Ligde varlık gösteremeyen Antalyaspor, Ziraat Türkiye Kupası’nda yarı finale kadar çıktı.

Yarı final ilk maçında rakibi Eskişehirspor’u deplasmanda 1-0 yendi.
Önceki gün de rövanş maçı vardı. Antalyaspor bu maçın ilk yarısını da Diarra’nın golüyle önde tamamladı.
Artık “Finaldeyiz” diye düşünürken aldı beni derin bir düşünce.
Zira bu futbolcu kadrosuna olan inancımı yitirmiştim.
Ligdeki performansları ruhlarını kaybettiklerini gösteriyordu. Ve ben de bunun tanığıydım. Aynı ruhsuzluk kendini gösterir mi diye düşünürken Emre Güngör’ün kendi kalesine attığı gol beni yanıltmadı. Birden bire buz kestim, “Eyvah” dedim. Sonrası çorap söküğü gibi geldi ve final biletini kendi elimizle Eskişehirspor’a hediye ettik. Eskişehirsporlu futbolcuları üstün mücadelelerinden dolayı kutluyorum. Antalyasporlu meslektaşlarına da örnek olmalarını diliyorum.
Sevgili Antalyasporlular maalesef Antalyaspor ruhunu kaybetmiş.
Bir avuç taraftar kahrolurken teknik heyet ve futbolcular bildiğini okuyor, bir şey olmamış gibi hareket ediyor. Yönetim de tüm bunlara seyirci kalıyor. Dolayısıyla tüm bunlar bizi karamsarlığa itiyor.
Antalyaspor daha önce de küme düştü. Belki bu sezon da düşer. Bunu çok sorun etmiyorum. Beni kahreden futbolcuların sorumsuzluğu, formanın ağırlığını hissetmemeleridir. Bunu kabullenemiyorum, içime sindiremiyorum.
Elbette bir tek suçlu yönetim, teknik heyet ve futbolcular değil. Taraftarından siyasetçisine, basınından sivil toplum kuruluşu temsilcilerine kadar herkesin kötü gidişatta sorumluluğu var. Bu kentte 19 yıldır gazetecilik yapan biri olarak özeleştiri veriyorum ve Antalyaspor’a yeteri kadar sahip çıkmadığımızı ifade ediyorum. Bunun en güzel örneğini dün çıkan yerel gazetelere bakarsanız anlarsınız. Sayısı 20’ye yakın olan gazetelerimizden kaçı Antalyaspor’un bu önemli maçına yer vermiş. Bu sayı bir elin parmaklarını geçmedi. Sanırım bu da ne demek istediğimi anlatmaya yeter.
Bu arada, sivil toplum kuruluşları, siyasiler ve taraftar için de ileriki günlerde yazacaklarımın olacağını belirtir, iyi hafta sonları dilerim.