Türkiye’de uzun yıllardır dilden dile dolaşan, ‘alışveriş sonrası fiş almayana ceza kesilir’ inancına Tüketiciler Birliği Antalya Şube Başkanı Neşet Gündüz’den hukuki dayanaklı bir açıklama geldi. Başkan Gündüz, nihai tüketicinin, yani vatandaşın, alışveriş sonrası fiş/fatura alma zorunluluğunun kanunda düzenlenmediğini, bu nedenle Gelir İdaresi’nin fiş almayanlara ceza kesemeyeceğini belirtti. Kesilen cezaların dahi geri alınabileceği vurguladı. Başkan Gündüz, bu durumun iki temel hukuki nedene dayandığını ifade ederek, “Nihai tüketicinin fiş/fatura/makbuz alma zorunluluğunun kanunda düzenlenmemiş olması, kesilen cezanın mükellefe usulen tebliğ edilememesi sorunu” olarak açıkladı.
Serbest meslek makbuzu istisna
Gündüz, Vergi Usul Kanunu (VUK) kapsamında fiş veya fatura almayı zorunlu kılan tek istisnanın VUK’un 236. maddesinde düzenlendiğini belirterek, “Nihai tüketicinin fiş/fatura/makbuz almasını zorunlu kılan tek hüküm VUK m.236’dır. Bu maddeye göre avukat, doktor gibi serbest meslek erbabı serbest meslek makbuzu düzenlemek zorunda ve müşterinin bunu isteyip almasını da zorunlu tutmuştur. Yani bir avukattan serbest meslek makbuzunu istemek ve almak zorundasınız. Almazsanız o zaman idari para cezası kesilir. Çünkü kanunda açıkça bunu isteyip ve almak zorunda olduğunuz belirtilmiştir. Dikkat edilmesi gereken husus ise bunun sadece serbest meslek makbuzu için geçerli olmasıdır. Bu uygulama fiş/fatura için geçerli değildir” şeklinde konuştu.
Tüketici vergi mükellefi değil
Başkan Gündüz, fiş ve fatura almayan nihai tüketiciye ceza kesilememesinin temel sebebini, tüketicinin yasal konumunun net bir şekilde belirlenmiş olmasına dayandırarak, “Vergi İdaresi, kanunen böyle bir zorunluluk olmadığı ve ceza kesilse bile bunu mükellefe usulen tebliğ edemeyeceği için ceza kesmekte zorlanmaktadır. Tebliğ imkânı olsa dahi yine alamaz. Çünkü 6502 Sayılı Tüketiciyi Koruma Kanunu tüketiciyi şöyle tarif etmektedir: ‘Piyasada satılan mal ve hizmetleri, ticari ve mesleki faaliyetler dışında kullanan veya edinenler bu Kanun’a göre tüketici olarak kabul edilmektedir.’ Yani tüketici, vergi mükellefi değildir. Gelir İdaresinin tahsilatçısı da değildir” ifadelerini kullandı. Gündüz, hangi kanun veya hüküm olursa olsun, Tüketici Korunması Hakkında Kanunun (6502 SK) tüketiciyi koruyan hükümlerinin öncelikli olduğunu vurguladı. Gündüz, “Hangi kanun ve hüküm olursa olsun, 6502 Tüketici Korunması Hakkında Kanun madde 83 uyarınca; ‘(1) Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler uygulanır. (2) taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını etkilemez.’ Bu madde, tüketicinin haklarının diğer kanunların üzerindeki koruyuculuğunu açıkça göstermektedir” diyerek konuşmasını tamamladı.




