Antalya ili kıyılarının batısında son şehir olan Kalkan’ın bir adı da Kalamaki’dir. Bu şehir, eskiden Feniküs denilen bir körfezin ucundadır. Bu körfezin ağzı 3 mil (1.852X3= 5.556 mt) genişliktedir. Poyraz cihetine doğru olan uzunluğu da buna yakındır. Körfez fazla derindir ve cenup/güney kısmı açıktır.

Kalkan Körfezi’nin doğusundaki medhal/giriş burundan başlayan yüksek ve sarp kıyının Port Vari’ye kadar olan uzunluğu on bir mildir. Bu medhal burnu civarında Fornaki Adaları denilen üç küçük ada vardır. Bunların tam kıble cihetinde iki ufacık ada daha vardır ki bunlara Prason Adası denilir.

Kalkan Körfezi’nden itibaren keşişlemeye doğru sahilin dokuz millik kısmı yüksek ve sarptır. Karşısında birçok küçük adalar vardır. Bunlardan en büyüğünün adı Sen Corciyo’dur. Bu adanın iki mil şimali şarkîsinde/kuzey doğusunda Marati Adası vardır.

Kalkan Körfezi’nin sekiz buçuk mil şarkında/doğusunda, batı lodos istikametinde uzanan Vati Limanı vardır. Vati, Rumcada ‘uzun’ manasınadır. Filhakika bu limanda hiçbir iskele yoksa da lodos fırtınalarında gemiler için iyi bir sığınak vazifesini görür. Bu limanı teşkil eden Vati yarımadasının batı tarafında, yerlilerin Ada Burnu dedikleri Vati Burnu vardır. Bu burnun iki mil kadar doğusunda Longos adında küçük bir liman daha vardır.

Bu limandan sonra Meis Adası gelir. Ecnebi haritalardan bir kısmında bu adanın ismi Kastelorizo olarak gösterilmektedir. Eskiden bu adaya Sisen veya Meğiyet denilirdi. Bu kelimenin aslı Arapça’dır ve ‘Kızıl Hisar’ manasınadır. Vati yarımadası ile Meis Adası’nın doğusundaki denize gemiciler Kastelorizo Körfezi adını verirler.

Longos Limanı’nın doğusunda ve kıyıdan biraz geride eski Andifilo veya Antifellüs şehrinin harabeleri bulunmaktadır.

Bu eski şehrin bulunduğu sahada ve tam kıyıda bugün Kaş şehri bulunmaktadır. Tanınmış büyük Türk gemicisi Piri Reis’in eserinde bu şehrin adı Andeko olarak yazılıdır. Fırtınalı havalarda gemilerin barınmasına müsait olmayan bu limanın müsait iskelesi de yoktur. Küçük deniz nakil vasıtaları, kıyıdaki kayalara ve tahta bir iskeleye yanaşarak yük ve yolcu getirip götürürler.

Kaş ile Vati Limanı arasına karadan bir çeyrek süren bir yol vardır; halbuki denizden bu iki liman arasındaki mesafe altı mildir. Kaş Limanı’nı tutmayan rüzgarlar şunlardır: Yıldız, Poyraz ve Karayel.

Kastelorizo Körfezi’nin poyraz köşesinde ve yerlilerin Bayender İskelesi dedikleri Port Sevedo Limanı, Longos Limanı’ndan daha muhafazalıdır. Limanın başında dil gibi bir kara parçası denize uzanmıştır, bu parça adeta bir iskele vazifesini görür. Bu limandan sonra kıyı, bir yarımada etrafında, muhtelif istikametlerde kıvrılmaya başlar ve batıya doğru bir burun vücuda getirir. Yerliler buna Ulu Burun derler. Bu burundan sonra Panli İskelesi ve daha sonra Tuğ Burnu görünür. Bu burun Akdeniz’deki büyük garp akıntısının ikiye ayrıldığı yerdir.

Bu akıntının kollarından biri Meis’in cenubuna doğru gider, diğer kol ise Kastelorizo Körfezi’ni dolaşarak Vati kanalından çıkar. Sürati saatte yarım mille bir buçuk mil arasındadır.

