Antalya Minibüsçüler Odası Başkanı Mustafa Gönenç’e bir soru yöneltsek.
Desek ki
“12 Eylül 2011 tarihi sana neyi hatırlatıyor?”
“O kadar yoğun bir yaşantım var ki, 12 Eylül sadece bana 1980 ihtilalinin yıl dönümünü hatırlatıyor” cevabı vereceği kesin.
Ama ben o soruyu kendisi açısından sordum..
O zaman hatırlayacağı şekilde düzelterek sorayım
“Provokatörlüğün yeri ve zamanı değil” beyanı?
Minibüsçüler Odası Başkanı Mustafa Gönenç’in bu başlık altındaki basın açıklaması hala kendilerinin internet sitesinde durmakta.
Devamı da, “Küçük bir grubun , kontak kapatmak gibi eylemlere başvuracağı duyumlarını aldıklarını belirten Gönenç, “Bizim kontak kapatmak gibi bir derdimiz yok. Ancak esnafımızın ve vatandaşımızın talepleri yerine getirilmesi hususunda Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin uygulamaya koyduğu sistemi aksaksız bir şekilde takip etmekteyiz  Birileri gibi köstek olmak yerine sistemin oturması için çabalıyoruz. Provokatörlüğün yeri ve zamanı değildir. Vatandaşlarımızı mağdur etmeye hiç kimsenin hakkı yoktur” şeklinde.
Mustafa Gönenç’e göre kötü bir sisteme isyan etmek, sorunlarını anlatabilmek adına sitemde bulunmak, yaşanan işkenceler karşısında derdini anlatma girişimin adı provokatörlük oluyor!..
Bugün 4 Ekim 2011.
Aradan geçen 20 günlük bir sürecin ardından, Mustafa Gönenç önceki gün bir açıklama daha yapmış.
“Yeni sistem nedeniyle zarar ettiklerini ve yükün ağırlığın omuzlarında taşıyamaz hale geldiklerini söyleyen Minibüsçüler Odası Başkanı Mustafa Gönenç, esnafın cinnet geçirecek hale geldiğini, ya kendisini ya da Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın’ı öldüreceklerini iddia etti. Gönenç, belediyenin minibüsleri kiralayarak çalıştırması önerisini getirdi.”
Hoppalaaaaa.
20 günde çark etmek!.
20 gün önce yeni sistem için sabır isteyen Antalya’nın en büyük STK’lardan birisinin başkanı, 20 gün önce o sistemi getiren Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın’a destek veriyor. 20 gün sonra da ölüm-kalım işinden bahsediyor.
Var mı böyle bir laf?
Ne demek ya kendilerini yada Antalyalının seçip başına getirdiği bir belediye başkanını öldürmekten bahsetmek?
Hoş
Halk Otobüsleri Kooperatif Başkanı Muhammet Demirtop da, Akaydın'a, 40 otobüs alarak bizi terbiye etmeye çalışıyor. İşte 'birleşmezseniz bunların sayısını arttırırım' diyor. İnsan evladını döverek mi terbiye eder? şeklinde tepki göstermişti ve devamı gelmemişti.
Antalya’nın ulaşımı nereye gidiyor?
Minibüsçüler Odası Başkanı ölmek-öldürmekten, Halk Otobüsleri Kooperatif Başkanı tehdit edilmek, dövmek ve terbiye edilmekten bahsediyor.
Ve bu kent, Türkiye’nin yaşanabilir en iyi 2’nci kenti diye adlandırılıyor.
Antalya’nın ulaşımdaki yeni sistemi ne durumda?
Minibüsleri kullanan vatandaş isyanlarda.
Minibüs sahipleri açısından bıçak gelip kemiğe dayanmış.
Halk Otobüsleri desen ona keza.,
Peki kimin yada kimlerin tuzu kuru?
Alın size, “Antkart, rantkarttır. O sistem kalkacak” vaatleri verenlerin, sadece ismini değiştirip, kendi geliştirdikleri sistemle Antalya’nın şehir içi ulaşımını getirdikleri nokta.
O noktanın adını koyabilen beri gelsin..