Meclis’te AKP ve MHP’li vekiller ant içerken, CHP Genel Başkanı Fatih Altaylı’nın programında, “niye yemini boykot ettiklerini” açıklamaya çalışıyordu..
Altaylı soruyor, Kılıçdaroğlu bocalıyordu..
Öyle anlar oldu ki..
İki dakika içinde “ak” dediğine “kara” demeye başladı..
Kafası bulanık, dili dolaşık, lafı karışıktı..
Hele bir “iki dakikalık bölüm” var ki..
Bunu kelimesi kelimesine okumanız gerekiyor..
Ben buna “bir genel başkanın bittiği an” diyorum..
Okuyun..
Bakalım siz ne diyeceksiniz?
…
SAAT 22.18..
- Altaylı: İktidarın ya da yürütmenin, yargı üzerinde egemen olmasından şikayet ettiniz.. Şimdi tam aksini yaparak diyorsunuz ki: ‘Ey yürütme, yargıya baskı yap da bu adamlar serbest kalsın” diyorsunuz..
- Kılıçdaroğlu: Hayır. Hiç öyle bir şey söylemiyoruz biz..
Altaylı: O zaman sorumlu olarak neden iktidarı görüyorsunuz?
Kılıçdaroğlu: Şunun için görüyoruz hükümet olarak.. HSYK’da Adalet Bakanı bu işin başkanı değil mi?
Altaylı: Bu aynı zamanda hükümetin bir mesajı olabilir mi yargıya yönelik olarak? Daha fazla ne yapılabilir ki yani hakimlerin kafasına silah dayayacak hali yok..
Kılıçdaroğlu: Eğer Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne tarafsak o HSYK, “bir dakika” diyecek, “Anayasaya aykırı. Yapamazsınız” diyecek..
SAAT: 22.20
- Altaylı: Yani o hakimleri görevden mi alacak?
Kılıçdaroğlu: Elbette..
- Altaylı: Hani hakim karar verecekti?
- Kılıçdaroğlu: ?!?!
- Altaylı: Bu iş uzadı diyelim.. Bir sene, iki sene... Meclis’te yemin etmeyip çalışmalara katılmayacak mısınız?
- Kılıçdaroğlu: Katılacağız... Başka türlü katılacağız..
- Altaylı: Nasıl başka türlü?
- Kılıçdaroğlu: İlla genel kurulda olmak şart değil..
- Altaylı: Komisyonlarda olmayacaksınız.. Herhangi bir yasanın düzenlenmesinde etkin olamayacaksınız.. Şimdi seçmen mi dedi, ‘Balbay’ı ve Haberal’ı aday gösterin’ diye?
- Kılıçdaroğlu: Kamuoyu yoklaması da yaptık.. CHP Meclis’te olacak, hiç endişe etmeyin.. Hep beraber göreceğiz..
…
Bir an “objektif” olun ve söyleyin..
CHP Genel Başkanı’nın ne anlattığını, ne söylemek istediğini ve ne yapacağını anlayanınız var mı?
Gördüğünüz gibi..
Kılıçdaroğlu “TekeTek”te, yemin krizinden çıkış için yol haritası olmadığını adeta itiraf etti..
Balbay ve Haberal’ın tahliyesi için önce hükümeti adres gösteren Kılıçdaroğlu, iki dakika sonra Adalet Bakanı’nı daha sonra da HSYK’yı işaret etti..
Somut, bilinçli, bilgili, çözümcü bir görüşü de duruşu da yok..
…
CHP’nin durumu –şu anda- gerçekten çok vahim..
Kafası karışık olan sadece genel başkanları değil..
Antalya’ya dönün ve en yakınınızdakine bakın..
İl Başkanı Özer Ülken..
Bir konuştu, pir konuştu..
Bir Baykalcı oldu, bir Kılıçdaroğlucu..
Taban soruyor:
“Bu adam ne dediğinin farkında mı?
Kendini garantiye almak için ne şiş yansın ne kebap misali konuşuyor öylesine..”
Öte yandan..
Büyükşehir Başkanı Mustafa Akaydın..
Baykal’a toz kondurmazdı..
Şimdi Kılıçdaroğlu’na yağlı börekler gönderiyor..
…
Güçlü bir “iktidar” istemiştim..
Oldu..
Güçlü bir de “muhalefet” istemiştim..
O da oldu..
Ama..
Birileri, bu “güçlü muhalefeti” etkisizleştirmeye çalışıyor..
CHP’liler CHP’ye sahip çıkmazsa..
1999 tekrarlanabilir..
Dikkat..
Trend Haberler

Muratpaşa’da imar rantı: 5 milyon Euro havale iddiası

Deniz Servan Narin öldü mü? Arkadaşları ve yakınlarından haber geldi!

Manavgat’ta büyük gurur

Antalyaspor tribünlerine yeni soluk: Maraton Marjinal resmen kuruldu

Menderes Türel: ‘Antalya’nın yıllarını çaldılar’

Kemer'de hareket ve coşku bir arada