Önceki gün Side Belediye Başkanı Abdulkadir Uçar’ın, görüşülen “Büyükşehir Yasası”na karşı çıkmasını ve üslubunu görünce, bu yazıyı yazmak zorunda kaldım..
Uçar, Ak Parti’li bir belediye başkanı..
Ve Ak Parti’nin getirmek istediği bir düzenlemeye karşı tepkisini ortaya koymuş..
“Demokratik” açıdan takdir edilecek bir durum..
Ancak..
Side’nin, yeni yasa ile Manavgat’ın bir mahallesi haline gelecek olmasına gösterdiği tepki yersiz, mesnetsiz, mantıksız..
Ak Parti’li Antalya milletvekillerini, Başbakan’a doğru bilgi vermemekle suçlaması ise, tam bir “bilgisizlik”..
Çünkü..
Başbakan’ın, kendisine “yanlış ya da eksik” bilgi verildiğinde tepkisinin ne olduğunu Uçar da çok iyi biliyor..
Bu tepkiyi bile bile bir vekil Başbakan’a yanlış-eksik bilgi verebilir mi?
Uçar’ın tepkisi, “başkanı olduğu beldenin bir mahalle haline getirilecek ve başkanlığının bitecek olması”na..

Elbette hiçkimse avucunun içindeki “avantajları” kaybetmek istemez..
Ama..
Halkı düşünen bir yönetici, beldesine gelecek iyi ve fazla hizmetlere engel olmamalıdır..
Özellikle, Antalya gibi “ekmeğini turizmden kazanan” bir ilin turistik beldelerinin “çok iyi yetişmiş, konusunda uzman elemanlara” ihtiyacı vardır..
Uçar buna, “biz de uzmanız” diyebilir..
Burada, Ankara’da TRT’de görev yapan yılların gazetecisi Volkan Vedat Özkeleş’in sözlerini Uçar’ın kulak vermesini istiyorum..
Aslında, bütün turistik beldelerimizin yöneticileri buna kulak verirse iyi olur..
Özkeleş diyor ki:
“Antalya’nın turistik beldelerindeki otellerin içi ile dışı aynı değil..
Otel 5 yıldız, dışarısı 1 yıldız..
O nedenle turist ‘Herşey Dahil” ile gelip dışarı çıkmıyor..
Antalya’ya geldiğim zaman bir tatil köyüne yerleşmişsem, ben de asla dışarı çıkmıyorum..
Hele bir turistin, bırak turisti bizim bile yolumuz Manavgat Şelalesi’ne veya sahilde bir restorana düşürse vay halimize..
Bir tabak kavurma pavyon hesabı..
Eğer bir beldedeysen, deniz kıyısında toplanmayan çöpler, rezalet yollardan başka bir görüntü yok..
Dondurmayı bize 5 liraya, turiste 5 Avro'ya satıyorlar..
Menderes Türel doğru teşhis etmiş; bu beldelere ‘işini iyi yapacak, işi bilen kişiler’ lazım..”

Bu tür sözleri sadece Özkeleş söylemiyor..
Yüzlerce, binlerce kişiden aynı tür serzenişler ve şikayetler duymanız mümkün..
Bu ne demektir?
Demek ki, belde yöneticileri ya iyi hizmet veremiyor, ya iyi hizmet verecek ekip ve ekipmanlara sahip değil veya beldesinin önemini kavrayacak vizyona sahip değil..
İşte yeni yasa ile Antalya’da bütün ilin “Büyükşehir” kapsamına alınmak istemesi bu yüzden..
İmkanları büyük..
Ekibi ve ekipmanları geniş, yoksa genişletme imkanına sahip..
Her belde kafasına göre değil, bir merkezden birbirine entegre planlanabilir, planların gereği yapılabilir..
Böylece iyi hizmet gider, belde için herşey bugünkünden daha iyi olur..
Belki aralarında işini iyi yapan beldeler vardır..
Ama..
Yasayı birine uygular diğerine uygulamazsanız “kaos” çıkar..

Başta Abdulkadir Uçar olmak üzere, Antalya’nın bütün belde belediye başkanlarının şapkalarını önlerine alıp düşünmelerini istiyorum..
Önemli olan kendilerinin “başkan” olarak kalması mı, yoksa beldelerinin geleceği ve vatandaşlarının memnuniyeti mi?
Üstelik..
Yine “başkan” olabilirler..
Örneğin Abdulkadır Uçar..
Manavgat için aday olur, çalışır kazanırsa yine seçilir ve Side’ye en iyi hizmeti yine verebilir..
En iyisi “akılcı” olmaktır..
Belde başkanlarımıza da bu yakışır..

………………………………………
NOT: Yarın Kurban Bayramı başlıyor.. Ama, ben her günü bir “bayram” gibi yaşadığım için, herkese de “her gününüz bayram olsun” demek istiyorum.. Mutluluk ve esenlikler dilerim..