Ülkemizde su ne çok az ne de çok fazladır. Su fakiriyiz. Uzmanlar iklim değişikliğinin gelecekte ülkeler arasında su savaşlarına neden olacağını söylüyor. Suyu yönetebiliyor muyuz? Yoruma açık. Su, bütün canlıları yaşamları boyunca hem kendisine bağlayan hem de onların yaşamlarını doğrudan etkileyen vazgeçilmez bir kaynaktır. Su sadece insan için biyolojik bir gereksinim değil, aynı zamanda ekonomik, toplumsal, kültürel yaşamın da bizzat kendisidir. Ancak yaşamsal öneme sahip olan bu kaynak, ne yazık ki yeryüzünde sınırlı miktarda bulunuyor. Buna karşın artan dünya nüfusu ve ekonomik gelişmeler, bir yandan suya olan talebi artırmakta diğer yandan sınır değerlere yaklaşmış görünen su rezervlerini tehdit etmektedir. Toplumda su kaynaklarının korunması konusunda yeterli bilincin oluşmaması, mevcut üretim sistemlerinin duyarsızlığı, sanayileşme ve kentleşme süreciyle birleşince suya ilişkin sorunlar da hızla arttı. Sınırlı kaynaklarla sınırsız bir büyüme hırsına kapılan üretim sistemi, doğal kaynaklar üzerine aşırı yük bindirdiği için, tıpkı bir otomobilin motorunun hararet yapması gibi, dünyanın da ısınmasına neden oldu. Isınmaya bağlı olarak ortaya çıkan iklim değişikliği, canlılar açısından büyük bir tehlike anlamına geliyor. Her şeyden önce su kaynaklarının yok olması ve kapasitelerinin düşmesi söz konusudur. Su kaynaklarının korunabilmesi, iyi bir su yönetim sisteminin kurulmasına bağlıdır. Küresel ısınmayı en fazla hisseden Antalya. Nisan ve Mayıs aylarında yüksek kesimler hariç, toprağı doyuracak kadar yağış düşmedi. Göl ve barajlarda su seviyesi düşük kaldı. Geçtiğimiz günlerde Antalya Kuraklık Komisyonu Karacaören Barajı’nda yeterli su toplanamadığı için üreticilere ikinci ürün ekmemelerini anız sonrası susamı tercih etmelerini önerdi. Antalya’yı kavuran o aşırı sıcak günler pek yakında. Suyu tasarruflu kullanmak için kesintiler olacaktır. Üretici bu yazı ‘Sizin kanalda, kanalette su var mı?’ diye birbirine sorarak geçirecektir. Sonbaharda da fiyatlardan şikayetçi olmayın. Semt pazarında ‘Bu sebze, meyve neden bu kadar çok pahalı’ diye söylenmeyin. Durum bu, daha kurak bir yıl geçiriyoruz.