Suriye’deki Afrin bölgesinde başlattığımız harekat için herkesin bildiği ya da bilmesi gereken şey şudur:

“Önemli olan oraya nasıl girdiğimiz değil, nasıl çıktığımızdır..”

Yani..

Evet, devletimizin geleceğini tehdit eden ve edecek olan terör yapılanması temizlenmelidir..

Evet, teröre destek veren ve ülkemiz üzerinde farklı emelleri olanlara dersi verilmelidir..

Evet, kimsenin toprağında gözümüz yoktur ve terk derdimiz ülkemizin ulusal güvenliğidir..

Evet, Afrin’in ardından Münbiç’e de hatta başka yerlere de aynı amaçla harekat yapılacaktır..

Evet, isimleri farklı da olsa hepsi “PKK terör örgütü” çatısı altında faaliyet gösteren bu gruplara emperyalist güçler maddi-manevi her türlü desteği vermektedir..

Evet, biz sınırımızdaki bu yapılanmaya karşı yaptığımız askeri operasyonlarda ve harekatta yerden göğe kadar haklıyız..

Ama..

Eğer bu haklı hareketimizi/haklılığımızı dünyaya anlatamazsak..

Eğer oralardan, “evet Türkiye haklıdır” dedirterek çıkmazsak..

Haklı olduğumuz halde kaybederiz, biteriz..

ÇOK SABIRLI OLMALIYIZ

İşte bu “haklılığımızı anlatma konusu” yaptığımız harekattan çok daha fazla önemlidir..

Bu noktada bütün TC vatandaşlarına söyleyeceğim ilk şey, “SABIRLI” olmalarıdır..

Biz insanoğlu “insan” olarak bile çoğu kez haklı olduğumuzu anlatamayız..

Bu nedenle de hep, “beni anlayan kimse yok” diye dertleniriz..

Aynı şekilde; harekatımızın haklılığını attıkları her adım, söyledikleri her kelime “ÇIKAR”a dayalı olan devletlere/milletlere anlatmanın zorluğunu tahmin edebiliyor musunuz?

Çıkarına gelmediği için, yüzde yaz haklı iken seni haksız çıkarmak için didinecek olanlar var..

Adına “DİPLOMASİ” dedikleri olguyu senin aleyhine kullanabilmek için her türlü fitneyi, algı operasyonunu, yalan haberleri, montajlanmış görüntüleri, her türlü rüşveti, dedikoduyu devreye sokacaklar..

Ama, en önemlisi “içimizdeki hainleri” çok iyi kullanacaklar..

“Düşman içeride olunca, kapı kilit tutmaz”mış biliyorsunuz..

Nitekim, harekatın ardından içimizdeki hainler dışarıdakinden de önce başladı feryada..

Dün içlerinden biri diyor ki:

“Türk halkını kandırmayın, Afrin harekatı Suriye’nin çıkar bölgelerine bölünmesini isteyen emperyalist planlara hizmet etmektir..”

Ne anlatmaya çalıştığımı anladınız mı?

İçimizdeki hainler bunu yaparsa, dışarıdakiler neler yapmaz?

İşte bu nedenle, “SABIRLI” olmalıyız..

Gelecek günler gösterecek ki; biz yaptığımız bu harekatta haklıyız, bunu da dünyaya anlatmalıyız/göstermeliyiz..

Ama, bunu önce biz anlamalıyız..

SAVAŞ MI VAR, NEREDE?

Öte yandan..

Önceki gün başlattığımız Afrin harekatı sırasında dikkatinizi çeken bir şey olmadı mı?

Kıbrıs savaşı dahil, Kardak krizi dahil, darbelerde bile rahmetli Hasan Mutlucan çıkar, “kahramanlık türküleri” okurdu..

Radyo ve televizyonlarda Hasan Mutlucan’ı duyduk mu anlardık ki, ya bir savaş var veya bir darbe..

Ve bütün Türkiye’de eğlenceler durur, TV’lerde dizilerle filmlerin yerini Türkiye’nin kahramanlık görüntüleri alırdı..

Fırat operasyonu, terörle mücadele, Afrin harekatı derken Türkiye aylardır çok önemli savaşlar yapıyor..

Ama bakıyorsunuz savaşanların ve savaşı yönetenlerin dışında neredeyse hiçkimse bunun farkında bile değil..

“Günlük yaşam” aynen devam ediyor..

Çünkü, halk “haklı olduğumuza” inanıyor, hükümetin/Tayyip Erdoğan’ın kararlılığına ve başaracağına inanıyor..

Bu inanç da onu savaşı sadece sıradan bir olay gibi izlemesine, günlük yaşamına devam etmesine neden oluyor..

SAKIN TUZAĞA DÜŞMEYİN

“Sabırlı olmalıyız” demiştim..

“İçimizdeki hainler başta olmak üzere bu haklı harekatımızda bizi haksız çıkarmak için her türlü yolu deneyecekler” demiştim..

Şimdi de diyorum ki;

Dışarıdaki ve içimizdeki düşmanlar bu harekatı da fırsat bilerek, halkımızı birbirine düşürmek ve kırdırmak, yani yeni bir Suriye yaratmak için çok çabalayacaklar, çok tahrik edici paylaşımlar ve algı operasyonları yapacaklar..

Devletimize karşı bir kalkışma olmadığı sürece..

Aman tahriklere kapılmayın, aman bu tuzağa düşmeyin..

Bırakın üzülen onlar olsun..