Bugün kadına-erkeğe, gence-yaşlıya, öğrenciye-çalışana- siyasetçiye-işadamına seslenmek istiyorum..
Dün “kin ve nefret” dolu bir fotoğraf karesi vermiş, bunun bir “Türkiye resmi” olduğunu söylemiştim..
“Yüzlerindeki ifade korkunç.. Kin ve nefret dolu.. Uzlaşma-anlaşma-sevgi-hoşgörü bitmiş” demiştim..
Bugün bu konuda söyleyeceğim birkaç sözüm daha var..
“İnsanların çıldırmışlık hali”ni biraz deşeceğim..
Yazacaklarım, hepinizi çok yakından ilgilendiriyor..
Umarım, kulak arkası edilmez..

Bir şeyi aklımızdan hiç çıkartmayalım..
Kızgınlığa kızgınlık..
Saygısızlığa saygısızlık..
Hoşgörüsüzlüğe hoşgörüsüzlük göstermekle..
Hiçkimse kimseye “üstünlük” sağlayamaz..
“Tatmin” de etmez..
İnsanoğlu bunu düşünemeyecek kadar “çıldırmış” olmamalı..

Aslında insanların “çıldırmışlık” hallerini her gün her konuda ve her yerde çokça görüyoruz..
Son yıllarda..
Her yaştan insanda, hemen her yer ve ortamda “bu hal” var..
İstisnalar dışında bütün insanlar, “göstermesi gereken normal davranışlar”ını neredeyse unuttular..
Aşırı kızgınlık..
Şiddet eğilimleri..
Tahammülsüzlük..
Hoşgörüsüzlük..
Ve saygısızlık..
Herkesi etkisi altına almış ve götürüyor..
Bakıyorsunuz..
Bu durumdan kurtulmak isteyen, bunun için gayret gösteren de yok..
“Peki, bu insanlar sokakta böyle ise, acaba evlerinde nasıllar” diye düşünüyorsunuz..
Ve ister istemez aklınıza “şiddet araştırmaları” geliyor..
Sonunda..
Şiddet mağduru olarak ortaya çıkanların..
Sokakta şiddet gösterisi yapanlar olduğunu görüyorsunuz..

Oysa..
Şiddete şiddetle karşılık vermek, bir başka şiddeti davet etmek anlamına gelir..
Biraz kendinizi kontrol etseniz..
Saygı gösterseniz..
Sevseniz..
Hoşgörülü olsanız..
Aynı şekilde karşılık göreceksiniz..
“Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır” sözü bunun için söylenmiştir işte..

Her şeyi deniyorsunuz..
Bir de bunu deneyin..
Size zarar veren, sizi insanlığınızdan uzaklaştıran o “çıldırmışlık hali”nizden nasıl kurtulduğunuzu hayretle izleyeceksiniz..
Bu da sizi huzura ve mutluluğa taşıyacak..
Haydi..
Biraz gayret..