Dün güneş açtığına bakmayın..
Şu anda yağmurlu günlerdeyiz..
Bu nedenle yazacaklarımı dikkatle takip etmenizi, okuduktan sonra da yapılanları reddedip daha iyisini hak ettiğinizi başkanlara bir şekilde iletmenizi istiyorum..
Çünkü..
“Boşa harcanan” ve daha da harcanacak olan onlarca, yüzlerce milyon lira, sizlerin cebinden çıkıyor..
Önümüzdeki 13.5 ay boyunca başkanlarla sık sık karşılaşacaksınız..
İstediğinizi iletmek ve yaptırmak için bol bol fırsat geçecek elinize..
…
Yağmur suyu drenajları için kaç milyon dolar para harcandı?
Bundan haberiniz yok..
Söylemiyorlar, siz de öğrenmek istemiyorsunuz zaten..
Ama görünen o ki..
Bu yağmur suyu drenajları yapıldıktan sonra üstünü örtenler (yani asfaltlayanlar) veya onları “denetlemekle” görevli Büyükşehir Fen İşleri, (ya da başkan ve diğer yetkililer) alemi “ahmak” kendilerini de “akıllı” sanıyorlar..
İlçe belediyelerinin de onlardan farkı yok..
Hep “çalışan belediyeyiz” sloganlarıyla kendilerini dev aynasında gösteriyorlar..
Ama..
İşte, iki-üç gündür yağan yağmur bütün “foyalarını” ortaya çıkarıveriyor..
…
Soralım..
Hani, artık yollarda “su gölcükleri” oluşmayacaktı?
Yağmurda ve yağmurdan sonra bile, hangi sokağa veya caddeye girerseniz girin, yüzeyde oluşmuş o “su gölcükleri”nin içine dalıyorsunuz..
Hatta, bazı yerlerde çıkamıyorsunuz da..
…
Bunun nedenini biliyor musunuz?
Bunun nedeni..
Sokak ve caddeleri asfaltlayanların veya onları denetlemekle görevli Fen İşlerini’nin, onları da denetlemekle yükümlü başkan ve ekibinin “işlerini ciddiye almamaları”..
Yol ve caddeler “düz” bir şekilde asfaltlanmaz.. (Gerçi bunu bile yapamıyorlar ya..)
Yolların tam ortasından itibaren kaldırıma doğru hafif bir “eğim” verilir..
Böylece yağan yağmur suları kanalizasyon kapaklarına doğru akar..
Ve ne kadar yağmur yağarsa yağsın..
BİR.. Yağmurda caddeler kayıkla gezilecek hale gelmez, araçlar yollarda kalmaz..
İKİ.. Yağmurdan sonra da günlerce “su gölcükleri” yollarda öylece kalmaz..
…
Bu kentin “altyapı”sının çok gecikmeli yapıldığını biliyorum..
Kanalizasyon ve yağmur drenajları için bütün sokak ve caddelerin üçer-beşer defa kazılıp-kapandığını, aynı yerler için bir yerine üç kez para ödendiğini de biliyorum..
Ancak, kanalizasyon ve yağmur drenaj kanalları yapılan yollar niye “standartlara” uygun yapılmaz, işte bunu anlayamıyorum..
“Altı kaval, üstü şişhane” benzetmesi, tam Antalya’nın yolları için yapılmış sanki..
Sevgili belediye başkanlarımız bu sokak ve caddeleri hiç görmüyor mu?
Ve bu asfaltlama işini yapan yükleniciye ya da Fen İşleri yetkililerine, “bu nasıl asfaltlama” diye sormuyor mu?
…
Başkanlarımızın ve meclis üyelerimizin bir ayakları yurt dışındadır..
Hatta birkaç gün önce Büyükşehir Başkanı ve ekibi Japonya’ya sırf bu altyapı hizmetlerini incelemek için yine gittiler..
Dünyanın çeşitli ülkelerini de gezip-gördüler..
Soruyorum:
Avrupa’nın bırakın kentini, köyünde bile “bizdeki gibi bir asfaltlama” şekli gördüler mi acaba?
Her yağmurda ve sonrasında, yollarda oluşmuş “su gölcükleri”ne rastladılar mı?
…
Ey bu kentin sevgili ve de değerli başkanları..
Kanalizasyon ve yağmur drenaj kanallarını yapıldı, yapılmaya da devam ediyor..
Ama..
Böylesine “kalitesiz” ve “gerektiği gibi yapılmayan” yolları Antalyalılara layık görmeyin..
Dünyanın 100 yıl önce terk ettiği asfaltlama sistemini de bu kentte uygulamaktan vazgeçin..
Asfaltlamayı yamalarla geçiştirip, bu kentlinin cebinden daha çok para çıkmasını engelleyin..
Ayıp oluyor artık..