Belediyelerin meclis toplantılarında bir “gündem” kaleme alınır..
Gündem..
Toplantıda görüşülecek veya karara bağlanacak maddelerden oluşur..
Ve..
O yöre için “hayati önem” taşır..
Yani..
Vatandaşı çok yakından ilgilendiren bir konudur..
…
Ancaaaaaaakkk..
Bu gündem maddeleri öyle bir “dil” ile kaleme alınır ki..
Bırakın vatandaşı, çoğu meclis üyesi bile “içeriğini” anlamaz..
Örneğin..
Bir Büyükşehir Meclisi toplantısının gündemindeki bir madde şöyledir:
Aynen yazıyorum..
“Muratpaşa, 20J-IIIc nolu imar paftasında yer alan 12581 adaya ilişkin hazırlanan 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı değişikliği ile İmar ve Şehircilik Dairesi Başkanlığı’nın 06.05,2009 gün ve 1517 sayılı yazısı.”
...
Bir şey anladınız mı?
Sanmıyorum..
Eğer partilerin grup toplantıları olmasa, inanın birçok meclis üyesi de anlamaz zaten..
31. madde..
Yıllardır tartışılan 100. Yıl tesisleriyle ilgili çok önemli bir maddedir..
Ama..
Gördüğünüz şekliyle kaleme alınmıştır..
Hemen yanına bir parantez açıp, (100. Yıl alanı) dese, ve madde ile ne yapılmak istendiği “anlaşılır” bir şekilde belirtilse, herkes “neyin görüşüleceğini” anlayacak..
Yapmıyorlar..
Hemen hemen bütün meclis toplantılarındaki gündem maddelerinde aynı “anlaşılmaz” ifadeleri görmeniz mümkün..
…
Meclis’te görüşmeler şöyle oluyor:
Başkan oturumu açıyor..
Yoklama yapılıyor..
Önerge varsa alınıyor..
Gündem maddelerine geçiliyor..
Yazı İşleri’nden bir görevli maddeyi okuyor..
Başkan parti gruplarına, “bir diyeceğiniz var mı” diye soruyor..
Konu eğer meclise ilk defa geliyorsa..
İktidar partisi grup sözcüsü, “ilgili komisyona havale edilsin” diyor..
Ve ilgili komisyona gönderiliyor..
Madde komisyonda görüşülmüş ise..
Başkan, “maddenin komisyondan geldiği şekliyle oylarınıza sunuyorum” diyor..
Muhalefetten bir itiraz gelmez ise..
Konu tartışılmıyor, konuşulmuyor..
Başkan tekrar konuşuyor:
“Kabul edenler, etmeyenler..
Oy birliğiyle (veya oy çokluğuyla) kabul edilmiştir..”
…
Durun yahu..
Neyi kabul ettiniz, ne tür bir işlemi karara bağladınız?
Nerede plan tadilatı yapıldı?
Bu tadilat ne getiriyor?
Belediye bir borç yükü altına mı giriyor?
Kentin dokusu mu bozuluyor?
Kim ne kazanıyor, ne kaybediyor?
Vatandaş hiçbirini anlamıyor..
Çünkü..
Devletin dili böyle bir şey..
Hep böyle geldi..
Böyle de gidiyor..
Vatandaş bütün bunları anlamayınca da..
Bir sürü söylenti, dedikodu, haklı-haksız suçlama ayyuka çıkıyor..
…
Devlet “dilini” güncelleştirmiyor..
“Anlaşılmaz olmak” işlerine geliyor herhalde..
Diyorum ki..
Gelin bu güncelleştirmeyi ilk yapan yer Antalya olsun..
Gündem maddelerini öyle bir dille yazın ki..
Bırakın tahsillileri, okur-yazarlar bile rahatça bunu anlasın..
Bir sürü parsel, pafta, plan numaraları gibi ifadelerin sonuna bir parantez içinde, herkesin bildiği haliyle konu ve adres yazılsın..
Komisyonlar neyi nasıl karara bağlamış, bu bir bülten haline getirilip basına verilsin..
Çoğunlukla işletilmeyen şu “Bilgi Edinme Yasası”na sığınmak yerine..
“Şeffaf belediye”yi siz yaratın..
Vatandaş her şeyi rahatlıkla anlayabilsin..
Nereye ne yapılıyor, ne kazanılıyor, ne kaybediliyor, bilsin..
Gelecekte başına neler gelecek, öğrensin..
…
Bu, bugüne kadar yapılmadı..
Sosyal demokrat aydınlar..
Bunu ilk gerçekleştiren olmak istemez misiniz?