Her fırsatta Antalya’nın turizmin başkenti olduğunu söyleriz.
Bununla yetinmeyiz Türkiye’nin misafir odası yakıştırması yaparız.
Yılda 10 milyon turist ağırlayan bir kente bu yakıştırmalar az bile.
Bu kadar hassas ve narin olan Antalya’ya yakışmayan yığınla kötü örekler de yok değil.
Kaldırım işgalleri, görüntü kirliliği, trafik sorunu, hanutçuluk ve buna benzer daha birçok sorun.
Daha önce görüntü kirliliğiyle ilgili çok yazı yazdım. Kimi zaman adres göstererek, kimi zaman da önerilerimi sıraladım. Özellikle parklardaki trafo ve çöp konteynerlerin yer altına alınması gerektiğini vurgulamıştım. Muratpaşa Belediyesi bu konuda önemli bir adım attı. Atmaya da devam ediyor. Halk tarafından beğeni toplayan yer altı çöp konteynerileri, Fener Mahallesi’nin ardından 7 noktada daha yer altına alındı.
Böylelikle evsel atıkların toplanmasında kullanılan konteynerlerin yarattığı görüntü kirliliği ve kötü kokunun yanı sıra yaya kaldırımlarının kenarlarına konmasından doğan olumsuzluklar da ortadan kalktı.
Dün Kışla Mahallesi, Kalekapısı Pazar Hamamı önü, Muratpaşa Kaymakamlığı yanı, Meltem Bulvarı ve Subaşı Caddesi üzerinde 3 farklı alanda olmak üzere toplam 7 noktada yeraltına alınan konteynerler buradaki vatandaşlara rahat bir nefes aldırdı.
Muratpaşa Belediyesi’ni bu çalışmasından dolayı kutluyorum, örnek uygulamanın diğer belediyelere de ilham kaynağı olmasını diliyorum.

+++++++++++++++++

Yardım yaparken dikkat

Bu yazıyı geçen yıl Ramazan ayının hemen başında kaleme almıştım.
Dün gözden geçirirken yeniden yayınlama gereği hissettim.
Bu nedenle sizden özür dileyerek yeniden yayınlıyorum.
İslam dünyası tarafından heyecanla beklenen Ramazan ayı yarın başlıyor.
Bu ayda halkımızın dini duyguları tavan yaptığı için yardımlaşma da had safhaya ulaşıyor.
Ancak bu yardımlar yapılırken gözden kaçırdığımız bazı konulara bugün dikkat çekmek istedim. Daha doğrusu kimlere yardım etmeliyiz o konuyu biraz açmak istiyorum.
Öncelikle Ramazan ayının birlik beraberlik anlayışı içerisinde, sevgi ve hoşgörü, sosyal yardımlaşma ve dayanışma içerisinde geçmesini diliyorum.
Ramazanda hastane ve yetiştirme yurtları başta olmak üzere cezaevi, yurtlar ve çocuk yuvaları ile benzeri yerler ziyaret edilmeli. İhtiyaç sahibi öksüz, yetim, hasta, yaşlı ve fakir kimselerle ilgilenilmeli. Varlıklı kişilerle diğer meslek kuruluşları kendi aralarında verdikleri iftar davetlerinden uzaklaşmalılar. Tam tersine ihtiyaç sahibi fakir ve fukaraları iftar sofralarında buluşturmaları gerekir.
Ayrıca, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları, Ramazan ayı boyunca ihtiyaç duyan vatandaşlara yardımlarını etkili, sürekli ve yaygın hale getirmeliler.