Dünyadaki tüm canlılar fiziksel ve biyolojik olarak ne kadar da birbirinden ayrılırsa ayrılsın yaşamdaki tüm canlıların duyguları ve hislerinin mevcut olduğu ispatlanmıştır.

İnsanlar, hayvanlar ve çiçeklerin bazen günü günlerine uymaz.

Antarktika kıtasında insanların penguenlere 5 metreden daha yakın olmaları penguenleri psikolojik olarak etkilediğinden dolayı yasaklanmıştır.

Penguenler insanların kendilerini rahatsız ettiğini hareketleriyle belli ederek bu yasağı adeta kendileri getirmişlerdir.

Çiçekler kendilerine iyi davranıldığı ve bakıldığı kadar kendilerini sevenlerine adeta gülümserler.

Görülüyor ki dünyadaki tüm canlılar kendilerine yaklaşımlara göre tepki veriyor.

Penguenler ve çiçekler buz dağının görünen yüzleri. Aslında tüm canlılar bunu yaşıyor ve yaşatıyor.

İnsanoğlunun duygularının yansıdığı sporda ise psikoloji çok önemli bir yer tutuyor.

Hele burada muhatap olunanlar çocuklar ve gençler ise psikoloji daha da önem kazanıyor.

Özellikle de alt yapılarda yetersiz, bilgisiz buna rağmen ukala, egosu yüksek idareci ve hasbelkader antrenörlük yapanların çocuklara ve gençlere hatta kız çocuklarımıza antrenman ve maçlardaki onlara davranışları yetenekli ve hevesli bir çok çocuğumuzu ve gencimizi spordan uzaklaştırmaya devam ediyor.

Bunun böyle devam etmesi bir şekilde yöneticilik yapanların ve buna göz yuman üst yöneticilerin.

Psikolojinin vazgeçilmez unsurlarının en önemlisi de iletişimdir.

Kişilerle ve özellikle de çocuklar ve gençlerle iletişimi bozuk hatta yok denecek durumdaki yetkililer çocuklarımızın spordan kopmasına neden oluyorlar.

Bazı antrenör ve idareciler ise kendi zaaf ve eksikliklerinin gözükmemesi için spor yapması için kendisine emanet edilen çocukların anne ve babalarıyla yakınlaşıp onları arkalarına alıp çalıştıkları kurum ve kulübe karşı onları kalkan olarak kullanma yolunu seçiyorlar.

Tabii ki bu köksüz bitkiler gibi kurumaya ve çürümeye mahkum.

Yönetim kademesinde bulunan umursamaz ve yanlarında tuttukları insanları gözleri kapalı savunanlar dünyanın en verimli canlılarından zeytin ağacını örnek alsalar kaos ve kısır döngüden uzaklaşacaklar.

Zeytin ağacı kökleri sağlamlaştıkça vakur ve dimdik bir şekilde serpilirler ve gökyüzüne ulaşmaya çalışır gibi yukarı doğru yükselirler.

Kendi karakterlerinde ve yaşamlarında değişim yapmayan insanlar asla gelişemezler.

Daha çok eğitime, bilgiye kapalı idareci ve eğitmen vasıflı insanlar hem çocuk ve gençlerimizi geri götürüyorlar hem de birçok gencin spordan uzaklaşmasına neden oluyor.

Makamlarında oturarak sadece hatır gönüle veya başka nedenlere göre görev veren yetkililer önce kendi psikolojilerini düzeltirler ve psikolojisi düzgün sağlam karakterli eğiticilere yönelirlerse sporda gün geçirmenin ötesine geçip zeytin ağacı gibi verimli bir yapı ortaya çıkar.

Gönlünüz dostluk ve spor dolsun.