Büyükşehir Belediyesi’nde zaman zaman en üst mevkilerde görevden almalar, görev değişimi gibi durumlar yaşanır.
Son olarak Koruma ve Güvenlik Şube Müdürü Yahya Varış görevden alındı. Adına da “Taze kan” dendi. Hoş hepsi için aynı şey deniyor ya.
Ancak her ne hikmetse hukuk müşaviri İlker Gedik’e dokunulmuyor, dokunulamıyor. Dokunan da yanıyor. Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın ile birçok kişinin arası Gedik’ten dolayı açık. Seçim sürecinde kendisine destek veren gazeteler ile bağı koptu. Kendisini uyaranlara “Gedik’e güvenim tam” diyerek arka çıktı. Kısacası bütün baskılar rağmen İlker Gedik’i korudu, kolladı. Hoca’nın Gedik’in arkasında dağ gibi durması açıkçası büyük bir kesim gibi beni de meraklandırıyor. Acaba neden?
Gelin bugün İlker Gedik’in göreve gelmesinden bugüne imza attığı yanlışlara bir göz atalım. 10 maddede aktaracağım yanlışlarını iki bölüme ayırmak istiyorum. Bugün ilk 5 madde, yarın da geri kalan maddeleri aktaracağım.
Buyurun okuyun;
1-) Haziran 2009’da mahkeme Antkart sisteminin kurulmasına ilişkin belediye encümen kararını yetki aşımı olduğu için iptal etti. Belediye yeni bir encümen kararı alıp yoluna devam edecekti. Akaydın, hukuk görüşü aldı. İdare mahkemesi kararı ile özel hukuk sözleşmesini iptal edemezsiniz uyarılarına rağmen Antkart sistemini tamamen iptal etti. Antkart dava açtı ve şu anda faiziyle birlikte 50 milyon liraya yaklaşan bir parayı tazminat olarak kazandı.
2-) Her yanı dökülen, kartlarda bakiyelerin kaybolduğu, kağıt bilet ve içinde bakiyelerin kaldığı T kartların olduğu, aylarca sistemin kurulamadığı, malzemelerinin gelmediği, sistemi kurulunca hep arıza verdiği, aktarmalı sistemde aktarmadan da para alan Halkkart sisteminin ihalesinin şartnamesinin mimarı, Halkkart teknolojisine vakıf İlker Gedik’ti. Kendi deyimiyle Akaydın ihalenin her aşamasının içindeydi. İhaleye hiçbir zaman çalıştırılamayan NFC sistemi, akıllı duraklar ve bilet otomatlarını da koymuştu. 5 firmanın girdiği ihalede 2’si çekildi 2’si elendi (!) Rekabet koşulları oluşmadığı için iptal edilmesi gereken ihalede, salonda kalan tek firma ihaleyi aldı. Antkart’ta demo gösterimi herkese açık yapılmıştı. Bu firma, demo gösterimini bile İlker Gedik’e gizli olarak yaptı. Belki de hiç yapmadı. İhaleyi 50 bin lira sermayeli, ihaleden “tesadüfen” 21 gün önce kurulan A-Kent kazandı. Firmayı kaybolan bakiyeler ve benzeri bir sürü yolsuzlukla ilgili suç duyuruları sonrası mali polis bastı. Şu anda başkan Akaydın hariç belediye üst düzey bürokratları, meclis üyeleri ve encümen dahil 19 kişi, Halkkart ihalesi ile ilgili olarak organize suçlara çağrılarak parmak izleri alındı ve şüpheli olarak ifade verdi.
3-) A-Kent’in aldığı ihaleyi mahkeme 2 kez iptal etti. Ama bu işten yine A-Kent istifade etti. İhalede yüzde 3 komisyonla yaptığı akıllı kart işini, altında İlker Gedik’in, otobüs ve minibüs işletmecileri kuruluşlarının imzası olduğu ATUS anlaşmasıyla yüzde 5’e çıkardı. Yani Büyükşehir Belediyesi yüzde 2 zarar ettirildi. Bu da yaklaşık yıllık 2 milyar dolar zarar demek.
4-) A-Kent firmasıyla İlker Gedik’in avukatı “tesadüfen” aynı kişiydi.
5-) A-Kent’i mahkeme iptal etti ama firma çalışabilsin diye, Büyükşehir Belediyesi, Ulaşımda Yeni Toplu Taşıma Dönemi’ne başladı. Hatlar kısaltıldı aktarmalı ulaşım getirildi. Aynı mesafeye tek araç tek ücret yerine 2 araç 2 ücret dönemi geldi. Vatandaşın cebinden daha fazla para çıktı. Aktarmalı yeni toplu ulaşım sisteminin mimarlarından biri de İlker Gedik’ti. Hatta firma ayakta kalsın, kart almayan herkes kart alsın diye bir dönem kartsız biniş yasaklandı. Tepki üzerine kartsız biniş kaldırıldı ve kartsız binen nakit ödeyenden 1.50 yerine 2.50 lira ücret alınması uygulaması başlatıldı. Bu da tepki çekince uygulamalar kaldırıldı. Mahkemenin iptal ettiği sistemin devam etmesi için “M plaka ile ilgili mahkeme kararlarını uygularız” denilerek esnaf, A-Kent firmasıyla çalışmaya zorlandı.
Devamı yarın..