Bana birkaç günlük müsaade.
Sakın ola ki, “Bak bak bak. Genel seçimlere o kadar kısa süre kaldı ki, umurunda bile değil. Kafasına göre takılıyor” diye düşünülmesin.
Biraz mecburi gidiş.
Biraz değil, tamamiyle mecburi.
Birkaç gün yokuz.
Bu yokluğumuzu vesile sayanlar olabilir.
Kendimizi fasülye gibi nimetten falan saydığımızdan değil. Meydanı boş bulanlar, yokluğumuzu fırsat bilip, o fırsatı kaçırmak istemeyecek olan çıkmaz mı?
Çıkacaktır da.
Ebedi gidiş hariç, her gidişin bir dönüşü olduğu unutulmamalı.
Hatta, “Gidişi olsun da, dönüşü olmasın” diyen bile olacaktır.
Allah herkesin kalbine göre versin.
Hani, “Akılsız dostum olacağına, akıllı düşmanım olsun” tabiri vardır ya.,
Şükürler olsun ki yazdıklarımızın batması hariç, kimsenin şahsımıza düşman olması adına kalem oynattığımız hiç olmadı.
“Kin tutmak” desek, yapımızda yok.
Takım tutar gibi parti tutanlardan da olmadığımızdan, gönül rahatlığıyla birkaç günlüğüne de olsa yok olmayı hak görüyoruz.
O yok olma olayını fena mı uzattık ne!..
Haydi bana eyvallah.