Toplumda bir makam elde edilinceye kadar bazen çok yoğun çaba harcanır, bazen de birileri tarafından o makama gelmesine destek olunur.
Hedeflenen makama gelinceye kadar toplumun içinde bulunulur, yaşanılan şehrin sorunlarına çözümler getirileceği söylenir ama makam elde edilince başta yoğunluk sebep gösterilerek toplumdan uzaklaşılır.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı sayın Muhittin Böcek de bunu yaşıyor.
Şimdi sayın Böcek ve yakın çevresi bunu ret edecektir ve bunun aksini ispata yönelecektir.
Ben sayın Böcek’in kendi kendine bunu düşündüğünde doğruyu göreceğine inanıyorum.
Sayın Böcek yoğun bir iş temposunda biliyorum fakat protokolün bulunduğu toplantılar, tesis açılışları, Altın Portakal’ın açılış ve ödül törenleri, kendisinin en sevdiği spor olan güreşte şampiyon güreşçilerle olan kucaklaşması ve yakın çevresinin nikahlarının dışında toplumdan adeta kendisini soyutlamış durumda.
Sayın Böcek şehri dolaşmaya çıksa bir koruma ordusu, en az yüz kişilik bürokrat, danışman, müdürle çıkacak.
Sayın Böcek görev süresi bittiği zaman sadece yakın çevresinin dışında da bu şehrin insanlarının samimiyetini hissetmek düşüncesinde ise tek başına ya da yanına bir dolu insan almadan şehri zaman zaman tek başına ya da halktan duyacaklarını not alacak birisiyle dolaşmalı.
Sayın Böcek bildiğim kadarıyla zeki ve atak bir insan.
Sayın Böcek rahatsızlandığı zaman bu şehrin insanları bir bütün olarak kendisine en az ailesi kadar dualar ettiler.
O yüzden sayın Böcek etrafındaki bürokrat ve danışmanlar olmadan bir an önce şehirde dolaşmalıdır.
Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri sayın Cansel Çevikol Tuncer de Antalya'ya daha da hizmet etmeyi düşünüyorsa ve görevi sonrası Antalyalıların samimiyetini hissetmek istiyorsa yalnız ya da yakınlarıyla şehri sadece belirli yerleri haricinde de dolaşmalı ve Antalya'yı hissetmeli. Ve sayın Tuncer de unutmamalı ki sayın Böcek rahatsızlığında görevden alındığında buna Antalya halkının tepki gösterdiğini ve kendisinin üzüntüsünü paylaştığını hatırlamalı.
Yazımda sadece sayın Böcek ve sayın Tuncer'den bahsettim ama sayın valimiz Ersin Yazıcı başta olmak üzere Antalya'nın yönetiminde bulunan diğer başkanlar ve diğer üst düzey bürokratlar da bunu yapmalıdır.
Antalya'da önemli kararlara imza atanların Antalya'yı gerçek anlamda yaşaması, sorunları hissetmesi için Antalya ile sarmaş dolaş olması gerekiyor.
Yoksa her şey yapmacık şekilde devam edip gidecek.
Antalya gerçekten daha yaşanası bir şehir yapılmak isteniyorsa pozitif duyguların yoğun olduğu, kangren olmuş sorunlara realist yaklaşarak ve şehirle iç içe yaşayarak mesafelerin kat edileceği unutulmamalı.
Şimdi bazıları hemen savunmaya geçerek makamdakileri koruma adına kraldan çok kralcı olmaya soyunacaktır.
Antalya'da şu an yetki makamlarında bulunanların bardağın dolu ve boş tarafını iyi inceleyerek bir an önce şehirle sarmaş dolaş olmaları Antalya'ya fayda getirecek, katkı yapacaktır.
Gönlünüz dostluk ve spor dolsun.