Antalya Limanı’nda günler hatta aylarca harıl, harıl gidip-gelen damperli tır ve kamyonların ortalıktan aniden yok olması insanların dikkatini çekti.
Önce Global Holding’in, Ortadoğu Liman İşletmeleri A.Ş’ye ait Port Akdeniz Büyük liman balıkçı barınağı yanında dip tarama, temizleme ve derinleştirme çalışmalarını başlattı.
Yaklaşık 2 aylık çalışmanın ardından, Liman’da iki gemiden birisi manevra, diğeri ise yükleme esnasında karaya oturdu.
İşte ne olduysa bu oturma olayından sonra oldu.
Ortaya ikinci bir dip tarama ve derinleştirme işlemini yapan bir başkası çıktı.
İlk taramacılar Port Akdeniz’in rıhtım tarafını, ikinci taramacı ise, ASçimport ve ASBAŞ’a ait rıhtım bölümünde dip temizliği ve derinleştirme çalışmaları yapacaktı.
Yaptılar da.
Ama yazının girişinde de dedik ya, ne olduysa bu hummalı çalışmalar sürerken, kum yüklü kamyonların gidip-gelmeleri bıçak gibi kesilince herkes bir birine, “Neler oluyor” sorusunu sormaya başladı.
Beni tanıyan herkes iyi bilir ki, yıllardır Büyük Liman Balıkçı Barınağı uğrak yerlerimin başında gelir.
“Haftanın en az kaç günü limana uğrarsın” diye bir soru sorulsa, “Üç” desem, hakikaten abartmamış olurum. Zira bu rakam 4 hatta bazen da 5 bile olabiliyor.
Bu nedenledir ki, büyük limanda bir şeylerin olduğunu benim de sezinlememem veya duymayıp, görmemem için, aptal, sağır aynı zamanda kör olmam gerekirdi.
Hele, hele, balıkçı dostlarımın, “Neler oluyor böyle haberin var mı” sorularıyla sıkça karşılaşmaya başladıktan sonra, görmeyen gözlerim dahi fal taşı gibi açıldı.
Neler olduğunu öğrenmek açısından işe bir yerlerden başlamak gerekiyordu. Bu başlayış, bizim gazetecilik mesleğinde vazgeçilmezlerimizin başında gelen, “Lafı ortaya at, ihbarını bekle” mantığından başka bir şey değildi.
Öyle ya.,
Tamam gazetecilik bir nevi detektiflikle eş değer olarak görülebilinir ancak, kimse kusura bakmasın o eskidendi..
Ama şu bir gerçek ki araştırmacı gazetecilik asli görevlerimizin başında geliyor.
Her insanın seveni de vardır, sevmeyeni de. Dolayısıyla, bir kişi veya kurum ile ilgili küçük bir iddia da olsa ortaya atıldığında, senin dedektiflik yapmana gerek bile kalmaz, zira o kişi hakkında ihbarlar yağmur gibi yağar.
Oturduğun yerden bilgiler öyle akar ki, kendin bile şaşırırsın.
Liman olayının ilk anonsunu verdiğimiz günün sabahında, muhatapların en tepesi anında telefon ile dönüş yaptı.
Ve o tür dönüşlerin ardı arkası hakikaten kesilmedi.
Bilgi veren mi ararsınız, belge vermekten çekinmeyenleri mi?
Bu nedenle , “Yakında” dedik.
Yoksa, “Elimde dosyan var. Gel bak istersen o dosyana ama.. Ama işte” zihniyetleri güdenlerden hiçbir zaman olmadık.
Liman gerçeği herkes emin olsun ki, maalesef Antalya’nın geleceği.
Bu nedenle bir hayli dağınık olan konu ile ilgili görevi kendime verdim.
Yaklaşık 1 aydır ince eleyip, sık dokuyup, hiç de acelecilik yapmadığımız ancak, adına, “Vahim” koyduğumuz Antalya Liman’ı gerçeğiyle ilgili her şeyi Akdeniz Manşet’te bulacaksınız.