On Emir, Tevrat’ın “Mısır’dan Çıkış” ile “Yasa’nın Tekrarı” bölümlerinde geçer. İçine konduğu sandık bile birçok filme ve efsaneye konu olan bu on emir aslında Tanrı ile Musa’nın kavmi yani İsrailliler arasındaki bir anlaşmadır. İsrailliler bu emirlere (yasalara) uydukları takdirde Tanrı da onlara bolluk ve bereket vaat etmektedir.
Önceki hafta yerel basınımızdan öğrendiğimize göre 10 maddelik bir taahhüt de CHP’nin 13 Mart 2011 tarihinde gerçekleşen kongresinde verilmiş. Tıpkı on emir gibi. Bu taahhütlerin hiçbirinin gerçekleşmediğini belirten 11 İl Yöneticisi de istifa etmişler. Anlaşılan o ki bu 10 madde hayata geçirilmediği için de CHP, Antalya’da seçim kaybetmiş.
İstifa eden söz konusu yöneticilerin yayınladıkları ve basında yer alan on maddeyi okuduğumda Ak Parti ile CHP arasındaki teşkilat farkını da net bir şekilde anladım. Şimdi o maddelerden bazılarını alarak olaya daha yakından bakalım.
Maddelerden bir tanesi “Parti içi eğitim çalışmalarını kesintisiz devam ettirmek”. Ak Parti yıllardan beri “Siyaset Okulu” adı altında bunu gerçekleştiriyor. Yüzlerce parti mensubunu eğitiyor, sınava tabi tutuyor ve kazananlara sertifika veriyor. Bu kişiler de aldıkları eğitimin etkisiyle yerelde daha iyi bir siyaset ortaya koyuyorlar. Bir de “Bilgili ve donanımlı parti kadroları yetiştirmek” var. Bu da az öncekiyle paralel bir madde.
Bir diğer madde “Gençlik ve Kadın kollarında seçim yapmak”. Bu da çok güncel bir konu. Zira bu günlerde Ak Parti’de tüm teşkilatlarda kongre sürecine girilmiş durumda. İl Gençlik Kolları Kongresine Başbakan gelen bir başka parti daha var mı bilmiyorum ama Ak Parti İl Gençlik Kolları kongresine Sayın Başbakan gelmişti.
“İl ve İlçelerde Danışma Kurulları Gerçekleştirmek” var bir de. Kurulduğu günden bu yana onlarcasını düzenli bir şekilde gerçekleştiren parti de yine Ak Parti. Gerek il gerekse de ilçe danışma toplantılarına milletvekillerini bırakın bakanlar dahi gelip gidiyorlar. Yani bu durum Ak Parti teşkilatı için çok doğal.
“Üye katılımını ve önseçimi uygulamak” bir diğer madde. CHP’nin kitabına pek girmeyen bu uygulama da yıllardan beri Ak Parti’de var. Milletvekili seçimlerinde ve Belediye seçimlerinde en tabandaki üyesine kadar temayül yoklaması yapan hatta gerekli görülürse bunu iki üç defa tekrar eden parti de gene Ak Parti.
En ilginç madde “Üye hukukunu her şeyin üstünde tutmak”. Üye hukuku mu dediniz? Ak Parti’de “Ak Üye” veritabanı diye bir şey var. Tüm parti üyeleri, sandık kurulları, müşahitler bu veri tabanında kayıtlı. Hem de çok ince detayları olan çok girift bir program kullanılıyor bunun için. Üye hukuku buradan başlıyor Ak Parti’de. Her şey net ve kayıt altında. Bir “tık” uzaklıkta.
Bir başka madde de “Bireyci değil katılımcı örgütsel yönetim anlayışını ön planda tutmak”. Bu tür tumturaklı sözlerle oldum olası aram iyi değildir. Ama biliyorum ki Ak Parti’de bunun çok güzel örnekleri var. Mesela il danışma meclisi toplantılarında sıradan bir partili bile çıkıp vekillerin, bakanların önünde konuşabiliyor. Gençlik kolları sadece bayrak asan, kadın kolları sadece kapı kapı dolaşan yapılar değil Ak Parti’de.
Uzun lafın kısası olarak diyebiliriz ki, CHP’nin teşkilatlanma olarak Ak Parti’den öğreneceği çok şeyler var. Onların yapılmıyor diye istifa ettikleri şeyler Ak Parti’de çoktan aşılmış durumda. Durum çok açık. Kim on emire uyuyorsa bolluk ve bereket sahibi oluyor. Uymayanlar da sık sık havlu atıyor.