Tuğ Burnu’nun iki milden biraz fazla lodos cihetinde bulunan Hipsili veya İstroncil Adası’nın yüksekliği iki yüz metredir. Bu adanın cenup burnu üzerinde on bir metre yükseklikte bir deniz feneri vardır. Bu fener, her beş saniyede bir ışık saçar. Fenerin deniz sathından olan yüksekliği olan yüksekliği iki yüz metre kadardır. Işığını, yirmi mil açıktan geçen gemiler görebilirler.

Tuğ Burnu’nun doğusunda Üzüm İskelesi ve bundan sonra da Hisar Limanı bulunmaktadır. Bu koyun kıyılarında eski zamanlardan kalma mezarlar vardır. Hisar Limanı’nın şimalinde denize biraz çıkıntılı burun üzerinde Sisli Tepe görünür. Limanın doğu medhalinde Alimertaryo Adası bulunur. Piri Reis bu adaya Akıntı Adası adını vermiştir. Filhakika bu ada ile kara arasında bulunan Kar Boğazı’nda keşişlemeye doğru kuvvetli bir anafor vardır ve burada rüzgârların kararsızlığı görülmektedir.

Tuğ Burnu’nun yine doğusunda Kakava Adası vardır. Adanın uzunluğu yedi buçuk kilometre ve genişliği iki kilometreye yakındır. Bu adanın cenubunda beş ufak ada ile şimalinde ufak bir ada vardır. Kakava Adası’nın şimal kıyısı üzerinde Ksera adında ufak bir koy vardır. Bu koy civarında eski harabeler ve sarnıçlar bulunmaktadır. Kakava Adası’nın yüksekliği iki yüz metredir.

Kakava’nın şimal istikametinde Tiristomos Limanı bulunmaktadır. Bu limanın medhalinde birçok küçük adalar ve kayalar vardır. Gemiciler arasında buna Kekova Limanı diyenler de vardır. Limanın uzunluğu üç kilometre kadardır. Bundan başka Kakava Adası’nın doğu ucunda takriben bir mil açıkta Sent Elyas Adası vardır ve bu adanın karşısındaki burundan sonra Yalı Limanı gelir.

Yalı Limanı bodur çalılarla örtülmüş, uçurumlu sarp dağlarla çevrilidir. Bu limanın batı nihayetinde eski harabeler ve su sarnıçları vardır. Bu liman önünde Yeşil Ada bulunur. Bu adadan sonra sahil şimale doğru kıvrılır. Burada, yerlilerin Pozağlık İskelesi dedikleri Roisyo adındaki küçük koy ve sonra Çağıl İskelesi denilen büyükçe koy gelir ve daha sonra da Andıraki Limanı ve Andıraki Burnu gelir.

Andıraki Burnu’nun içi Andıraki Çayı’nın döküldüğü yerdir. Bu çayın suyu yazın çok acıdır. Bu burundan sonra kıyı, batıya doğru döner ve Pirgo Burnu’na (yerliler arasında ‘Kum Burnu’ na) varılır. Bu burnun üzerinde bir kale harabesi vardır. Buradan itibaren sahil dik ve çakıllıktır. Nihayetinde suyu acı büyücek bir göl vardır. Bu göl kısa bir kanalla denize dökülür. Bu göle, eskiden Limoros denilen ve evvelce bir nehir olduğu sanılan bir su akar. Bu kıyının gerisindeki bir tepenin üzerindeki eski Mira şehrinin harabeleri ve tiyatrosu görülür. Kum Burnu’nun doğusundaki koyda ‘Taş Yeri, Sofat’ gibi iki iskele vardır ve bu koya Flen adında bir çay dökülür.

Bundan sonra yüksek ve yumru bir kara çıkıntısı halinde Finike Burnu görünür. (Not: Harita Umum Müdürlüğü Şubesi Müdürü Ahmet Rasim’in Mermeris Feneri’nden Payas’a Kadar adlı eserinden hulâsa edilmiştir) Kemal Kaya, ‘Türk Akdenizin Kıyıları’, Şubat 1937, Sayı 1, syf. 14-16