3 gün Ankara’daydım..

Gerçekten de “Artvin” üzerinden yeni bir “Gezi operasyonu” yürütüldüğünü hissettim..

Ama, bu “harekat”ın tutmayacağını da gördüm..

Çünkü..

Milletimiz “sorgulamaya” başlamış bile..

Bu, beni biraz rahatlattı..

Bugün, Ankara izlenimlerimi sizlere yazmayacağım..

Vatandaşın sosyal medyadaki paylaşımları bile her şeyi gösteriyor..

Bunlardan birkaç tanesini aktarayım, “Artvin niye bir Gezi olamaz”  kendiniz görün..

MESELE DOĞA DEĞİLMİŞ

Murat Tarkın, şöyle bir yazı paylaşmış:

“Yeni moda, MADEN OCAĞI engelleme...

Sorsan, ülkemizin madenleri şöyle zengin böyle zengin derler..

Madeni çıkarmak ve işlemek istediğin zaman DOĞA-AĞAÇ vs. der engellemeye çalışırlar..

Doğa harikası olan bir yerin ticari bir alan haline çevrilmesine ben de karşıyım, lakin bunların derdi ağaç ve doğa falan değil, bu bariz ortada..

Artvin'de, provokatör destekli  Yeşil Artvin Derneğinin verdiği gazla, yaşam alanları ve doğa katlediliyor diye maden çalışmasını engellemeye çalışıyorlar, ama bunu yaparken polisi engellemek için ağaç keserek barikat kuruyorlar.. 

4 tane ladin ağacını kestikleri tespit edilmiş..

Demek ki mesele doğa değilmiş..

Bir şey yapmaya çalışıyorsunuz, bari gerekçenizi koruyun..

Bazı gerzekler de salyaları aka aka yedi bunu..

Önlerine ne koyarlarsa tereddütsüz yiyorlar zaten..

Doydunuz mu, yoksa bir balya daha saman göndereyim mi?”

YORUMLAR DAHA İLGİNÇ

Birileri de Murat Tarkın’ın bu paylaşımına yorum yapmış..

Şöyle diyorlar:

- “Maden ocağında insan hayatını tehlikeye atacak gerekli tedbirler alınmamış ise hep beraber eleştirelim, ama bunların derdi üzüm yemek değil bağcıyı dövmek.. Bu muhalif olmak falan değil, resmen düşmanlık, ihanet, bunlar bakar kör.. (Mehmet Al)

- “Anlamadınız mı, 3-5 ağaç bahane, içimizdeki hainler dış güçlerle bir olmuş ülkeyi kaosa sokmak istiyorlar..” (Mevlüt Yılmaz)

- “Lütfen dikkat sevgili arkadaşlar; Artvin'deki maden rezervi ne kadar biliyor musunuz, 17 milyon ton BAKIR.. Jeoloji ve madencilik okuyan herkesin ilk öğrendiği şudur; bakır madeninin olduğu her coğrafyada o kadar da ALTIN bulunabilir!.. Şimdi öğrendiniz mi, tepkinin sebebini ve verenlerin ardındakileri? (Murat Nesibe Yavşan)

BU DA FARKLI BİR BAKIŞ

Bunları “tek taraflı” mı buldunuz..

Öyleyse bir başka mantıkla gidelim..

1- HES istemezler, Termik Santral istemezler, Nükleer’e karşıdırlar..

Ama, “elektrikler kesildiği zaman” idareye söylemediklerini bırakmazlar..

2- Taş-Çakıl ocaklarına karşıdırlar, maden ocağı açılmasın isterler, dağlar katlediliyor diye feryat ederler..

Ama, beton asfalt isterler, sağlam bina isterler, üstelik bir de bunlar için ceplerinden fazla para çıkmasın isterler..

3- Baz istasyonları istemezler, kaldırılsın diye eylem yaparlar..

Ama, ellerindeki telefonların “baz”lardan 100 kat daha fazla zararlı olduğunu, asıl karşı çıkmaları gereken şeyin baz değil cep telefonu olduğunu bile bilmezler..

4- Gezi olayları için “ağaç katliamı yapılmasın” diye Antalya’dan İstanbul’a gidenlere, “Antalya’daki ağaç katliamını önlediniz mi ki, kalkıp taa oralara gidiyorsunuz” dendiğinde, “meselenin ağaç olduğunu mu sanıyorsun” der, gider Artvin’deki “Gezi tezgahını” da desteklerler..

Ama ardından da, “yahu bu ülke hiç huzur bulmayacak mı” diye yakınırlar..

“KAOS”A ORTAK OLMAYIN

Bütün bunlardan sonra anlarız ki..

Bu ülkede bir kesimin derdi ne ağaçtır ne maden, ne de bu ülkenin çıkarları..

İstedikleri tek şey, “Türkiye huzur bulmasın”..

Hadi birileri bunu yapıyor, üstüne parasını da alıyor, tamam da..

Böyle hainlerin peşinden gidenlere, onlara inanıp “kaos”a ortak olanlara ne demeli?

İyi ki, biraz biraz uyananlar, hala ülkesini sevenler var..