Önce Büyükşehir’den geldi açıklama..
“İşçiler bayramı parasız geçirmeyecek” diye açıklama yapıldı..
Ardından aynı tür açıklama Kepez, Muratpaşa, Konyaaltı, Döşemealtı ve Aksu belediyelerinden de geldi..
Sanki 100 metre yarışı yapılıyormuşçasına, nefes nefeseydiler..
Meğer ne çok severlermiş bu başkanlarımız işçilerini de, bizim haberimiz bile yokmuş..
Aylarca, yıllarca ödemedikleri maaşlar veya birikmişlerden hiç söz eden yok..
Vermeyince susuyor, 3 kuruş verince davul-zurnayla duyuruyorlar..
Yazık..
…
Yahu, bir adamı çalıştırıyorsan, emeğinin karşılığını vermek zaten en birinci görevin..
Çalışana hakettiği ücreti verirken, bunu bir “reklam malzemesi” olarak kullanmak da neyin nesi?
Sen “benim işçim bayramı parasız geçirecek” diye övünüyorsan, demek ki o çalışanları normal zamanda “parasız-pulsuz” bırakıyorsun..
Yapılan haber bültenleri ve duyuruların başka bir anlamı olabilir mi?
…
Türkiye’nin genelinde, hatta genlerimizde var galiba bu tür bir tutum..
Belediyelerimiz, “asli görevleri”ni vatandaşa “proje veya özel hizmet” diye yutturuyorlar..
Yol yapar, kaldırımı yeniler, park-bahçe düzenlemesi yapar, bir-iki spor alanı açar..
Bunlar “Belediye Yasası” içinde var ve bunları yapmak zaten yasal görevleri..
Ama..
Biri “yol güzelleştirdim” diye, diğeri “park-spor alanı yaptım” diye törenler düzenler, genel başkanlar açılışa çağrılır..
“Millet bunu yer mi” diye sormak isterdim, ama maalesef “yiyor”..
Yolu, kaldırımı, bahçeyi yapanları gören, “bizim belediyemiz iyi çalışıyor maşallah” diyor..
“Peki, belediye başka ne işe yarar” diye sorduğunuzda, pek cevap veren çıkmıyor..
…
Bütün bunları görünce, insanın aklına şu geliyor..
“Her toplum, hakettiği şekilde yönetilir”miş..
Bu toplum..
Belediyelerin, asli görevlerini yerine getirmesini “normal” karşıladığı ve yapılmayanları sorgulamaya başladığı gün, “çok daha iyi şeyleri hakettiği” gerçeğine ulaşacaktır..
Böyle bir günü hasretle bekliyorum..