Antalya’ya elektrik hizmeti vermekle yükümlü firma CLK Akdeniz’e tepkiler “isyan” boyutuna ulaştı..
İsyanın sebebi;
1- “Sık yaşanan elektrik kesintileri”..
2- Gelmeye başlayan faturaların çok yüksek olması..
Bu konuda bütün gazeteler haber yaptı, yazı yazdı ve vatandaşın yaşadığı sıkıntı dile getirildi..
Ve vatandaş da artık sokağa dökülmeye başladı..
…
Tepkiler isyan boyutuna ulaşınca, CLK Akdeniz bir “açıklama” yapmak zorunda kaldı..
Önceki gün yapılan yazılı açıklamada; “Antalya il genelinde dün akşam saatlerinde başlayan ve gece saatlerinde şiddetini artıran fırtına ve yoğun yağış nedeniyle E.N.H’ları (Enerji Nakil Hatları) üzerine muhtelif bölgelerde ağaçlar devrildi, tel kopukları meydana geldi, bu durum kısa ve uzun süreli arızalara sebebiyet verdi” denildi..
…
Bu açıklama beni tatmin etmedi..
Niye etmedi?
Yaşanan elektrik kesintileri önceki günden, yani fırtınanın meydana geldiği günden bu yana yaşanmıyor, haftalardır yaşanıyor..
Üstelik, aynı semtte defalarca yaşanıyor..
Bu durum; ağaçların tellere verdiği hasardan değil, “CLK Akdeniz’in işini iyi yapmamasından” kaynaklanıyor..
Kopan teller de üstüne tuz-biber oluyor..
…
Antalya gibi bir Akdeniz kentine, (yani sıcağı da soğuğu da fırtınası da şiddetli olan bir kente) elektrik hizmeti vermek hiç kolay değildir..
Isıtma ve soğutma için insanlar genellikle “elektriğe dayalı aletler” kullanır..
Ve “kara iklimi” yaşayan kentlerden çok daha fazla enerji tüketir..
Bu nedenle..
Antalya’ya elektrik hizmeti verecek firma; “aşırı yüklenme”leri hesap etmek, her türlü olumsuzluğu göz önüne almak, hatta en kötü senaryoya göre kendini hazırlamak
ve kente “kesintisiz hizmet” vermek zorundadır..
Elbette “fırtınalar, arızalar veya tel kopukları” falan da olabilir..
Ama, işler iyi yapılırsa 6-7 yılda bir belki elektrik kesintisi yaşanır..
Antalya’daki gibi “bir günde 9 kere” kesinti yaşanmaz..
…
Bunları değerlendirdiğinizde, CLK’nın yaptığı açıklamayı doğru ve samimi bir açıklama olarak görmem mümkün değil..
Bence, yapılan açıklama ile CLK “resmen” beceremediği hizmet için “bahane” üretiyor..
İşini ciddiye almıyor..
Ve vatandaşla dalga geçiyor..
Ben böyle düşünüyorum..
…
Geçelim, bir başka “vahim” konuya..
…
Kesintiler yetmiyor..
Vatandaş bir de “FATURA ENDİŞESİ” çekiyor..
İki-üç aydır yazılmayan faturalar, vatandaşa çok yüksek miktarlarda yansımaya başladı..
Nitekim, kızıma 385 lira, arkadaşıma 725 lira’lık faturalar geldi..
Son ödeme tarihi de 21 Ocak 2015..
Oysa kızıma da arkadaşıma da gelen aylık fatura miktarı ortalama 130 lira civarındaydı..
Şimdi ise vatandaşa, ödemesi gerekenin 2-3 hatta 4-5 katı faturalar geliyor..
“Bütçesini” ödediği kira ve gelen faturalara göre ayarlayan insanlar bunun altından nasıl kalkacak?
…
CLK buna da bir bahane üretmiş..
Diyor ki;
“Müşterilerimizden, son ödeme tarihlerinin ilgili ayın 15. gününden sonraya çekilmesiyle ilgili gelen yoğun talepler üzerine şehir, ilçe, belde ve köylerde okuma tarihlerinde değişiklik yapılması ihtiyacı oluşmuştur..
Bu nedenle ‘aralık ayı’ içerisinde okuma yapılamayacak, faturalandırma işlemi gerçekleştirilmeyecektir..
Okuması aralık ayında yapılamayan abonelikler de dahil olmak üzere Ocak 2015’ten itibaren okuma periyotları sistematik hale getirilecek ve düzenli okumaya devam edilecektir.. “
İyi de..
O yüksek faturalar niye geliyor?
- Sayaçlar geç okunuyor..
- Bu nedenle tüketim miktarı yüksek çıkıyor..
- 150 KW’dan sonraki tüketim de katlamalı olarak fiyatlandırılıyor..
Böylece aylık 150 KW’den az elektrik kullanan abonelere “kazık” sonuna kadar sokulmuş oluyor..
CLK’nın kasasına da 130 lira yerine en az -abone başına- 400-900 lira fazladan ve haksız yere para giriyor..
Böyle vicdansızlık olmaz..
…
CLK’nın yapması gereken şey şudur:
1- Aşırı yüklenme”leri hesap etmek, her türlü olumsuzluğu göz önüne almak, hatta en kötü senaryoya göre kendini hazırlamak ve kente “kesintisiz hizmet” vermek..
2- Bu geçiş sürecinde; tüketim miktarı ne olursa olsun, 150 KW’nın altındaki ücretlendirmeden faturaları düzenlemek ve bunu da abonelerden en az 2-3 taksitte almak..
Arzular ve beklentiler bunlardır..
CLK Akdeniz’in Genel Müdürü sayın Halit Bakal, gereğini bekliyoruz..
