Yıllardır Alanya ve Manavgat’ın il olması tartışılıyor. Birkaç yıl önce iki ilçenin STK’ları açıklamalar yaparak il olma arzularını dile getirmişlerdi. İktidar da böyle bir çalışmanın olmadığını açıklayarak hayal kırıklığı yaratmıştı. Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel, Alanya’nın Sultan Alaaddin Keykubat tarafından fethinin 800'üncü yıl dönümü kutlamaları etkinliğinde yaptığı konuşmada Alanya’nın geçmişteki gibi barışın, huzurun ve güvenin başkenti olmaya devam ettiğine işaret ederek, “Farklı din ve dilden, 100’ün üzerinde milletten yaklaşık 31 bin yerleşik yabancıyla hoşgörüyle, birlik ve beraberlik içinde yaşamaktayız. 334 bine yakın nüfusuyla 24 ili geride bırakan Alanya, artık il olmayı çoktan hak etmiştir. 2023 vizyonuyla, Alanya'nın vilayet olacağına inancımız tamdır” dedi.  Önümüzdeki günlerde Manavgat’tan da karşı ataklar gelebilir. Onların da tek arzusu vilayet olabilmek. İnsanlar içinde bulundukları zaman dilimi içerisinde pek çok defa herhangi bir konu hakkında karar alırken zorluk yaşamaktadırlar. İnsanların aynı konu üzerinde alınan kararlarında bile birbiriyle çelişkili sonuçlar ortaya çıkabilmektedir. Bunun en önemli sebebi de alınan kararlar arasından en iyiyi seçme eğiliminde olunmasıdır. Aynı durum devletin almış olduğu kararlar için de geçerli olmaktadır. Çünkü devlet halkı için alınması gereken kararın en iyisini almak zorundadır. Bunlardan biri de hangi ilçenin veya ilçelerin il statüsüne dönüştürüleceğine karar vermesidir. Akdeniz bölgesinde büyük tartışmalara yol açan Alanya mı Manavgat mı il olmalı artık tartışmaların her iki ilçenin de il statüsüne yükseltilerek noktalanması gerekiyor. Her ikisi de il olmayı hak ediyor. Bilindiği gibi Türkiye’de 2014 yılında yapılan yerel seçimlerden sonra Bütünşehir Yasası yürürlüğe girdi. Yasa ile birlikte büyükşehir belediyelerinin tüm ilçeleri merkez ilçe statüsüne kavuşmuş, tüm ilçeler büyükşehir belediyesine bağlanmıştı. Bütünşehir Yasasının sorunsuz bir yasa olduğunu söylemem mümkün değil. Elbette ki alt kademe belediyelere getirdiği ciddi sorunlar var. Bir iyileştirme, bir düzenleme hala bekleniyor. Yapılır mı, yapılmaz mı bilinmez. Ama mutlaka Bütünşehir Yasası revize edilmeli, ilçe belediyelerinin gelirlerine yeni bir düzenleme yapılmalı. Yapılmadığı takdirde ilçe belediyelerinin borç yükünden kurtulması, sosyal belediyeciliğin gereklerini yerine getirmesi ve proje üretmesi neredeyse imkansız görünüyor.