CHP- İş Bankası tartışmaları sürerken, CHP cenahı sürekli olarak Ak Parti’yi, “Atatürk’e saldırmak”la suçladı..

Bu suçlama halen sürüyor..

Ancak, şimdi sizlere CHP’li İbrahim Uysal’ın mailden gönderdiği, CHP’li Side eski belediye başkanlarından Akay Şenel’in, “İş Bankası konusunda CHP’ye yaptığı ağır eleştiri”yi aktaracağım sizlere..

Şenel’e göre; CHP’liler başkalarını suçlamak yerine önce kendilerini bir düzeltmeli..

Gelin, Uysal’ın bu yazısını hep birlikte okuyalım..

BAŞARISIZLIĞIN BAŞARISI

Kaç gündür yazıyorum siliyorum, yazıyorum siliyorum..

Hiç bir şey paylaşmak istemiyorum..

Ne yazsam, ne söylesem birleri kızıyor, üzülüyor, kırılıyor..

Çünkü, eleştirdiğin şeyler birlerinin hoşuna gitmiyor..

Kaç gündür bakıyorum, okuyorum ve sabır ile dinliyorum..

Dün akşam (19 Eylül akşamı) Side’nin önceki belediye başkanlarından iş adamı/mühendis Akay Şenel ağabeyim aradı..

Kendini Akseki'ye atmış, hem yaylalıyor hem eski dost ve arkadaşları ile vakit geçiriyor..

Hani ‘kurdun dişine kan değmesin’ derler ya, o misal kişinin kanına da siyaset girmesin..

Ne kadar kızsa da, sinirlense de, hatta küsse de olaylara duyarsız kalamadığı gibi, siyasetten de uzak kalamıyor..

Bir Ak Partili tanıdığının gönderdiği İş Bankası ile ilgili paylaşımı görünce kızmış..

Konunun özünü ve CHP’lilerin tutumunu anlattı..

Bunu ben de sizlerle paylaşıyorum..

BANKA SAVUNAMIYOR

“Atatürk'e kurtuluş savaşını verdiği, ülkeyi işgalden kurtardığı, laik ve demokratik bir Cumhuriyeti kurduğu için kızanlar, her nedense Atatürk'ün yanında/yakınında yer almış Celal Bayar söz konusu olunca sus pus olurlar..

Atatürk'ün Bakanı, Başbakanı, İş Bankası Genel Müdürü olduğunu unutulur..

Tamam İş Bankası ile ilgili bugüne kadar bir çok şey paylaşılır ve birileri suçlanır idi, ama bu defa kurumsal kimliğe bir saldırı var..

Bakıyorum İş Bankası da utangaç, işin borsa yönünü öne çıkararak bir bildiri yayınlıyor. ama olayı tam ve halkın anlayacağı dilde bir açıklama yapmıyor..

Geriye de bugüne kadar yapılan ve yayılan yalan haber ve dedikoduların etkisi ile gerçek sanılan bir algı kalıyor..

Bu ülke aydınının sorunu, ülkesinin tarihini bilmemek, halkının sorunu da yanlış siyasi tercih ve seçimler yapmak..

Atatürk; ‘siyasal, askerî zaferler ne kadar büyük olursa olsunlar, ekonomik zaferlerle taçlandırılmazlarsa meydana gelen zaferler devamlı olamaz, az zamanda söner’ düşüncesi ile ulusal ekonominin gelişmesi ve desteklenmesi için Celal Bayar'a bir banka kurulması yönünde talimat veriyor..

Savaştan çıkılmış, ticaret sermayesi yok, Osmanlı’nın ticari sermayesi de gayrimüslim olduğundan, paraları yurt dışında ya da nerede olduğu bilinmiyor..

Celal Bayar kuracağı bankanın kuruluş sermayesi için çareler arıyor ve 1 milyon sermayeli İş Bankası 26 Ağustos 1924 tarihinde kuruluyor..

Sermaye yapısı şöyle:

-İş Bankası Munzam Sandık Vakfı: % 39.95

Atatürk Hisseleri (CHP): % 28.09

Halka açık pay: % 31.96

Buraya kadar sorun yok..

Banka kuruluyor ve başarılı bankacılık ve yerli ulusal sanayi yatırımları yapıyor..

Bugün ise, finans ve sanayi ile ilgili 23 şirkette doğrudan ortaklığı bulunurken, dolaylı olarak kontrol ettiği şirket sayısının 95 olduğu sayfalarında ilan ediliyor..

Peki özel şirketlerin yıl sonu dağıttıkları kar payını, İş Bankası ne yapıyor?

O da yasal mevzuatı gereği hissedarlarına, yönetim kurullarına ve yönetim organlarına gerektiği orada pay ediyor..

Atatürk'ün vasiyeti gereği hisse payı nereye gidiyor?

Atatürk 5 Eylül 1938'de kendi el yazısı ile yazdığı vasiyetinde de bunu şöyle tanımlıyor:

Vasiyet madde 6: Her sene nemadan mütebaki miktar yarı yarıya Türk Dili Tetkik Cemiyeti ve Türk Tarihi Tetkik Cemiyeti’ne tahsis edilecektir..

Bu mirası yönetme sorumluluğunu da ‘malik olduğum bütün nukut ve hisse senetleri ile Çankaya'daki menkul ve gayrimenkul emvalimi CHP’ye atideki şartlarla terk ve vasiyet ediyorum’ diyerek, kurduğu parti CHP'ye veriyor..

YÖNETİME KIYAK ATAMA

12 Eylül ile birlikte Atatürk'ün kurduğu bütün kurumlara saldırılmış, yok edilmiş, kapatılmıştır..

Atatürk ve kurucu iradede görev alanların kurdukları CHP ve dernekler 12 Eylül askeri darbesi ile kapatılmıştır..

1983 yılından itibaren de kapatılan bu kuruluşlar, özünden ve amaçlarından uzaklaştırılarak açılmıştır..

Atatürk'ün bizzat kurdurduğu Dil Derneği/Cemiyeti ‘Dil Kurumu’ Tarih Derneği/Cemiyeti de ‘Tarih Kurumu’ olarak bambaşka bir işlevle yeniden açılmıştır..

Bugün bile bu kurumlar, sanki Atatürk'ün kurduğu kurumlar değilmiş gibi göstermelik ‘Atatürkçü’ bir çizgide faaliyet göstermektedir..

CHP'nin kendisi ve vasiyet edilen sorumluluklarına sahipliği ayrı bir tartışma konusu olsa da..

Bu işler hısımı, akrabayı, oğulları banka yönetim kurulu üyeliklerine atayarak; ‘partim para almıyor’ denilerek CHP mevcut yönetimi sorumluluktan kaçamaz..

CHP artık Atatürk'ün mirasını çarçur etmekten vazgeçse, Atatürkçülere kucak açsa iyi olur..

Atatürk'ün kurduğu kurumlar, nasıl bir bir işlevsiz hale getirilmiş ve Atatürk'ün düşündüğü asıl amaçlarından uzaklaştırılmışlar ise, CHP de benzer süreçlerde sürükleniyor bence..

Atatürk'ün bıraktığı miraslardan ödünler verile verile en son ‘Sarı Öküz’ İş Bankası’na gelmiş gibi görünüyor..”

Değerlendirmeyi sizlere bırakıyorum..