CHP Antalya Milletvekili Gürkut Acar’ın, 16 Nisan 2004 tarihli “CHP’li üyelere ‘hainlik’ tehdidi..” başlıklı yazıma gönderdiği cevabı dün okudunuz..

Açık söyleyeyim; “ne anlatmak istediğini” ben anlayamadım..

Aranızda anlayan var mı?

Hatırlarsanız..

Gürkut Acar’ın, “CHP’den Ak parti’ye geçmek isteyen” meclis üyelerini “vatan haini olurlar” diye (aklınca) korkutmaya çalıştığını yazmıştım..

Acar, “ben teşbih yaptım” diyor..

Yani “kaba bir benzetme” yapmış..

Ama..

Antalya’da Ak Parti’nin kurucularından Erdal Öner’in, “CHP adayı” olarak seçimlere girmesindeki çabası için “teşbih”i yapmıyor..

CHP’den Ak Parti’ye geçen biri (teşbih de olsa) “vatan haini”, Ak Parti, MHP veya bir başka partiden CHP’ye gelen olursa “kahraman”..

Böyle bir akıl, böyle bir mantık normal mi?

Yazısında, benim hiç değinmediğim bir konuyu da dile getirmiş..

Ak Parti’yi yerden yere vurmuş..

Ne alaka, bilmem..

Ama, demiş ki:

“Atatürk ve Atatürkçülük eğitim sisteminden çıkarılmakta, ‘dindar, kindar gençlik’ çağrıları yapılmakta, T.C. tabelaları devlet dairelerinden, kamu bankalarından silinmektedir..”

Hadi buna da kısa bir cevap vereyim..

1930’lu yılları baz alalım..

Ak Parti iktidarına kadar 70 küsür yıl geçmiş..

“Ezberci ve elemeci” bir eğitimle doğup-büyüdük..

Herkesi doktor-mühendis olmaya zorladık..

Bu arada “ara eleman”lara olan ihtiyacı hep göz ardı edip, “ustaların insafına” terk ettik..

Bu nedenle de bir “diplomalı işsiz ordusu” meydana getirdik..

Söyleyin; “ezberleyin, biz sizi eleyelim, diplomanızı verelim, sonra ne isterseniz yapın” mantığındaki bir eğitim sistemi, “Atatürkçü eğitim sistemi” olabilir mi?

Ak Parti en azından böylesine “ezberci” eğitim sistemi yerine, “soran-sorgulayan-anlayan-araştıran-özgür” bir sistem için sürekli bir arayış içinde..

Üstelik, “ara eleman” yetişmesi için de uğraşıyor..

Ve kim ne derse desin..

Ak Parti, eğitimde de “CHP’den daha çok Atatürkçü bir tutum” sergiliyor..

“Laflarla-söylemlerle” peynir gemisi yürütmeye çalışmıyor..

Neyse, tekrar konumuza dönelim..

“Ak Parti’den, MHP’den veya başka partilerden birçok kişiyi CHP saflarına aldınız, başkan ve meclis üyesi adayı yaptınız..

Bazıları da seçildi..

Bir partiden bir başka partiye geçmek veya daha uygun bulduğu bir başka partiyi desteklemek ‘vatan hainliği’ ise..

CHP’ye geçenler de, ‘aman Ak Parti’ye yaramasın’ diye CHP’yi destekleyenler de vatan haini midir?

Yok eğer sadece Ak Parti’ye geçmek vatan hainliği ise..

Ak Parti’lilerin ve Ak Parti’ye oy verenlerin hepsi vatan haini mi oluyor?”

O yazımda Gürkut Acar’a bu soruları sormuştum..

Bunlara cevap vermemiş, bekliyorum..

Biliyorsunuz..

Gürkut Acar, Deniz Baykal sayesinde milletvekili oldu..

Ama..

Gitti, Deniz Baykal’a ihanet edenlerin safında yer aldı..

Son olarak şunu soruyorum:

Teşbih de olsa..

Ak Parti’ye geçmek CHP’li meclis üyeleri için bir “vatan hainliği” ise..

Kendisini milletvekili yapan Deniz Baykal’a karşı olan tutumu için nasıl bir “teşbih”te bulunur?

Baykal’a ihanet eden Mustafa Akaydın ve Devrim Kök’le birlikte hareket ederek, Ak Parti’li birini “CHP’li başkan adayı” yapmak için sarfettiği çaba için bildiği bir başka “teşbih” var mıdır?

En Başta da dediğim gibi; Acar’ın yazısından ne anlatmak istediğini gerçekten anlamadım..

Ama “amacını” anladım..

Bana gönderdiği ve dün size ilettiğim yazı açık-seçik şunu söylüyor:

“Ben yeniden milletvekili olmak istiyorum..

Bunun için ne gerekiyorsa yaparım..”

Bu tespitim yanlışsa..

Acar çıksın ve “hayır milletvekili olmak istemiyorum, onun için Baykal’a karşı olanların yanında yer almıyorum” desin..

Hemen özür dileyeceğim..

Özetle..

“Ne anlatmak istediği anlaşılmayan” bir yazıya, işte böyle “ne söylediği anlaşılmayan bir cevap” verilebilir ancak..

Ama..

Eminim, anlayan anlayacağını anlayacağı kadar anladı..

O da bana yeter..