Dün Mustafa Akaydın’ın, “Hizmette 3. Yıl” toplantısına gitmedim..
Daha doğrusu, Akaydın’ın hiçbir toplantısına gitmiyorum..
Çünkü..
“Masal” dinlemeye hiç niyetim yok..
…
Antalya’nın CHP’li Büyükşehir Başkanı “Hizmette 3 yıl”ını anlatıyor..
CHP’den bir tane milletvekili yok..
CHP İl teşkilatından bir tek kişi yok..
CHP’li bir tane altkademe belediye başkanı yok..
Sanırım..
“Masal” dinlemeyi onlar da istememişler..
…
Akaydın’ın toplantısına gitmedim..
Ama, giden arkadaşlarımızdan ve dağıttığı “pahalı kitapçıktan” neler konuştuğunu öğrendim..
“3 yılda 300 proje yaptım” derken yarısının zaten “ASAT yatırımı” olduğunu, büyük bir çoğunluğunun “Fen İşleri’nin programlanmış çalışması” olduğunu hiç söylememiş..
Her şeyi kendine mal etmiş..
Dikkat ettim de..
Konuşmasının da, kitapçığın da başında bir tek “bir varmış bir yokmuş” deyişi eksik..
…
Akaydın’ın toplantısına CHP’li vekillerin ve teşkilatın gitmemesinin nedeni, iki gün önce Kemer’de yaptığı ve kendi partisini yerden yere vurduğu konuşması olabilir mi?
Büyük ihtimalle, odur..
Ama..
Partiden çok, ben Antalya halkından “tepki” gelmesini beklerdim..
Çünkü..
Akaydın’ın Kemer konuşması, “Antalya’ya verdiği zararların üstünü kapatma” ve “beceriksizliklerinin üstünü örtme” eyleminden başka bir şey değildir..
Bir daha aday gösterilmeyeceğini bildiği için..
Partiyle iplerini kopardı..
Bütün suçu partinin üzerine attı..
Sütten çıkmış ak kaşık gibi bir köşeye çekildi..
…
Oysa..
Düden rezaleti ve iki istifa olayı..
Adrese teslim Halkkart ihalesi ve Antalya’ya attığı büyük kazık..
Neredeyse her 3 günde bir düzenlediği festival ve eğlencelerin bedeli..
“Antalya’yı güzelleştiriyorum” diyerek, ekonomik ve sosyal, hatta görece olarak bile hiçbir fayda sağlamayan cadde düzenlemelerine harcanan milyonlarca lira..
(Bu konuyu ayrıca ayrıntılı yazacağım)
Kent içi toplu ulaşım araçlarının sayısı Antalya’ya fazla bile gelirken, sırf inatlaşma için alınan ve hala almaya çalıştığı kırmızı otobüsler..
Midibüsler ve Düdenpark’la ilgili mahkeme kararlarını uygulamama..
Genel Başkanı’na bile “kaçak parkı” açtırma..
Yalan-iftira-inkar..
Hiçbiri “parti”nin suçu değil..
Bunlar bizzat Akaydın tarafından bilerek-isteyerek yapılan işlerdir..
Ve..
Her zaman yaptığı gibi..
Suçu başkasına yükleyip aradan sıyrılmaya çalışmaktadır..
…
Önceki gün yapılan Büyükşehir Meclisi’nde, bunun bir örneğini daha yaşadık..
“Halkkart”ı Ulaşım AŞ’ye devrederek, Antalya’nın başına bela ettiği bir konuyu aklınca “unutturmaya” çalıştı..
Ama..
Kendini akıllı, alemi ahmak sanan Akaydın’ın bu oyununu CHP’li üyeler bile yemedi..
Hatta, kendi getirdiği maddeye bile “çekimser” oy kullanarak herkesi kendine güldürdü..
Allah’tan Remzi Sadi uyardı da, “öyleyse benim oyum evet” diyerek durumu düzeltmeye falan çalıştı..
Sonunda, Akaydın “Halkkart belası” ile baş başa kaldı..
Soruyorum şimdi..
Yoktan var ettiği A-Kent firmasına kazandırdığı milyonlarca liranın, mahkemenin bile halkın soyulduğunu kabullenip “iptal ettiği” Halkkart’ın suçlusu parti olabilir mi?
…
Dediğim gibi..
Antalya umurunda bile değil..
Akaydın geldiği günden bu yana Antalya halkını festivallerle, dans yarışmalarıyla, eğlenceyle oyalayarak “masal” anlatıp uyutuyor..
Kendi partisi bile tepki koydu..
Ama..
Antalya halkı hala “bir varmış bir yokmuş”u bekliyor..
Bekleyin bekleyin..
4. yılda da aynı masalı anlatacak zaten..
Trend Haberler

Antalya’dan birlik ve kardeşlik mesajları verildi: ‘Terörsüz Türkiye siyasi değildir’

Antalya'da yarın hava nasıl olacak? 18 Eylül Perşembe

Bakan Kacır açıkladı: 29 Eylül'den itibaren yollarda

Rozetleri Çavuşoğlu ve Çetin taktı: Demre’de iki isim AK Parti’ye geçti

Antalya Körfezinde fırtına alarmı! Bodrum’dan Anamur’a etkili olacak

Sedat Peker’den Kepezspor Futbol A.Ş.’ye destek