Doğru tuşa basmak
Umut Özen
Yaşanan olayların en can alıcı kısımları, süregelen bir şeyin, bundan sonra aynı şekilde devam etmemesini sağlayan nedenler bütünü. Kimi zaman dibe vuruşların, kimi zaman duyguların ya da özetle karmaşanın zirvesidir. Bir genel geçerlilik varsa, o da hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağıdır. Bu yüzdendir ki bu noktada doğru tuşa basan insan unutulmaz olacaktır. Kırılma noktası, bir şeyi elde etme ve edememe arasındaki noktadır. Bir programın çoğunun yazılması değil de çalışması. Yüzüp yüzüp kuyruğuna gelmek değil de bir sonuç elde etmek. Bazıları kırılma noktalarını çok güzel bilir, hisseder. Diğerlerinin sarfettiği eforun ufak bir kısmını göstererek kırılma noktasını elde etmiş olmanın ürününün keyfini sürer. Kısacası işlerini iyi bilirler. Bu insanlar, minimum enerji ve maksimum kazanç konusunda yetenekli, şanslı ya da duruma göre her ikisidirler. Bir başka çeşit insan ise çok çalışır, çabalar, kırılma noktasını uzak ara geride bırakırlar. Bunlar için başarı, büyük ölçüde kaçınılmazdır. Ancak, bir konuda noktanın ilerisine doğru yapılan her yatırım, başka noktalara ulaşma konusunda yapılmış kesintidir. Bu insanlar pek bahsetmeseler de, bunun farkındalığının bunalım ve ezikliğini zaman zaman hatırlar fark eder ya da hissederler. Bir başka tip insan ise, yolun sonunu, başarısızlık durumunu görüp, bunun riskine hiç girmeyen, yarışı daha başlamadan bitirenlerdir. Bu tiplerden bazıları bunu yolun sonundaki ödülü beğenmedikleri için yaparlar. Bunlar başka yarışlarda, başka kırılma noktalarını zorlama potansiyelini kendilerinde bulundururlar. Ancak bazısı, kırılma noktasını çok geçip başka bir yerlerden kısmaktan, altında kalıp başarısız olmaktan kaynaklanan korkuları harmanlayıp bunları miskinlik olarak sunarlar. Bir başka tip ise, en kötü durumdaki insandır. Kırılma noktalarının yakınında dolaşırlar, ancak bir türlü geçmek nasip olmaz, ne yapsalar olmaz. İşini bilen olma yolundaki, çok çalışma çabalama modundaki insanların başarısız örnekleri hep bu tip insana örnektir. Kaybetmeyi tadar, dibe vururlar. Her şey bitti lafını icat edenler bu tip insanlardır. Mevcut yollardaki başarısızlıklarını içlerindeki potansiyelle birleştirip, yenilginin her türlüsünü tattıktan sonra en dipten yukarıya bakanları, yeni yollar, yeni kırılma noktaları görebilir, bunun da ötesinde, kendi özgün formüllerini yaratabilirler. Sanatçı, yaratıcı ya da özgün, en uç durumlarda efsane olurlar. Tabii bunun yanında, dipten yukarı bakmayı dahi akıllarına getirmeyen, potansiyel yoksunu tipler de vardır. Onların adlarını herhangi bir yerde görmek imkansızdır.
Yorumlar