“CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu teröristlere sahip çıkmak, insanları germek ve ayrıştırmak yerine ülkesine sahip çıkacak laflar eder mi, bir şeyler yapar mı” diye beklerken..
Dün o sustu, yerini CHP İzmir Milletvekili Ali Yiğit aldı..
Kayseri’de yaptığı konuşmada, “Türkiye AB’ye girmezse girmesin, ama bıraksın da İzmir girsin bari” gibi son derece tehlikeli ve bölücü/ayrımcı bir laf etti..
Hiç kuşkum yok, içinizde Yiğit’i haklı bulacak olanlar olacaktır..
“Evet, biz de Avrupalı olmak istiyoruz artık” diyenler olacaktır..
Bugün Yiğit’e de, ona katılan ya da katılmak isteyenlere de “şu Avrupa’yı” biraz anlatmak istiyorum..
…
YAZIKLAR OLSUN BUNLARA
Ali Yiğit, Avrupa Birliği’ne yönelik açıklamalara tepki gösteriyor ve diyor ki:
"Cumhurbaşkanı, Başbakan kafa tutuyor, Dışişleri kafa tutuyor, 'Avrupa Birliği’ni istemiyoruz' diyorlar..
57 yıl bu kapıda bekledik, biz Avrupalı olmaya hazırız..
Hele İzmirliler bu işe çok hazırlar, orası demokrasiye açılan, Avrupa’ya açılan bir kapı gibidir..
Biz bazen diyoruz ki; 'gerekirse de İzmir ayrılsın (AB’ye girsin)..”
…
Laflara dikkat ettiniz mi?
İzmir Türkiye’den ayrılacak, “ayrı bir devlet” olacak ve AB de o devleti bünyesine kabul edecek..
Dikkat edin, bir Türk, bir T.C. vatandaşı söylüyor bunu?
Genel Başkanları hemen her konuşmasında, “bir karış toprağımızın bile verilmesine müsaade etmeyiz” demiyor mu?
Peki, “İzmir’in Türkiye’den ayrılması” nereden çıktı?
İşte CHP’lilerin zihniyeti bu..
Söz konusu “çıkar” olunca, vatan sadece “teferruat” oluyor onlar için..
Yazıklar olsun bu ülkenin ekmeğini yiyen Yiğit’e de, Yiğit gibi düşünenlere de..
…
“AVRUPALI OLMAK” NE DEMEK?
Gelelim şu “Avrupalı olmak” konusuna..
Yiğit gibi aydın(!)lar AB’ye kabul edilmeyi “Avrupalı olmak” zannediyor maalesef..
Olsun..
Diyelim ki, AB’ye girmek Avrupalı olmaktır..
“Avrupalı” olduğunuzda şunlarla karşı karşıyasınız:
1- Özgürlüğünüz pek olmayacak..
Biliyorsunuz, Avrupa’da attığınız adım bile “kurallara” bağlıdır..
Siz, sadece size çizilen dairenin içinde hareket edebilirsiniz..
Dairenin çizgisini aştığınız anda, polis tepenize biner, yasalar canınıza okur..
2- AB Anayasası’nı kabul etmeniz gerekecek..
Yani, “bağımsız bir devlet” olamayacaksınız..
Çıkaracağınız hiçbir yasa AB Anayasası’na “aykırı” olamayacak..
Kültürünüz, yaşam tarzınız, yüzlerce yıldır edindiğiniz alışkanlıklarınız, hiç tanımadığınız “Avrupalılar” gibi olmak zorunda kalacak..
3- Bugüne kadar bütün ekonomik krizlerden çok fazla etkilenmemizi önleyen “akrabalık” bağlarını ve “yardımlaşma” duygularını unutacaksınız..
“Maddiyat, para ve güç” birinci hedefiniz olacak..
4- AB yönetimini asla eleştiremeyecek, açıklarını kamuoyuna gösteremeyeceksiniz..
Bunu yaptığınızda, “Avropol” diğer adıyla “Avrupa Birliği polisi” tepenize biner, canınıza okur, hatta öldürebilir de..
Ve “ölünceye kadar dokunulmazlıkları olduğu için” de hiçbir yargı organı onlara hesap so-ra-maz..
…
“AVRUPA” DEYİP GEÇMEYİN
“Avrupalı olmak” konusuna “bir başka yönüyle de” bakalım isterseniz..
1- Türkiye’yi aralarına almayı asla istemezler..
“İstermiş” gibi yaparak 57 yıldır oyalıyorlar..
Her fırsatta parmaklarını Türkiye'ye ayar vermek için sallamaya cüret ediyorlar..
Bırakın istedikleri yasal ve sosyal düzenlemeleri yapmayı, ağzınızla kuş tutsanız da farketmez, bizi almazlar/almayacaklar..
Cumhurbaşkanı’nın da, Başbakan’ın da, Dışişleri’nin de kafa tutup, “Avrupa Birliği’ni istemiyoruz” demelerinin nedeni, “Türkiye’nin ve Türk milletinin daha fazla aşağılanmasına razı olmamaları”dır..
Ali Yiğit kendini Türk milletinden biri gibi görmediği için, bu tepkiye tepki duyuyor işte..
2- Avrupalı olunca, “insanlık” denilen olguyu tamamen unutup, “ticari meta” olarak görmek zorundasınız..
Örnek mi istiyorsunuz?
Bosna katliamı olurken sessiz kaldılar..
Binlerce mülteciye duyarsız kaldılar..
Çocukların tacizini hiç görmediler..
Dünyadaki açlık, savaşlar ve gözyaşını görmezden geldiler..
Hayvan genelevleri yapıp, sapıkların elinde o masum canlara işkence çektirdiler/çektiriyorlar..
Binlerce kadın-erkek-çocuk- yaşlı-genç demeden öldürüp “insanlık suçu” işleyen teröriste destek verdiler, sahip çıktılar..
…
İSTEYEN VARSA, GÜLE GÜLE
“Yahu bunların hiç mi iyi tarafı yok” diyeceksiniz şimdi..
Şu anlattıklarımdan sonra, “iyi tarafı olsa ne olur, olmasa ne olur”..
Ben şahsen asla “Avrupalı biri olmak” istemem..
Türk olmayı, Türkiye’de yaşamayı, Türk gibi yaşamayı hiçbir şeye ve yere değişmem..
Değişen varsa, işte Avrupa orada..
İzmir dahil, karış karış, zorluk ve yokluk içinde kazanılan vatanımızı bize bırakıp “çektirsin gitsin”..