“Araştırmacı gazetecilik muhabirin, kamudan gizlenen ve haber değeri taşıyan bir olay üzerine giderek oradan kamunun ilgisini çeken ve çıkarıyla ilintili olan noktaları bulup, derinlemesine araştırması, haberin unsurları arasındaki bağıntıyı kurması ve bunu yayınlamasıdır.”
Gazeteciliğin tanımı böyle yapılmış.
Biz de bu ilke ve doğrultuda haber yapmaya özen gösteriyoruz.
Kamunun çıkarı olan ve kamuoyundan gizlenen olayları bulup sizlere aktarmaya çalışıyoruz.
Örneğin son zamanlarda en çok işgalleri gündeme getiriyoruz.
Özellikle de kaldırım işgallerini sizlerle paylaşıyoruz.
Tamamen kamu çıkarı olduğu için.
Son zamanlarda bizi takip edenler bilir. Kalekapısı’nda iki lokanta kaçak kat çıkarak kentin görüntüsünü bozuyor. Haksız kazanç elde ediyor, uyarıları dikkate almıyor. Encümen kararı olmasına rağmen kaçakları yıkmıyor ve burada istediği gibi at koşturuyor. Ruhsatı iptal edilen, hakkında yıkım kararı çıkarılan, işletmecileri hakkında para cezası kesilmesi de lokanta sahiplerini durduramadı.
Kısacası, burada bir işgal var. Kentin görüntüsünü bozuyor. Aynı zamanda tarihi dokuya da zarar veriliyor. Bu nedenle de olayın üzerine gidiyoruz, gitmeye devam edeceğiz.
Geçtiğimiz günlerde yine bir kaçak ve işgal olayını gündeme getirdik. Muratpaşa Kaymakamlığı’nın hemen yanı başında, Sinan Mahallesi’nde bir vatandaş, işyerinin karşısındaki parkı işgal edip mangal evine çevirdiğine ilişkin haberi hatırlayanınız olacaktır. Haberi yazınca belediye parktaki kaçağı yıktı. Aynı işyeri sahipleri şimdi de kaldırımı işgal etmiş durumda. Muratpaşa Belediyesi’nin işgale son vermek için sık sık işyerini rahatsız ettiğini duyuyorum. Ancak net bir çözüm alınmadığını da belirtmeliyim.
Burada da kamu çıkarını göz önünde bulundurarak hareket ettik. Nispeten başarılı olduğumuzu düşünüyorum.
Ancak bu haberi yaptıktan sonra bizi rahatsız eden olaylar baş gösterdi.
Haberden dolayı çok sayıda meslektaşımız telefonla aradı. “Bu işyerinin sahipleri iyi insanlar. Ekmeği için çalışıyorlar” diyerek olayın üzerine gitmememizi istediler. İşin açı tarafı arayanların gazeteci olmasıydı. Bu teklif karşısında öfkelenmemek, şaşırmamak elde mi? “Biz de ekmeğimiz için çalışıyoruz. Halkın çıkarını düşünmek zorundayız. Bu nedenle kaçağa göz yummayacağımız” deyince sustular.
Önceki gün de Gündem Gazetesi’nin başarılı muhabiri Bülent Tatoğlu çok güzel bir habere imza attı. Tatoğlu’nun “Gencer’e zaman aşımı piyangosu” haberi büyük ses getirdi. Haberin her satırını büyük bir titizlikle okudum. Tatoğlu’nun gazetecilik adına büyük bir iş başardığını rahatlıkla söyleyebilirim.
Maalesef bu konuda da tıpkı bize saldırıldığı gibi Gündem Gazetesi’ne bir saldırı gerçekleşmiş. “Haberin altında başka nedenler varmış. Bir şeyler istemişler vermeyince böyle bir haber yapmışlar” türünden söylemler dile getirilmiş. Kendi adıma şunu söyleyebilirim. Yapılan haber yerinde ve güzel olmuş. Kamudan gizlenen ve haber değeri taşıyan bir olayın üzerine gidilmiş. Ayrıca kamunun ilgisini çeken ve çıkarıyla ilintili olan noktalar da var. Benim için önemli olan da bu. Gerisi dedikodudan ibarettir. Bu nedenle Bülent Tatoğlu’nu tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyorum.
Trend Haberler

Antalya’da EDS'lerin devreye gireceği tarih belli oldu

Antalya çalkalanıyor... Bu nasıl bir malvarlığı?

Lüks yaşam, rüşvet, uyuşturucu: Gökhan Böcek soruşturmasında şok tapeler

Antalya Pastacılar Odası Başkanı inti*har etti

ALTSO Başkanı: "Hepimizin ekmeği turizmden çıkıyor"

Antalyalı Vali Ekici, Şırnak’ta destan yazıyor: Antalya’nın gururu