitap ve örgütsel doküman ve çok sayıda dijital materyal, TL, Euro ve Dolar cinsinden para ele geçirildi. Dava dosyasındaki soruşturmada da örgüt hiyerarşisi içerisinde, örgütsel faaliyetlerle maddi durumu iyi olan ve örgüte bağlı esnaf/tüccar kişilerden güçleri oranında örgüte destek amaçlı para toplama faaliyetleri konu edildiği belirtildi. Davanın iddianamesinde “Para toplama faaliyetinin örgüte finansman sağlamak amaçlı olduğunu gizlemek maksadıyla örgüt mensupları hurma satışını kılıf olarak kullanmışlardır. Gerek para toplayan şüphelilerin faaliyetleri ve telefon görüşmelerinden, gerekse maddi destek sağlayan şüphelilerin faaliyetleri ve telefon görüşmelerinden hurma alım satımı işinin suçlamadan kurtulmaya yönelik olduğu anlaşılmakta, etkin pişmanlıktan yararlanan şüpheliler de ifadeleriyle bu durumu doğrulamaktadır” denildiği görüldü.
Tanınmış isimler de var
Operasyonda 32 sanık gözaltına alındı. Soruşturma aşamasında dosyası tefrik edilen şüpheli Kenan Çelik hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan kovuşturmaya yer olmadığına dair ek karar verildi. Ancak Çelik daha sonra başka bir davadan dolayı yine bu dava dosyasına dahil oldu. Aralarında Antalya’nın tanınmış iş insanı ve esnafının da yer aldığı Abitter Özsarı, Adem Bayar, Ali Uçar, Ayhan Mavier, Celil Partal, Cemil Türkmen, Cezmi Atan, Ejder Şamcı, Fahrettin Yılmaz, Halil Tulpar, Harun Özdal, Hayri Coşkun, Hikmet Tepecik, İbrahim Yüksekvicdan, İsmail Şahin, Mehmet Biçen, Musa Koç, Nadir Temel, Nazmi Özokur, Nuri Muhammet Uçmaklı, Nusrat Mirza, Ömer Camgöz, Ramazan Altuntaş, Ramazan Soyçiçek, Recep Mert, Recep Sevim, Sebahattin Gökçe, Taner Yanasavur, Uğur Yılmaz, Yücel Demirelma, Zeki Gökçek isimli 31 sanık hakkında 30 Mart 2021 günü iddianame hazırlandı.
Etkin pişmanlıktan faydalandılar
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından 2018 yılındaki soruşturmaya istinaden; bir kısmı tutuklu, tutukluyken tahliye edilen ve/veya adli kontrol tedbirleri uygulanan sanıklar hakkında, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması isimli silahlı terör örgütüne üye olmak suçlamasıyla hazırlanan iddianame mahkemece kabul edildi. İddianamede itirafçı bazı sanıkların etkin pişmanlıktan faydalandırılması veya cezalandırılmaması talep edildi. Şüphelilerin yargılamalarının yapılarak üzerlerine atılı suçun sabit olması halinde eylemine uyan maddeler gereğince cezalandırılmaları istendi. 31 sanıklı davanın üçüncü duruşması Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Kasım 2021’de görüldü. Dosyada Ramazan Altuntaş halen tutuklu yargılanıyor, Harun Özdal ise aranıyor. Mahkeme, dijital inceleme raporu ve dosyaya gelen bilgi ve belgelere yönelik olarak savunma için süre isteyen taraflara gelecek celseye kadar süre verilerek 27 Ocak’a ertelendi. Ancak Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dava aşamasında, Kenan Çelik’in hakkında, aynı mahkemedeki başka davada silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan dava açıldığı, diğer bazı sanıklar hakkında ise kazanç müsaderesi talebi ile kamu davası açıldığı belirlenerek bahse konu dosya, dava dosyası ile birleştirildi. Böylece dava dosyasındaki sanık sayısı yine 32 oldu.
İş güvenliği dokümanı hazırlamışlar
FETÖ/PDY tarafından oluşturulan Yeni Esnaf Yapılanması içinde aktif görev alan örgüt mensuplarının, emniyet güçlerinin takibinden kurtulmak için yapması ve dikkat etmesi gereken hususlara ait bilgilerin yer aldığı ve Antalya ilinde ele geçirilen dokümandaki ifadeler ise herkesi şaşırttı. Zira terör örgütü üyelerinin, polisten kaçabilmek ve örgüt faaliyetlerini devam ettirebilmek için Antalya özelinde çok çeşitli taktikler geliştirdikleri, polisin nelere dikkat ettiğini, polisin taktik, şüphe ve inceleme yöntemlerini yazdıkları, yaya ve araçla yapılan polis takibinden kurtulma yöntemleri, mobil cihazları kullanma ve temizleme yöntemleri ve benzeri çok sayıda bilgiye yer verdikleri görüldü.
