Bu CHP’den hiçbir nane olmaz..
Sürekli baltayı taşa vuruyorlar..
Mustafa Akaydın’ın, Devrim Kök’ün, onların öncesinde Deniz Baykal’ın, ardından Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’yi “bitirmek” için yaptıkları, hala ve “aynen” devam ediyor..
Önceki gün Devrim Kök ile Bülent Tezcan’ı yazmıştım..
Bugün de İl Başkan Yardımcısı İbrahim Küçükkuru ile Muratpaşa İlçe Başkanı Ercan Erkan’ı ve diğerlerini anlatayım..
…
Küçükkuru ile Erkan, önceki gün Muratpaşa ilçe yöneticileri ile meclis üyelerini toplamış..
Hep birlikte Büyükşehir’de işten çıkartıldıklarını iddia eden “taşeron işçiler” için oluşturulan “imza masası”nı ziyarete gitmişler..
Ne için gitmişler?
“İşçilerimizin yanındayız” mesajı verebilmek için..
“Bakın Ak Parti işte böyle işçi kıyımı yapan bir partidir” algısı yaratmak için..
…
Peki..
İşten çıkarıldığı için “arkasında durdukları” bu işçilere CHP’li Başkan Mustafa Akaydın maaş ödemiyorken bu arkadaşlarımız neredeydi acaba?
Bu işçiler, “açız, evimize ekmek götüremiyoruz” diye feryat edip eylemler yaparken Küçükkuru, Erkan ve diğer CHP’liler niye bu işçilerin “yanında” olmadılar hiç?
Bunlar, kendilerini akıllı alemi ahmak sanıyor herhalde..
…
CHP’lilerin bu tür “tutarsız” tutumları o kadar çok ki..
Anlatmakla bitmez..
Bir örnek daha..
CHP’liler “aile içi şiddete” şiddetle karşı olduklarını söyler hep..
Ama..
Ardından, “aile içi şiddet sanığı” birini milletvekili seçmekte bir mahsur görmezler..
Anlayın artık zihniyeti..
Her şeyleri göz boyama bunların..
…
Gelelim işçilere..
…
Bu işçileri işten çıkaran yer Büyükşehir Belediyesi yönetimi değil..
Bağlı oldukları “taşeron şirket”..
Akaydın seçildiğinde 4.175 kişi olan belediye çalışanlarının sayısını o kadar abartmış ki..
Bırakın daire başkanlarını ve birim müdürlerini, şeflere bile “sekreter” atamış, makam aracı vermiş..
Müdürlere ve daire başkanlarına da 3’er 4’er sekreter tahsis etmiş, onlara da makam araçları tahsis edilmiş..
Bununla da kalmamış, temizlik görevlilerine bile “yardımcı”lar atamış..
Belediye bir “hizmet kurumu” olmaktan çıkarılmış “Hoca’nın çiftliği” haline getirilmiş..
Ve kadro şişirile şişirile tam 8.642’ye çıkarılmış..
Usulsüz olarak istihdam edilen bu kadar personele 5 yılda tam “470 milyon lira” aktarılmış..
“İhtiyaç olmadığı halde işe alınan personele harcanan bu para ile Antalya’ya 80 adet kavşak, 40 adet Atatürk Parkı yapılabilirdi” diyor yetkililer..
Vehameti anlayın artık..
…
Bu nedir biliyor musunuz?
Bu kente “rutin” işler dışında hiçbir hizmet yapmayan bir yönetimin, “gereğinden fazla” kişiyi işe alarak kamu kaynaklarını “kadrolaşmaya” harcaması, resmen görevi kötüye kullanmaktır..
Antalya “hizmet” beklerken, hizmete harcanması gereken paraların, yandaşlarını işe alabilmek için “maaş”lara harcanması, “Antalya’ya ihanet”tir..
Nitekim..
Belediye kadrosunu bu kadar şişiren Akaydın, (biliyorsunuz) işçilere maaşlarını bile ödemekte zorlandı..
Menderes Türel yönetimi de “kamu kaynaklarını daha akılcı kullanmak” adına, şişirilen kadroları “NORMAL”e çevirmeye çalışıyor..
Belediye’de aynı işi yapacak dünya kadar insan varken, taşeron firmayla biten sözleşmeleri yenilemiyor, o kadar..
CHP’liler ise, kendi partilisi bir Başkan’ın yaptıklarını görmüyor, normali yapmaya çalışana da çamur atıyor..
Bütün bu olanları da milletin görmediğini-bilmediğini sanıyor..
…
Ey kendilerinin CHP’li olduğunu savunan arkadaşlarım..
İşte bu “kafa”nız yüzünden yüzde 25-26’dan yukarı çıkamıyorsunuz..
İşte bu “kafa” yüzünden inandırıcı olamıyorsunuz..
İşte bu “kafa” yüzünden halk size güvenmiyor..
Ve sizin gibiler, bu “kafa”yı düzeltmediği sürece de CHP’yi eritip-bitireceksiniz..
Biraz ayağınız yere bassın artık..
Gerçekçi olun artık..
Bu milleti daha fazla kandıramayacağınızı anlayın artık..
“İşçilere destek” ha..
Atatürk’ün kemiklerini sızlatıyorsunuz..