20 Temmuz 2012

Deveye sormuşlar “boynun niye eğri” diye..
O da, “nerem doğru ki” diye cevap vermiş..
Antalya’daki bazı vatandaşlara (hatta yöneticilere ve siyasetçilere bile) laf anlatmak, deveye hendek atlatmaktan daha zor..
Hiçkimse, “taraftarı olduğu kişiye toz konmasın” istiyor..
…
Önceki gün, “Akaydın’ın balonları bir bir sönüyor” başlığıyla yazdığım yazıda “aynen” şöyle demiştim:
“Projeleri bir bir ‘balon gibi sönen’ Mustafa Akaydın’ın, ‘sosyal belediyecilik yapıyoruz’ diyerek lanse ettiği, ‘özürlüler ve 65 yaş üstü olanlar toplu ulaşıma para ödemeyecek’ sözü de güme gitti..
Olacağı buydu..
Bazı ‘kalemşörler’in ölümüne savunduğu Akaydın’ın ‘balon projeleri’ işte böyle bir bir sönüyor..”
…
Buna bir okuyucum şöyle yorum yapmış:
“Sayın Tongülüs, Akaydın'ı karalama kampanyasına başlamış görülüyorsunuz..
65 yaş üstü kararını mahkeme iptal etti, bunu siz de biliyorsunuz..”
Rafet Gececi
…
Eminim, Rafet Bey gibi düşünen ve yazımı bu şekilde yorumlayan çok kişi vardır..
Bir açıklama getirelim..
65 yaş üstü kararını mahkeme niye iptal etti?
Akaydın ve ekibi işlerini doğru-dürüst yapmadıkları için..
Birçok ilde bu tür uygulamaların iptal edildiğini ve Antalya’da da iptal edileceğini bile bile uygulamaya soktu..
Biliyor musunuz?
Bir ayda ortalama 750 bin “biniş” ücretsiz yapılıyordu..
Bu; toplu taşıma esnafının cebinden çalınan 1 milyon (trilyon) lira demektir..
Yazık değil mi bu esnafa?
Onların da ailesi-çoluğu-çocuğu ve ihtiyaçları yok mu?
Elbette “bedava biniş”ler iptal edilecekti..
Bakmayın otobüsçülerin Başkanı Mehmet İnce’nin “benim haberim olmadan yapmışlar” demesine..
Her şeyden onun da haberi var..
Üstelik, iptalden çok da memnun..
Akaydın’dan korktuğu için böyle konuşuyor..
…
Akaydın bunun iptal edileceğini biliyordu..
Öyleyse niye yaptı?
BİR.. İnsanların hoşuna gitsin, kendisini sosyal belediyeci sansın diye yaptı..
İKİ.. İptal edilmezse ne ala, ama iptal edilirse, “bakın benim uygulamamı Ak Parti’liler iptal ettirdi” demek için yaptı..
Bu tür lafları bugün-yarın duyabilirsiniz..
Bu durumda..
Akaydın’ı “karalayan” ben mi oluyorum?
…
Öte yandan..
Akaydın’ın iptal edileceğini bile bile yaptığı başka uygulamaları da unutmayın..
Menderes Türel zamanında alınan “otobüs”lerin uygulaması iptal edildiğinde Akaydın yeni seçilmişti..
3.5 yıl geçti..
Hizmette devamlılık esas ise, “yasa dışı” çalışan bu otobüsleri yasal hale getirmesi gerekiyordu, getiremedi..
O araçlar hala “ne idüğü belirsiz araç” olarak, Antalya sokaklarında dolaşıyor..
Halkkart, en baştan yanlıştı..
Antkart’ı yok edebilmek için diretti, yaptı..
N’oldu?
Her şeyi yüzüne-gözüne bulaştırdı..
Mahkeme onu da iptal etti..
Kırmızı otobüs alımı yaptı, kentin içinde çalıştırıyor..
Mahkeme onu da iptal etti..
Büyükşehir’in yeni belediye hizmet binasının yerini ticari alan yaptı, o da iptal edildi..
Katı Atık depolama alanı için yapılan ihaleye mahkeme “yürütmeyi durdurma” kararı verdi..
Çözüme kavuşturmadığı bazı uygulamalar nedeniyle de (100. Yıl alanı ve Antkart gibi) dünya kadar tazminat ödüyor..
Toplu ulaşımı yaz-boz tahtasına çevirmesi de cabası.
…
Bunlar hemen aklıma geliverenler..
Herkese soruyorum:
“Akaydın için herhangi bir karalama kampanyası yapmaya ihtiyaç var mı?”
Bence yok..
Çünkü..
Yaptığı ve yapamadığı işlerle o zaten kendi kendini karalıyor..
Antalya’ya şöyle bir dönüp bakın, bunu göreceksiniz zaten..
Seçimlerde ona oy verdiğini söyleyenlerin çok büyük bir çoğunluğu, “ellerim kırılsaydı da vermeseydim” diyor..
…
Söyleyin Allahaşkına..
Bu Akaydın’ın “doğru” nesi var?