Seçimlerin üzerinden 9 gün geçti.
AK Parti’de zafer sarhoşluğu sürüyor.
MHP yenilgiyi unuttu yeni kabinesini belirledi.
BDP çıkardığı 36 milletvekilinin keyfini çıkarıyor.
Peki ya CHP?
Maalesef bilindik manzara.
Her seçim sonrası yaşanan kurultay çağrısı yine tavan yaptı.
Eski genel başkan Deniz Baykal, Antalya’da seçim sonuçlarını beklemeden Ankara’ya gitti. Mazbatasını almak için de Antalya’ya gelmedi.
Bunun bir tek nedeni var. Baykal seçimin kaybedileceğini biliyordu. Bu nedenle bir an önce kulise başlamalıydı. O da öyle yaptı ve Ankara’da karargah kurup Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu yeme operasyonu başlattı.
Peki, sormazlar mı adama, “Sen Antalya’da ne yaptın?” diye.
Sevgili Baykal, memleketinde seçimi kaybettin. 19 ilçenin 17’sinden yenilgiyle ayrıldın. CHP’ye olan güveni azalttın. Başkanlar arasındaki kavganın alevlenmesine neden oldun. Kurultay isteme hakkını kendinde bulman için öncelikle Antalya’daki hezimetin hesabını vermen gerekmiyor mu?

Aklınız daha önce neredeydi?
CHP Antalya’daki 19 İlçe Başkanı İl Başkanı Özer Ülken başkanlığında bir araya gelmiş. Toplantıda seçimler hakkında durum değerlendirmesi yapılmış.
Merak ediyorum. Seçimler öncesi neden böyle bir toplantı yapılmadı? Neden çalışmalar masaya yatırılıp hatalar gözden geçirilmedi?
Bu nedenleri daha da çoğaltabiliriz.
CHP İl Yönetiminin bu toplantıyı seçim öncesi yapması gerekmiyor muydu? Yenilgiden sonra hesap defteri açmak kimseyi tatmin etmedi, etmez de. Ayrıca bu saatten sonra bir yararı olacağına da inanmıyorum. Buna tek kelimeyle “Geçti Bor’un pazarı sür eşeği Niğde’ye” derler.

Ben de göbek atacağım
AK Parti İl Başkanı Mustafa Köse, “Büyükşehir’i CHP’li Akaydın’dan aldığımızda davul zurna eşliğinde oynayacağım” demiş.
Köse, ben dahil bir çok Antalyalının duygularına tercüman olmuş. 27 aydır hizmet veremeyen, tam tersine başta Halkkart olmak üzere Antalya’nın başına birçok belayı saran Akaydın’ın gitmesini ben de göbek atarak kutlayacağımın sözünü buradan veriyorum. Zira Antalya’ya verdiği zarar ortada. Daha büyük zarar vermemesi için bir an önce gitmesinde yarar var.
Zaten durum bize Hoca’nın gideceğini gösteriyor. Bu kadar kötü bir yönetimden sonra kendisine yeniden kimse görev vermez. Antalyalı da artık bir şey yapacağına inanmıyor. Verdiği ve yerine getirmediği sözler de O’nu çok zor durumda bıraktı.