Acısıyla tatlısıyla sezon sona erdi.
Antalyaspor açısından aksiyonlu bir sezon geride kaldı.
Kırmızı beyazlı ekip, bir yandan 13 maçlık yenilmezlik rekoru kırdı, diğer yandan küme düşme korkusunu son ana kadar ensesinde hissetti.
Ziraat Türkiye Kupası’nda gol yemeyerek finale kaldı.
Başkan Ali Şafak Öztürk hiç beklenmeyen ve zamansız bir anda istifa etti, kısıtlı kadro ligin ikinci yarısına takviye yapamadan girdi. Çünkü ödemeler yapılmadığı için transfer tahtası kapalıydı.
Günlerce kimin başkan olacağı tartışıldı, kimse aday olmadı.
Böyle bir kaosta deyim yerindeyse Antalyaspor tarihinin en güçlü yönetimi oluştu. Başkan Mustafa Yılmaz liderliğinde oluşan yönetim kurulu, kısa sürede başarılı işlere imza attı.
Siyasiler ve iş insanlarının yeterince destek vermediği yönetim kurulunun, tüm zorluklara rağmen göreve devam edeceği belli oldu.
Ancak işlerinin kolay olmadığını söyleyebilirim.
Öncelikle kısıtlı kadroya ciddi takviyeler gerekli. Yönetimin bunun için en az 7 oyuncuyu transfer etmek için kolları sıvadığı biliniyor. Geride bıraktığımız sezonda özellikle gol yollarında sıkıntı yaşayan Antalyaspor’un hücum bölgesine ciddi bir takviye yapacağını düşünüyorum. Tabi bunun için paraya ihtiyaç vardır. Başkan Mustafa Yılmaz başta olmak üzere yöneticilerin elini cebine attığını biliyoruz. Geliri yok denecek kadar az olan bir kulübün bunu sürdürmesi gerçekten zor. Dolayısıyla Antalya Valisi Ersin Yazıcı başta olmak üzere siyasilere, kentin dinamiklerine ve iş insanlarına bu konuda ciddi görev düşüyor. Dilerim destekleri bu kez boyunlarına atkı takmanın ötesine geçer.
Sadece transfer edilecek futbolcular için değil, aynı zamanda kalanlar için de ciddi bir bütçeye ihtiyaç var.
Antalyaspor’da yeterince şans bulamayan Bahadır Öztürk, Ferhat Kaplan, Gustavo Blanko, Orgill gibi futbolcuların sözleşmesi geçmiş dönem yönetimi tarafından uzun tutulmuş. Bu oyunculara talip çıkmazsa sözleşme gereği takımda kalacak ve ceplerine belki de oynamadan milyonları indirecekler. Yönetimin bu konuda da işi hayli zor gözüküyor.
Tabi sürecin doğru yürümesi için transfer komitesine büyük görev düşüyor. Hata yapma lüksleri yok. Daha önceki dönemde yönetimde bulunan ve bizzat transferle ilgilenen bazı isimlerin yeniden komitede olması handikap olabilir diye düşünüyorum. Zira yukarıda isimlerini yazdığım futbolcuların Antalyaspor’a transferinde bu kişilerin payı, imzası var. Dolayısıyla kaygı duymamak elde değil. Umarım bu düşüncemde yanılırım.
Özetle Antalyaspor’u maddi manevi zor günler bekliyor. Bugüne kadar maddi anlamda ciddi katkı sunan yöneticiler bu desteği daha ne kadar sürdürebilir. Kentte bir bütünlük sağlanmazsa tarihinin en güçlü yönetimi bile tıkanabilir. Bugünden bu uyarıyı yapayım istedim.