Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) önceki dönem başkanlarından Vahap Tuncer, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) yapılan tarım bütçe görüşmelerinde Tarım ve Orman Bakanı’nın ‘Tarım yüzde 13-13,5 büyüdü’ açıklamasını sert sözlerle eleştirdi. Tuncer, “Bu büyüme değil, düpedüz küçülmedir. Eksi büyüme, çöküşü bile utandırır. Tarım sektörü ciddi bir çöküş sürecine girmiştir” ifadelerini kullandı. Mevcut iktidarın ithalata dayalı tarım politikalarının Türkiye’yi gıdada dışa bağımlı hale getirdiğini söyleyen Tuncer, “Bugün fasulye, nohut, mercimek gibi temel bakliyat ürünlerini ithal ediyoruz. Bir tarım ülkesi olmamıza rağmen buğdayın bir kısmını, özellikle makarna ve bisküvi sanayinde kullanılan buğdayı yurt dışından alıyoruz” dedi. Hayvancılıkta da tablonun vahim olduğunu vurgulayan Tuncer, yem hammaddesi olan soya ve mısırın büyük ölçüde ithal edildiğini, kırmızı et ile Kurban Bayramı’nda küçükbaş hayvanın dahi yurt dışından getirildiğini ifade etti.
‘Şap krizi, halk sağlığını tehdit ediyor’
Türkiye’de büyükbaş ve küçükbaş hayvancılıkta ciddi bir şap hastalığı krizi yaşandığını dile getiren Tuncer, “Bakanlık yeterli aşıyı temin edemediği için hayvanlar tedavi edilemiyor. Ölen hayvanlar kesilerek piyasaya sürülüyor. Bu durum etin kalitesini düşürüyor ve insan sağlığı açısından ciddi risk oluşturuyor” diye konuştu. Tarım Kanunu’na göre bütçenin yüzde 1’inin çiftçiye destek olarak verilmesi gerektiğini hatırlatan Tuncer, “Son 20-25 yılda bu oran ancak binde 5-binde 6 seviyesinde kaldı. Çiftçi sistemli şekilde desteksiz bırakıldı” dedi. Üretim planlamasının olmamasının da büyük sorun yarattığını söyleyen Tuncer, “Bir yıl para eden ürünü herkes ekiyor, ertesi yıl ürün para etmiyor. Soğan ve patateste bu krizi defalarca yaşadık” ifadelerini kullandı.
‘Çözüm kooperatifleşme ve köklü reform’
Düşük kur politikasının ihracatı zorlaştırdığını belirten Tuncer, “İhracat yapılamayınca ürün iç piyasada kalıyor, fiyatlar dibe vuruyor. Antalya’da üretici zarar ederken tüketici de alım gücü olmadığı için yeterince tüketemiyor” dedi. Seradan 3-5 liraya çıkan ürünün pazarda 20-25 liraya satıldığını belirten Tuncer, “Çiftçi kazanamıyor, tüketici pahalıya alıyor. Kazanan sadece aracı” diye konuştu. Çözümün üretici kooperatiflerinin güçlendirilmesinden geçtiğini vurgulayan Tuncer, çiftçinin üretimden kopma noktasına geldiğini belirtti. Tuncer, sera bölgelerinde mülkiyetin giderek yabancı ve göçmenlerin eline geçme riskine dikkat çekerek, “Bu hem tarımın geleceği hem de ülkenin sosyal yapısı açısından büyük bir tehlikedir” dedi. Türkiye’nin ciddi bir tarım reformuna ihtiyacı olduğunu vurgulayan Tuncer, “Hem çiftçinin kazanması, hem ihracatın artması, hem de vatandaşın sağlıklı gıdaya ulaşması için tarım politikaları kökten değişmelidir. Mevcut anlayışla devam edilirse bu çöküş derinleşir” diyerek sözlerini tamamladı.