Sefer-i Hümayun nitelemesi
İddianamede FETÖ/PDY terör örgütünün Antalya Esnaf Yapılanması Sorumlusu Ramazan Altuntaş; İzmir Esnaf Yapılanması Sorumlusu ise Musa Koç olarak anlatıldı. FETÖ/PDY içerisinde çok etkili bir konuma sahip olan Ramazan Altuntaş’ın, örgütsel faaliyetler kapsamında şehir dışına çıkacağı/başka şehirlerden davet aldığı zamanlarda kendisine Sefer-i Hümayun nitelemesi yapıldığı, bu şehir dışı seferlerini; Osmanlıda padişahın başkumandan olarak bizzat ordusunun başında bulunduğu seferlerle eşdeğer gördüğü, diğer bir bakış açısıyla, FETÖ/PDY içerisinde hiyerarşik yapı dahilinde üst konumlarda bir faaliyet yürüttüğü, tutuklu/hükümlü olanlar ve aileleri ile ilgili ise yine örgüt adına maddi/manevi destek, ayni ve nakdi ihtiyaçlarının karşılanması gibi faaliyetlerde bulunduğu, bundan ötürü de örgüt tarafından kendisine Vefa kod adının verildiği iddianamede yer aldı.
Sempatizan esnaftan para toplandı
FETÖ/PDY terör örgütünün Antalya Esnaf Yapılanması Sorumlusu Ramazan Altuntaş isimli sanığın kullandığı telefon hatlarının HTS dökümlerinin incelenmesi neticesinde, HTS döküm tarih aralığında toplam 101 FETÖ/PDY şüpheli/sanığı ile 1549 kez iletişim ve irtibat kurduğu tespit edildi. İddianamede Ramazan Altuntaş ve FETÖ’den kapatılan Rasanet Vakfı Mütevelli Heyetinden Adem Bayar’ın FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne finans toplama, diğer şüphelilerin de anılan örgüte finans sağlama faaliyeti içinde olduklarını vurgulandı. Sanıkların bazen olay tarihinde işletmeciliğini kendilerinin yaptığı veya ortağı olduğu öğrenilen işletme ve iş yerleri, bazen kendilerine ait evlerde, bazen birbirlerinin ev ve iş yerlerinde bazen de farklı noktalarda, etkin pişmanlıktan faydalanan isimlerin ‘esnaf abisi’ olarak nitelendirdiği diğer sanıklarla bir araya gelerek toplantılar yaptıkları, iftar programı adı altında örgütsel buluşmalar tertipledikleri, örgüte yardım için para alışverişinde bulundukları, bazı sanıkların birbirlerinin evlerinde gerçekleştirilen buluşmalarda FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen’i anarak dualar okudukları, örgütsel ritüelleri yerine getirdikleri öğrenildi. Bu kapsamda iddianamede bir sanığın “Bu toplantıdaki sohbetleri ve okumaları Ramazan Altuntaş veya Kenan Çelik yapıyordu. 7/24 isimli örgüte ait siteden açılan Fethullah Gülen’e ait yazılar ya da örgüt mensubu diğer yazarlara ait yazılar okunuyordu. Fethullah Gülen’in videoları açılıp dinletme usulü ile bulunanlara dinletiliyordu. Gülen’e ait kaynakların çoğu toplandığından okumalarda internet üzerinden yapılıyordu, akabinde Kur’an okunup dua edilerek faaliyet sonlandırılıyordu…” ifadesi de dikkat çekti.
Teknik takiple yakalandılar
İddianamede yer alan ifadelere göre, geniş bir coğrafyada yer alan Antalya’da farklı ilçelerde ikamet eden dava sanıkları; olay tarihinde bir kısım sanıkların iş yeri veya evlerinde, farklı tarihlerde ve saatlerde, dikkat çekmemek amacıyla farklı kişi sayısıyla toplanarak örgütsel faaliyetler veyahut para toplamak için birçok kez bir araya geldi. Bu durum; telefon dinlemeleri, fiziki takip, baz istasyonu sinyalleri, HTS kayıtları, ihbar ve etkin pişmanlıktan faydalanan sanık ifadeleriyle birer birer tespit edilerek delillendirildi. Bazı sanıkların yakalanmamak için cep telefonunu yanına almayarak toplantılara katıldığı, ancak otel kayıtları veya fiziki takip sonucu alınan görüntülerle bu durumun belgelendiği iddianamede yer aldı.
Şükrü AĞIRMAN
Kaynak: Haber Merkezi