Antalyaspor sezonun en farklı mağlubiyetini kendi saha ve seyircisinin önünde aldı. Belki şu ana kadar böyle bir skor Antalya Arena’da rastlanmadı. İlk oldu ama böylesine bir farkı ben dahil hiçbir spor kamuoyu beklemiyordu. Rakip takım için ile böylesine skor sürpriz ise sorgulanması gereken unsurların vahameti artar.

Antalyaspor kendi evinde kazaya uğramasında en büyük etken oyuncuların maçın başından sonuna kadar maalesef iyi konsantre olmadığından kaynaklandı. Özellikle kaleci ve defans oyuncuları ne zaman organize bir şekilde oyuna odaklanmadılar ise hep sonuç hüsran oldu. Bu nedenle Antalyaspor’da oyun defans ve kalecide başlıyor.

Her maçın önemi büyük olduğunu bütün camia olarak herkes biliyor. Bu kaza tek tek veya toplu halde suçlu oluşturmaya gerek yok. Kimsenin bir yere gönderilmesine de gerek yok. Tek çare var o da takımın düştüğü yerden kalkması ve reaksiyon göstermesidir. Aynı takım; oyuncusuyla, teknik heyetiyle, taraftarıyla, yönetimiyle ve camiasıyla tüm kamuoyunun dikkatlerini üzerine çekmişti. Bu nedenle zaman algı oluşturup, kelle alma zamanı değildir. Profesyonelce düşünüp, devre arasına kadar takımı en iyi nereye taşıyabiliriz bunun cevaplarının aranması akil yoldur.

Antalyaspor için tek derdimiz, kazalar yaşansa da yarıştan kopmamak olmalıdır. Bunun için başta spor kamuoyu olarak hepimiz üzerine düşeni yapmalıyız. Belki bu skor deplasmanda olsa daha çok yürek burkacaktı ama kendi sahamızda her ne kadar kabullenmesek de hesap ve sorgulama açısından daha çok önem kazandırdı. Her şerrin içinde bir hayrın gizli olduğunu unutmamak gerekir.
Antalyaspor için önümüzdeki deplasman bir fırsattır. Rakibin kim olduğunun önemi olmadığı gibi bizim takımın oyuncularının vereceği reaksiyon oldukça önem arz etmektedir. Bu nedenle ligin uzun bir maraton olduğu gözden kaçırılmadan takımın başarısı için herkes kişisel sorgulamasını bir kenara bırakıp, takımını desteklemelidir.

Sporla kalın.