Türkiye, Avrupa’da üniversite mezunu işsizliğinde ilk sıraya yerleşti. Avrupa İstatistik Ofisi Eurostat’ın yayımladığı güncel verilere göre, Türkiye, üniversite mezunu işsizliğinin genel işsizlik oranını geçtiği tek Avrupa ülkesi oldu. Bu durum, yükseköğretim diplomasının istihdama dönüşmediği bir tabloyu gözler önüne seriyor. Eurostat’ın verileri, Avrupa ülkeleri arasında dikkat çeken bir farklılığa işaret ediyor: Üniversite mezunu işsizliği, Türkiye dışında hiçbir Avrupa ülkesinde toplam işsizlik oranını geçmiyor. Türkiye’de ise üniversite mezunlarının işsizlik oranı, genel nüfustaki işsizlik oranından daha yüksek. Bu sonuç, yükseköğretimin istihdam garantisi olmaktan çıktığını, özellikle genç nüfus için üniversite mezuniyetinin iş güvencesi sağlayamadığını gösteriyor.
Üniversite enflasyonu ve işsizlik
Uzmanlara göre bu durumun temel nedeni; plansızca artırılan üniversite kontenjanları, istihdam alanlarının sınırlılığı ve nitelikle örtüşmeyen eğitim politikaları. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) verilerine göre, Türkiye'de 2003 yılında 53 devlet üniversitesi bulunurken, bu sayı 2018'de 129'a yükseldi. 2024 itibarıyla ise toplamda 129 devlet ve 75 özel/vakıf üniversitesi olmak üzere 204 üniversite faaliyet gösteriyor. OECD'nin açıklamasına göre, Türkiye'deki bu hızlı üniversite genişlemesi, kısmen hükümetin "her ilde bir üniversite kurma" politikasından kaynaklanıyor. OECD'nin Türkiye masası, yükseköğrenim mezunu sayısının, diploma gerektiren işlerin sayısından daha hızlı arttığını belirtiyor. Bu durum, üniversite diplomasına sahip olmanın eskiden sağladığı iş bulma kolaylığı ve yüksek ücret gibi avantajları azalttığına işaret ediyor. Bu veriler ışığında, Türkiye'nin üniversite mezunu işsizliği sorununa yönelik kapsamlı politikaların önemini vurgulamak gerekiyor.