Antalya, turizmini kırsala taşımalıdır
Umut Özen
Günümüzde rekabet yalnızca ürünler veya firmalar arasında değil ülkeler ve kentler arasında da yaşanmaktadır. Bu nedenle, rekabet avantajı elde etmek isteyen kentlerin, kendilerine has marka olmalarını sağlayabilecek özelliklerini belirleyip bunlardan faydalanmaları gerekir. Her kent, bir diğer kentten ayırt edici özelliklere ve farklılıklara sahip olduğundan marka olarak kabul edilebilir. Ancak marka değerini yakalamak ve kenti marka haline getirmek için çaba gerekiyor. Bu yüzden, artık şehirler de kaynaklarını daha etkin kullanmak, yaşanabilir mekanlar yaratmak, cazibe merkezi haline gelebilmek adına pazarlamadan ve kent markalaşmasından faydalanıyor. Burada amaç, şehre ziyaretçi sayısını artırarak kentin adını duyurmak bu sayede satılabilir olmak. Artık birçok şehir belediyesi, kentini pazarlamaya çalışıyor. Ülkemizde de belediyelerin büyük çoğunluğunda bu anlayış egemen olmaya başladı. Kentin doğal yapısı, mimari yapıları, kentte düzenlenen faaliyetler kent markasına yardımcı olan unsurlardan sadece bazılarıdır. Ancak markalaşma sürecinde, kenti marka haline getirmede yaşanan sıkıntılar ve sürecin zorluğu yadsınamaz bir gerçektir. Antalya’nın sahip olduğu arkeolojik, kültürel ve doğal ve coğrafi kaynakları bölgenin farklılaştırıcı gücünün daha iyi anlaşılmasına neden oldu. Bir kentin markasının güçlü bir marka haline getirilmesi için öncelikle o kentte marka olmayı destekleyecek değerlerin ve niteliklerin bulunması gerekiyor. Antalya, turizm ve tarımı ile marka değerini büyütmek için çaba gösteriyor. Başta Antalya Büyükşehir Belediyesi olmak üzere Kaş’tan Gazipaşa’ya kadar tüm belediyelerin yaptığı başarılı çalışmalar sayesinde bu kente her yıl milyonlarca yerli ve yabancı tatilci geliyor. Genel idarelerinin de çabaları yadsınamaz. Yeterli mi yetersiz mi? Bu tartışılır. Güneş, kum ve denizini pazarlayan Antalya, turizmini kırsala taşımalıdır. Bunun adına siz ister köy, ister yayla deyin. Antalya özellikle daha çok yabancı tatilciye doğal güzelliklerini göstermelidir. Kırsalda alt yapı eksiklerini genel ve yerel idarelerin rahatlıkla gidereceğine inanıyorum. Elmalı, Korkuteli, İbradı, Akseki ve Gündoğmuş’un daha fazla kalkınması turizm ile sağlanır diyorum.
Yorumlar