Savunma mekanizmalarını bilmeyen kalmadı diye düşünüyorum. Yazılarımda da, bir o kadar bahsediyorum. Bir olayı anlamlandırabilirsek, içimize sindirebilirsek hastalık sahibi olmayız ve ayakta kalabiliriz diye. Bunu da o savunma mekanizmaları ile yapıyoruz.  İnkar mesela, yansıtma, bastırma, yer değiştirme savunma mekanizmalarından bazıları.

İşte yine buradan başlayıp, konuyu bir yere bağlayacağım. Bir sorun ile karşılaştığımızda çözmek yerine, uğraşmak yerine hemen bu mekanizmaya başvuruyoruz. Oysaki bunu içinden tek başımıza çıkamayınca, kontrol bizde olmadığında, elimizden bir şey gelmediğinde, hastalık sahibi olmamak için kullanmalıyız. Sorunları halı altına süpürmek ya da ertelemek için değil. Çözebileceklerimizi çözmeliyiz.

Ancak çözmek için problemi doğru belirlemek lazım. Örneğin; anlaşamıyoruz, konuşamıyoruz bile, bizim aramızda iletişim problemi var diyen çiftler görüyorum. Şunu soruyorum kendilerine “Bir sorunu çözemiyorsunuz diye mi tartışıyorsunuz, yoksa tartıştığınız için mi çözemiyorsunuz?” İkisi çok başka şeyler. 

Özellikle konu cinsellik, aldatma, kıskançlık olunca… Detaylı örneklendirelim; Karı koca ilişkisi yolunda gitmediği için akıllara farklı soru işaretleri düşüyor ve çiftlerden biri gerginliği başka konular üstünden yansıtıyor, kavga çıkıyor. Kadın/adam neye kızdığını söylemiyor. O kadar öfkeli ki her yaptığı batıyor.  Hiçbir yere varamıyorlar kavga da etseler.

Diğerinde ise eşini kıskanan partner, eşinin telefonu ile oynamasını istemediğini söylüyor ancak eşi oynamaya devam ediyor. Ve bu konu hakkında tartışma çıkıyor.

Ben neden öfkeliyim? Benim üzüldüğüm şey ne? Hissettiğimi düşündüğüm duygu, bununla ilişkili mi? Sorun gerçekten bu mu? Neden söylemiyorum? Neden söyleyemiyorum? Söylersem ne olur? Söylemezsem nasıl hissederim?  Bu sorular gerçekten önemli.

Çünkü doğru sorular ile gerçek problemi saptayabilir ve çözüme gidebiliriz. Karım/kocam sürekli kavga çıkarıyor” doğru bir yaklaşım değil.  “O hep böyle yapar” diyemeyiz.

“Anlamaz ki” diye bir şey yok.  Olayları ve olayların başlangıcını analiz etmek gerek. İyi analiz her zaman duygularımız üstünde etkendir. Düşünceler değişirse duygularınız da değişir unutmayın.