26 yıllık meslek hayatımızın 19 yıllık bölümünü spor gazeteciliğine verdik. Bu nedenledir ki, gerek sporun içerisinden gelmemiz, gerekse sporu sevmemizden gazetecilikte işimiz hayli kolaydı.
19 yıllık süreçte, öyle dostluklar edindik, öyle olaylarla karşılaştık ki, bir o kadar da ilginç şeylere şahitlik ettik.
Hala da genelde spor gazeteciliğimizde edindiğiniz dostlarla daha sık görüşürüz.
1976 yılında gelmeye başladığım Antalya’ya, 1985 yılı başlarında tam olarak yerleştim.
1986 yılında Sabah Gazetesi’nde mesleğe başlarken, 2 yıl sonra Antalya’nın ilk yerel ofset gazetesi, Yeni İleri’nin sahibi Menderes Türel’in teklifi ile kendimi ulusaldan, yerel gazetecilikte buldum.
Abdulkadir Kalender Genel Yayın Müdürüydü. Yazı İşleri Müdürü ise İbrahim Akkaya. Bir gün sohbetimizde Akkaya gazeteden kesip sakladığı bir maç kadrosunu bana gösterdi.
“Ben Muğla’da senin maçını yönettim. Bak seninde adın var burada” diyordu.
Tabi ki sevindim.
Benim bir maçımı yöneten kişi ile aynı gazetede ast-üst ilişkisiyle görev yapmak o an hakikaten haz verdi bana.
Zamanla İbrahim Akkaya mesleğe yeni başlayan Ali Buldu’yu da yanına alarak Antalya’da büro açan Günaydın gazetesine gitti. Hem de, “Ben veya biz gidiyoruz” dahi deme gereği duymadan.
Birkaç yıl sonra Akkaya işsiz kaldı. İş için ilk müracaat ettiği kişi, gazetenin o yıllarda Genel Koordinatörlüğünü yapan Menderes Türel oldu. Türel, Akkaya’nın, “İşsizim ve sizden iş istiyorum” talebini anında yerine getirdi.
Türel’e, Akkaya’nın geçmişte Yeni İleri’ye karşı yaptığı hareketi şahsımın defalarca hatırlatmasına rağmen.
Ve İbrahim Akkaya Yeni İleri ailesinde 2’nci kez işe başladı. Adım gibi biliyordum ki, o günlerde Yeni İleri’de görev almasının tek nedeni, “Adresim şimdilik belli olsun. Daha sonra kesin adresimi belli ederim” idi.
Nitekim birkaç ay sonra başka bir gazetenin gel teklifini düşünmeden kabul etti ve ikinci kez, “Ben gidiyorum” deme gereği dahi duymadan çekip gitti.
Gazete 07, Beyaz ve en son da Gerçek gazetelerinde görev aldı. Muratpaşa Belediye Meclis Üyeliğine seçildi, spor adamı olmasından dolayı da, Muratpaşa Belediyespor Kulüp Başkanı oldu, Antalya sporuna 3 yıldır önemli katkılar sağladı.
Ve o İbrahim Akaya şimdi cezaevinde.
Bu yazıyı asla yazmayacaktım. Nedeni ise, kalbe söz geçmediğinden.
Ama biliyordum ki çok değil 24 saat sonra Akkaya’nın hapishaneye girmesi tüm Antalya’da duyulacak ve biz de yazmadığımızla kalacaktık. Nitekim dün sabah gazeteye gelmem ile birlikte, bırakın Antalya’yı, Kumluca’dan arayan eski bir spor dostumuz, “Hayırdır. Duyduklarım doğru mu?” diye soruyordu.
“Nedir duyduğun” dedim, “İbrahim Akkaya’nın tutuklanması” cevabını verdi.
İşte anlatmak istediğim de buydu.
Her kim ne derse desin, İbrahim Akkaya ile ilgili başkaları ne tür bir yakıştırmada bulunurlar bilemiyorum ama, ben kendisiyle yan yana masalarda yıllarca çalışmış, futbol sahalarında maçımı yönetmiş birisi olan İbrahim Akkaya’yı yakinen tanıyan birisi olarak, “Nitelikli dolandırıcılık” iddiasının gerçek olduğuna asla inanmıyorum.
Muratpaşa Belediyespor Kulüp Başkanı Akkaya’nın, nitelikli dolandırıcılık olayına karıştığını kesinlikle kabullenmiyorum.
Çünkü, “Akkaya her şey yapabilir ama dolandırıcılık asla” diyenlerin başında gelirim de ondan.
Muratpaşa Belediyespor Kulüp Başkanı hapishanede.
Peki ama Kemer Belediyespor Kulüp Başkanı Salim Uysal nerede?
Yeri bilinen mi merak edilir, bilinmeyenin mi?
Dün Akkaya ile ilgili geçen bir sohbette, Salim Uysal’ın ortalıklarda gözükmediği konuşuldu da.,
“Ne oluyor bizim kulüp başkanlarına” demekten kendimizi alamadık..