Haftalardır, Antalya’nın birinci gündemi, “sık sık kesilen elektrikler ve yüksek elektrik faturaları”..

Birkaç defa bu konuyla ilgili eleştiri yaptım..

“Sık sık kesilen elektrik”ler yüzünden işlerini “gerektiği gibi yapmadıklarını” yazdım..

“Yüksek faturalar” konusunda, bunu CLK Akdeniz’in bilerek yaptığı şeklindeki iddiaları dile getirdim..

Hatta, CLK’nın bilgisayarlarının siber saldırıya uğradığı, bu nedenle de abonelere ezbere fatura gönderdiği şeklinde aldığım duyumları da ilettim ve “bu doğru mu” diye sordum..

Öte yandan..

Birkaç gündür Antalya’da CLK aleyhine eylemler yapılmaya başlandı..

Yüksek faturalar protesto edildi..

Sık sık kesilen elektrikler yüzünden şikayetler dile getirildi, imza kampanyaları düzenlendi..

Eylemler devam ediyor..

Bütün bunları yazdıktan, şikayetleri ve tepkileri dinledikten sonra, “hepsinin cevabını birinci ağızdan almak” için arkadaşlarımız Yunus Erdoğan ve Esra Özkan’la birlikte CLK Akdeniz’in yolunu tuttuk..

Önce CLK Akdeniz Elektrik Perakende Satış A.Ş. Genel Müdürü Halit Bakal’la, ardından da Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş. Genel Müdürü Murat Yiğit’le konuştuk..

Ve “sorulması gereken” bütün soruları sorduk..

Bunu detaylı bir şekilde gazetemizde bugün okuyacaksınız..

Ben de, bu konuşmalar sırasındaki gözlemlerimi aktaracağım..

Öncelikle şunu söyleyeyim;

Antalya halkı “sık sık kesilen elektriklere gösterdiği tepki” de yerden göğe kadar haklı..

Ama..

“Yüksek faturalar” konusunda ise yüzde 30 haklı, yüzde 80 haksız..

Bunları biraz açalım..

Aslında Antalya-Burdur-Isparta’ya “kesintisiz-sağlıklı elektrik hizmeti sağlamak”la yükümlü olan Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş. işini yapmıyor değil..

Murat Yiğit, “hatları güçlendirmek ve trafoları yeterli hale getirmek için sürekli çalışıyoruz” diyor..

Ama, “bu kadar çok elektrik kesilmesi elbette normal değil, 15-20 yıl sonra gelen aşırı soğuk ve fırtınaya hazırlıksız yakalandık, bunu hesap edemedik” diye de bir itirafta bulunuyor..

Oysa..

Antalya’ya elektrik hizmeti verecek firma; “aşırı yüklenme”leri hesap etmek, her türlü olumsuzluğu göz önüne almak, hatta en kötü senaryoya göre kendini hazırlamak ve kente “kesintisiz hizmet” vermek zorundadır..

Sayın Yiğit, eksikliklerini kabul etti ve bundan sonra “rutin güçlendirme çalışmaları nedeniyle yapılan kesintiler dışında başka bir kesinti olmaması için gerekli önlemleri alacaklarını” belirtti..

Bu, vatandaştan bir çeşit “özür dilemek”ti..

Halit Bakal da, “faturalar niye yüksek geliyor”a açıklık getirdi..

Söylediklerini özetliyorum:

“Özellikle emeklilerden gelen ‘faturaları ayın 15’inden sonra ödeyelim’ talebini göz önüne alarak bir düzenleme yapmaya çalıştık..

Karşımıza, olmayacak bir abone karmaşası çıktı..

Abone adresleri karışmış, abone bilgileri neredeyse hiç yoktu..

Bunları da güncelleyelim, vatandaşı bir daha sıkıntıya sokmayalım derken, aralık ayında sayaçların okunmasını bitiremedik ve iş uzadı..

Bu arada, Antalya için ender rastlanacak bir aşırı fırtına ve soğukla karşılaştık..

Bu da işin tuzu-biberi oldu..

Ve biz en çok 1.5 ayda bitiririz dediğimiz iş, 2.5 ayı buldu, hatta geçti..

Bu da faturaların yüksek gelmesine neden oldu..”

Sayın Bakal, bunları bir mazeret olarak söylemediğini, vatandaşın isyanında haklı olduğunu belirtti..

Ama, faturaların yüksek çıkması ile ödenmesi konusunda vatandaşın iğneyi kendisine batırması gerektiğini söyledi..

Dedi ki:

“Tamam biz geç okuduk..

Ama diyelim ki vatandaş her ay 130-150 lira arasında elektrik faturası ödüyor..

Bu parayı bir kenara koysalardı, iki aylık fatura geldiğinde bir bu kadar daha ilave eder ve gelen faturayı sıkıntı yaşamadan ödeyebilirlerdi..”

Bakal bu konuda haksız mı?

“Yüksek fatura”nın nedeni ise çok basit..

(Ben her ay 130 lira civarında ödüyordum, 2.5 aylık fatura 753 lira geldi, bunu da belirteyim..)

Tarifelerde bir değişiklik yok..

Miktarı ne olursa olsun, elektriğin birim fiyatı aynı..

Uzmanlara sordum, öğrendim..

Klimalar aşırı soğukta yeterli basınç sağlayamadığı için “yeterli ısı” da üretemiyor..

Bu nedenle, 15-20 gün hemen hemen her evde “elektrikli ısıtıcılar” devreye sokuldu.. (Biz de yaptık)

“Klima artı elektrik sobası”yla ısındık, ama bu da faturaların aşırı kabarmasına neden oldu..

Sık kesilen elektrik tamam da, yüksek fatura konusunda galiba CLK’ya biraz haksızlık ediyoruz..

Ne dersiniz?