Dün ajanslardan bir haber düştü.
Haber, “Muratpaşa Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü'nde taşeron olarak çalışan şirkete ait çöp kamyonu, falezlerden denize uçtu. Araçtan atlayan 3 temizlik işçisi, kazadan yara almadan kurtuldu” şeklinde.
Dün sabah saat 07.00 sıralarında Muratpaşa Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü'nde taşeron olarak çalışan şirkete ait Yaşar Güney yönetimindeki 16 ER 827 plakalı çöp kamyonu, Kaleiçi'ndeki çöpleri toplamak için yat limanına giriş yaptığı sırada sürücü kamyonun frenlerinin tutmadığını fark ediyor. Şöför’ün kamyonun arka kısmında bulunan arkadaşları Hasan Keskin ve Adem Avcıoğlu'nu uyarması ile denize doğru hızla yol alan araçtan atlayan temizlik işçileri canlarını kurtarıyor.
Marina girişi yol kenarında bulunan duvarı yıkarak 35 metre yükseklikteki falezlerden denize uçan çöp kamyonu, kısa sürede sulara gömülüp, gözlerden kayboluyor.
Ve.
Çöp kamyonunun denizden çıkarılmasının birkaç günü bulacağı bildiriliyor.
O kamyon keşke orada kalsa.
Geçen yıl falezlere çarpıp batan tankeri söküp götürdüler, balıklar barınacak yer aramaya hala devam ediyor. Hiç olmazsa çöp kamyonu balıkların evi olsun..
Öncelikle taşeron şirketin temizlik bölümünde çalışan 3 elemanına büyük geçmiş olsun. Çalıştıkları firma maaşlarını zamanında ödüyor ise eğer, verilmiş sadakaları varmış ve biran evvel o sadakalarını dağıtsınlar.
Muratpaşa Beledeyesi’ne ait devasal çöp kamyonunu aynı şekilde önde şöför arkasında 2 temizlik işçisi Milli Egemenlik Caddesi’nden ralli yaparcasına geçişine defalarca şahit oldum. Hatta aracımla giderken o şahit olduğum görüntüler karşısında hayrete düşüp, plakasını not edip, ofise gittiğimde olayı yine bu köşeden ele almak isteyip, “İlla ki facia mı yaşansın” ibaresini dahi kullanacaktım.
Ama her seferinde unuttum veya başka konulardan dolayı kaynadı.
İşin ilginç tarafı benim not aldığım rallici çöp kamyonunun plakası da dün denize uçan kamyonla aynısı.
Eskiden ekmek taşıyan fırınların araçları Antalya cadde ve sokaklarında hız tutkusunu giderme aracı olarak kullanılırdı, şimdilerde o ekmek araçları inzivaya mı çekilmiş yoksa bize mi denk gelmiyor bilemiyorum.
Bilmekten çok defalarca şahit olduğum Muratpaşa Belediyesi’nin temizlik işlerini yapan taşeron şirkete ait dev kamyonun sokak aralarında taksi edasıyla caka satması.
Mübarek’in altındaki dev kamyon değil sanki Formula F1 aracı.
Dün sabah Kaleiçi Yat Limanı’nda yaşanan olayın tek sevindirici tarafı can kaybının olmaması.
Peki bu bir ihtar olarak algılanabilinir mi?
Geçmişten ders alması gerekenler, altındaki kamyonu sıradan bir araç gibi kullanmaya hakkı olabilir mi ki?
“Söz konusu araçlar taşerona ait ve personelde şirket elemanı” de kurtul!.
Yok öyle yağma..
Kamyonun üzerinde, “Muratpaşa Belediyesi” ibaresi yer alıyor. Dolayısıyla o şöför de, kamyonun arkasında konteynırları araca yerleştiren temizlik içsisi elemanları da Muratpaşa Belediyesi’nin direkt temsilcileri konumunda.
O zaman Belediye yetkilileri kendi bünyesinde şirket çalışanlarının inzibatı konumundadır.
“Verdim kurtuldum” zihniyetiyle hareket ederek, gün gelir o devasal kamyon bir gün dolmuş-otobüs duraklarına dalarsa.
“Ne yapalım kamyonun freni boşalmış” masallarına kimse inanmaz.
Önemli olan gaza dibine kadar basmak değil, freni boşaltmamaktır da ondan.
Dilerim sizin freniniz hiç boşalmaz.