İç içe sarmaş dolaş olmuş iki kavramdır sevgi ve insanlık.
Yüreğinde en ufak sevgi kırıntısı olanlarda bile insani duyguların olduğunu görürüz.
Sevgi, sınırları çizilemeyen bir okyanus, bir gökyüzü gibidir. O kadar geniş boyutları olan bereketli topraklar gibidir adeta.
Sevginin olduğu yerde insanlık, iyilik, güzellik hüküm sürer.
Fakat bunun aksi olan sevgisizlik ise kıraç topraklar, kurumuş nehirler gibidir.
İnsanlıktan nasibini almamış insan kılıklı canlılar egoları yüksek, aslında hiçbir şey olamamış içi boş kendisine ve topluma faydaları olmadan yaşayıp giderler.
Sevgi yürek işidir. Yürekleri geniş olan, iyilikle dolu olan, ulaşılmaza ulaşmaya çalışan insanların yüreklerinde dopdoludur.
Yürekleri daracık olanların ne sevgi sığar içlerine ne de insanlık.
Bu tür insanların gülümserken bile içten olmadıkları yüzlerine yansır.
Duvar ötesi yüzleri, çevresine, karşısındakilere üst perdeden bakmaya çalışır bu tür insanlar.
Hani deriz ya insanlıktan nasip almamış diye işte sevginin damlası bulunmayan insanlardır bunlar.
O kadar kurudur ki içlerindeki sahte sevgileriyle etraflarına sadece bedbahtlık saçarlar.
İnsanlıktan nasibini almamış olanlar, sevgiden de bihaberdirler, onlar için sevgi, geçici, lüzumsuz bir olgudur. Çünkü onlar sevgisiz büyüdükleri için, sadece kendilerini var saydıkları için içinde sevgi olan insanları da küçük görürler hep.
Bu tür insanlar sevginin gücünü de küçümserler. Gerçek sevginin, gerçek iyiliklerin, gerçek güzellikleri getireceğini de bilmezler, hatta düşünemezler bile.
Gerçek sevginin her kapalı kapıyı açacağını yadsıyamazlar bu insan kılıklı canlılar, çünkü yürekleri daracıktır, içlerine sıkışmıştır adeta.
Atalarımız boşuna dememiş ‘tatlı dil yılanı bile deliğinden çıkarır’ diye. Ama ağzından güzellik çıkabilmesi insanın sevgiden nasibini almasıyla mümkündür.
Sevgi yüreklerde insanlığı yeşertirken, sevgisizlik ise yürekleri dar olan insanların içine sıkışmıştır ve orada ömürleri boyunca kalacaktır.
Yürekleri daracık olanlarla, kalpleri mühürlü olanların birbirinden farkları yoktur.
Bunlar gerçek sevgi dairesinin hep dışındadırlar.
Gerçek sevgi ise kurutulamayan bir kaynak gibidir. Üstüne beton dökülen su derelerinin bir yerlerden sızıp tekrar gökyüzüne mutlaka çıkması gibidir.
Gerçek sevgi, yüreklere sığmayan, kalpleri coşturan insani bir olgudur.
Gerçek sevgiye sahip insanlar her zaman sevgilerinin karşılığını alamazlar ama, sevgi duydukları insanlara sevgi beslemeye, hep onların iyiliklerini düşünmeye devam ederler.
Yürekleri geniş olan insanlar, yüreklerinde gerçek sevgiyi büyüttükçe insani duyguları da büyür ve insan olduklarını her an hatırlayarak yaşarlar.
Yürekleri sevgiyle dolanlar bilirler ki sevgi genişliktir, bolluk berekettir, gülümsemektir, etrafındakileri gülümsetmektir, mutlu etmektir, kısacası insani bir duygudur.
Gerçek sevgi, dar yüreklilerin, yüreklerinde sevgi şelalesi akan insanlarla olan mücadelesinde mutlaka güneşin karı erittiği gibi sevgisizliği eriterek gürül gürül aktığı anlara döner iyi yürekli insanlarda bunu bilirsek hiç unutmazsak, hiç sevgisiz kalmayız.
Gönlünüz dostluk ve sporla dolsun.