Alanya Şehit Coşkun Nazilli İlkokulu’nda görev yapan bir öğretmenin, öğle saatlerinde yerine getirdiği nöbet görevi esnasında bir öğrenci velisinin fiziksel saldırısına uğraması üzerine tepkiler çığ gibi büyüyor. Eğitim ve Bilim Gücü Dayanışma Sendikası Antalya İl Başkanı Yıldız Albayrak Sargın, söz konusu olayın, eğitim kurumlarında yaşanan şiddet vakalarının artık kabul edilemez boyutlara ulaştığını, bir kez daha acı bir şekilde gösterdiğini vurguladı. Sargın, “Eğitim Gücü Sen Antalya Temsilciliği olarak saldırıya uğrayan meslektaşımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, bu çirkin saldırıyı en sert şekilde kınıyoruz. Şiddet, kimden ve nereden gelirse gelsin, hiçbir şekilde mazur görülemez. Okullar, öğretmenlerin ve öğrencilerin güvenle nefes alabildiği alanlar olmalıdır; korkunun değil, eğitimin merkezinde olmalıdır. Nöbet görevi gibi tamamen öğrencilerin güvenliği için yerine getirilen bir sorumluluk sırasında bir öğretmenin saldırıya uğraması, nöbet görevinin de günümüz şartlarına ne kadar uygun olduğunu bir kez daha tartışmaya açmakta, yaşadığımız tehlikenin boyutunu açıkça ortaya koymaktadır. Öğretmenler artık sadece saygı değil, öncelikle can güvenliği istemektedir” dedi.

‘Şiddet Yasası acilen çıkarılmalı’
Sendika Başkanı Yıldız Albayrak Sargın, bir kez daha ve yüksek sesle yetkililere şöyle seslendi: ‘Eğitimde Şiddet Yasası’ bir an önce çıkarılmalıdır. Okullarda güvenlik önlemleri artırılmalı, öğretmenlerin korunmasına yönelik yasal ve fiziki tedbirler alınmalıdır. Eğitimciler yalnız bırakılmamalıdır; şiddete uğrayan her öğretmenin yanında devletin tüm kurumları yer almalıdır. Sınıfa korkuyla değil, umutla girmek istiyoruz. Çocuklarımızın geleceğini inşa eden öğretmenler, şiddetle değil, saygı ve güvenle karşılık görmelidir. Eğitimin değersizleştirildiği, öğretmenin itibarsızlaştırıldığı bir ortamda sağlıklı bir toplumun yetişmesi mümkün değildir. Bugün yaşanan saldırı münferit değil, sistemli bir ihmalin sonucudur. Yetkilileri göreve çağırıyoruz. Eğitim kurumları güvenli hale getirilmeden, nitelikli eğitimden söz edilemez.”

Yıldız taleplerini böyle sıraladı
“Okullarda güvenlik personeli bulundurulması yasal zorunluluk haline getirilmelidir. Eğitim kurumlarının giriş-çıkışları denetim altına alınmalı, okullar ‘herkes için güvenli’ alanlar olmalıdır. Eğitimde Şiddet Yasası acilen çıkarılmalıdır. Sağlıkta şiddet yasası örneğinde olduğu gibi, öğretmene yönelik şiddet Türk Ceza Kanunu'nda ayrı ve daha ağır bir suç olarak düzenlenmelidir. Şiddete karşı sıfır tolerans politikası uygulanmalıdır. Şiddet uygulayan veya tehdit eden kişiler adli ve idari olarak derhal cezalandırılmalı, hiçbir şekilde affedilmemelidir. Okullarda kamera ve güvenlik sistemleri etkin biçimde kullanılmalı, öğretmenlerin olaylar karşısında yalnız bırakılmasının önüne geçilmelidir. Eğitim çalışanlarına psikolojik ve hukuki destek sağlanmalıdır. Sürekli tehdit altında çalışan öğretmenlerin tükenmişliği doğrudan eğitimin niteliğini düşürmektedir. Şiddete tanık olan her çocuk korku ve güvensizlikle büyür. Biz öğretmeniz, koruma memuru değiliz. Sınıfa silah korkusuyla değil, umutla girmek istiyoruz. Unutulmamalıdır ki okul güvenliği sadece öğretmenlerin değil, öğrencilerin de yaşam hakkıdır. Milli Eğitim Bakanlığı'nı ve tüm yetkilileri bir an önce sorumluluk almaya, kalıcı çözümler üretmeye çağırıyoruz. Daha fazla öğretmen yaralanmadan, daha fazla can kaybı yaşanmadan bu sorun çözülmelidir.”





