Niye böyle söylenmiş?
CHP’nin eski Genel Başkanı ve Antalya Milletvekili Deniz Baykal’ın, (partisindeki il yönetimi değişikliğinden sonra) ilçe seçimlerinde destek verdiği bütün adaylar başkan seçilmiş(miş)..
Bu da, “uzun süre ayrı kaldığı örgütüne muhteşem bir dönüş yapmış oldu” diye yorumlanmış(mış)..
…
Bu neyi gösteriyor?
İktidara karşı mücadele verenlerin, “muhalefet konusunda Kemal Kılıçdaroğlu çok zayıf kaldı, bari kötünün iyisi gelsin de CHP biraz canlansın, bunu da ancak Baykal yapabilir” düşüncesinin ağır bastığını gösteriyor..
Yani..
Baykal, yeniden “muhalefetin umudu” olarak öne çıkarılmaya çalışılıyor..
…
İyi de..
Baykal’ı “kendi seçmeni” istiyor mu ki?
2009 yerel seçimlerinin öncesinde Metropoll Stratejik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi'nin yaptırdığı bir kamuoyu yoklaması var..
O zamanlar henüz “kaset skandalı” ortada yok..
Buna göre..
Araştırmaya katılanların yüzde 72.9'u Deniz Baykal'ın CHP liderliğine tekrar seçilmesini istemiyordu..
CHP'ye oy veren seçmenlerin de yüzde 65.9'u Baykal'ın tekrar genel başkan olmasına karşı çıkıyordu..
Baykal’ı “genel başkan” olarak görmek isteyenlerin oranı ise sadece 17.8’di..
İl ve ilçe yönetiminde olanlar dışında Baykal’ı neredeyse hiçbir CHP’li istemiyordu..
“Baykal’ın gitmesi için, hırsız-uğursuz-arsız biri de çıksa, onun peşinden gideriz” diyorlardı..
…
Evet, köprünün altından çok sular aktı..
BİR.. Şimdi CHP, “Baykal’a kaset tuzağı kurduğu iddia edilenlerle” artık aynı safta yer alıyor..
İKİ.. Kemal Kılıçdaroğlu hem CHP, hem TÜSİAD için “tam bir hayal kırıklığı” oldu..
ÜÇ.. CHP yönetimine isyan edip istifasını verenlerin söyledikleri hep kulak arkası edildi..
DÖRT.. Sarıgül fiyaskosundan sonra, hem CHP’de genel başkanlık yapacak ve hem de TÜSİAD’ın isteklerini yerine getirecek nitelikte biri bulunamadı..
Böylece..
Denenmiş ve “muhalefet” adına her şarta razı olacağı ve Ak Parti’yle iyi mücadele edileceği sanılan Baykal için, “genel başkanlık” yolu açılmaya çalışılıyor..
Tutar mı?
Yüzde 72.9’u Baykal’ı lider görmek istemeyen, Mustafa Akaydın gibi birinin peşinden gidebilen CHP’lilerden her şeyi beklerim..
“Paralel yapı”yı bile içlerine sindirdiklerine göre..
Baykal’ı niye yeniden “genel başkan” yapmasınlar ki?
…
Baykal, önümüzdeki genel seçimden önce ya da bir gün yeniden CHP’ye “genel başkan” olur mu, onu bilemem..
Ama..
Olursa, CHP’de –yöneticiler dışında- bugünkünden farklı bir manzara olacağını hiç sanmıyorum..
Aslında CHP, genel anlamda “ilkeleri” olan bir parti (idi)..
Özellikle dokunulmazlıklar ve yolsuzluklar ile siyasi ahlak yasası konusunda takdire şayan tavırları olan bir parti (idi)..
Her ne olduysa, 2002 genel seçimlerinden önce oldu..
Bir önceki seçimde Meclis’e giremeyen, bu arada iki genel başkan değiştiren CHP, 2002 seçimleri öncesinde bir anda “sermaye kesimi” ile “medya”nın dümen suyuna giriverdi..
Sosyal demokrat söylemlerini yumuşattı, hatta değiştirdi..
Bunu da millete, “herkesi kucaklamak” olarak yutturmaya çalıştı..
“Medyada fazla yer alabilmek” adına, ilkelerini bir kenara bıraktı..
Yani..
Her zaman “eleştirdikleri şekle” dönüştü..
…
İşte o günden bu yana CHP her yerel ve genel seçimden “yenik” ayrılıyor..
Baykal gelirse, bu değişir mi?
Hiç sanmıyorum..
Bana göre; -partiyi halktan uzaklaştıran- Baykal’da “bu ülkeyi yönetme sorumluluğu taşıyacak bilgi-beceri-birikim-irade” yok..
“Güzel güzel laflar”la peynir gemisi yürümüyor..
…
Özetle..
“Baykal’ın dönüşü müthiş oldu” gibi boş laflara “delegeler” inanabilir, ama milletin kanacağını hiç sanmıyorum..
Yine de yolu açık olsun..