Ben onu, bunu anlamam arkadaş.
Tamam, Türkiye’nin her yeri apayrı bir güzel ama, onca yeri gezmiş, görmüş birisi olarak sence bu ülkenin en iyi kafa dinleme yeri neresidir diye bana sorsalar, “Antalya’nın Çıralı’sı, Marmaris’in Bozburun’u” cevabını veririm.
Çıralı çok bakir ve şimdilik kimse el bile süremiyor.
Çünkü sit alanı.
Orada Kaplumbağalara insanlardan daha fazla özgürlük tanınmış.
Sabah erken saatte Çıralı’da denize girmenin keyfini tadan bilir. Türkiye’nin en berrak denizi Çıralı’da. Gündüzleri ayrı bir güzel, geceleri bir o kadar da sessiz.
Bozburun ise her geçtiğimiz gün kabuğunu kırmaya başlamış.
Merkezdeki yeme-içme yerleri uçmaya hazır halde. Fiyatları Marmaris’e neredeyse yaklaşmış.
Pansiyon ücretleri şimdilik cep yakmıyor.
Deniz kenarındaki çilingir soframızı kurduğumuzda kafamıza birisi dikilmişti ya.,
Hakan İrban ile İsmet Darıcı.
Antalyaspor ahalisi bu ikiliyi iyi tanır.
İkisini de karşımda görünce, içimde sanki beni takip etmişler gibi bir his belirdi.
Oysa o ana kadar, “Antalya’da yaşayıp ta, Bozburun’u ilk keşfeden benim” diye keyifleniyordum.
Bu keyfime limon sıkıverdiler.
Derken gecenin tadını en iyi şekilde çıkartmaya çalıştık.
Sessiz ve sakin.
Deniz’in sahile ince ince vuruşu sanki bir müzik ritmi gibi geliyor insana.
Bozburun’da olacaksın, sabahın erken saatinde deniz keyfini yapmayacaksın. Ve kendini Bozburun’a gitmiş sayacaksın öyle mi.,
Saydığınla kalırsın.
Biz yaptık.
Deniz keyfi, kahvaltı faslı sonrası, güzergahımız Datça turu ve ardından Akyaka molası.
Akyaka’nın bir diğer adı Gökova.
Muğla-Marmaris yolunun birleştiği nokta.
Doktorum Özgür bey de bayram tatilini Akyaka’da geçiriyormuş.
Benim büyük kız Dilan çok merak ediyordu Akyaka’yı. Görünce hayalleri söndü.
Akyaka plajını yerli ahalisi istila etmiş. Sahile konulan şezlonglarda insanlar dip dibe sıralanmışlar. İğne atsan yere düşmez.
Denizi aynı Side. Git, git, git derinlik ayak bileklerinden başlayıp, dizlere anca geliyor.
Öyle kalabalık ki, Akyaka’da yapabileceğin en lüks icraat, tekneyle 45 dakika süren AZMAK turuna katılmak.
Kişi başı 5 TL.
Meraklı olmayandan gazeteci mi olur?
Akyaka’nın Pansiyon ve Apart fiyatları konusunda küçük bir araştırma yaptım.
Benim ülkemde otel fiyatları mevsim ve aylara göre değişkendir de, bayramlardaki değişkenlik tavan yapmış.
Bir günlük apart ücreti 300 TL. Bayram sonrası bu rakam yarı yarıya düşüyormuş.
Pansiyonlar kişi başı 50 TL. Kahvaltısız.
Öğle ve akşam yemeği için tutumlu davranıp, 150’ye kurtulursan şükredersin.
Kısacası astarı yüzünden pahalıya gelmiyor değil.
Akyaka büfesinde küçük su 1, haşlanmış mısır 3 TL.
Aracını nereye park edersen et, 5 TL’yi sileceğin arasına kıstırıp gitmek zorundasın.
Akyaka gezisini tamamladık. Aracın gidiş istikameti Denizli.
Dilan hanımın iki gün sonra bu yıl yeni uygulamaya konulan bütünleme sınavı için Denizli’ye gideceğiz.
Düştük yola.
Muğla’ya girmeden, Ula’yı teğet geçip, Denizli yoluna girdik. Kale’ye kadar yol yer yer bozuk ve yeni yapım çalışmaları var. Kale Denizli’nin apayrı özellikler taşıyan bir ilçesi.
Biber diyarı.
Biz davaz olarak biliriz, Tavas’tan Cankurtaran ve Denizli.
Ben 25 yıldır yılda en az 4-5 kez Denizli’ye gidip-gelen birisiyimdir, bu kadar sıcak havanın yaşandığını kesinlikle hatırlamam.
Denizli resmen yanıyor.
Yarın: Denizli’nin yaylası, Acıpayam’ın selfservis sebze tarlası.