Meslektaşım İbrahim Yılmaz’ın davetlisi olarak 7. Uluslararası Terörizm ve Sınır Aşan Suçlar Sempozyumu’na katıldık.

Elindeyken değerini bilmediği onca şeyin sonradan özlemini çekmek, ölümlü insanın doğasındaki gizlerden biri değil de nedir? diye soranın yaşadığı ruh hali gibiyim. Siz ister düşünce girdabında medcezirler yaşayan bir şaşkınlık hali deyin, isterseniz tefekkürün dibinde mazinin hesabını kapatan bir fani.. Her ikisi de kabulümdür.

Islanmak istemeyen yağmur altında durmaz diye nasihat eden öğretmenimin bir sözünden diğerine yelken açıyorum.

Dhaka Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Bölgesel Merkezi görevlilerinden olan İmtiaz Ahmed’i dinlerken aldığım notları paylaşmak istiyorum.

Mantık çok önemlidir. Mantıkla cesaretse farklı hususlardır. Mantık ve inanç birleştirildiğinde ise herkesin ilgi gösterdiği bir hal alır.

Şeyhlerin Piri İbni Arabi, 13. yüzyılda bir atıfta bulundu. Mantığın kaybettiği şeyi iman ve inanç dengesiyle sağlayabilirsin.

İntihar bombacılarıyla ilgili mesele nedir? sorusuna cevap aranılan sempozyumda net ifade edilen sonuç cümlesi şu olmuştur: Bunu anlamak neredeyse imkânsız.

Mantıkla yürürseniz inanç ve iman arasındaki ayrılmazlığı parçalarsınız. İnanç ve imanla yürürseniz mantığı askıya alırsınız. Oysa yapılması gereken mantık ve inançla dengesini kurmanızdır. Günümüzde terör bir devletten gelmiyor. Terör bugün Newyork’ta iyi bir eğitim almış, iyi derecede İngilizce konuşan, üst düzey eğitim alan bireylerden gelebiliyor. Bunun en canlı örneği 11 Eylül’dür.

İntihar bombacısı bu eyleme geçmeden çok önce hayatını sonlandırma kararı alabiliyor.

Güneyden Kuzey’e doğru iklim göçü var. Küresel ısınma ve ısınmanın etkileri güvenlik sorunu oluşturuyor. Güney’den ayrılanlar Kuzey’e göç ederlerken sorunlar da beraberinde göç etmektedir.

Buzulların erimesiyle yeni alanlar ortaya çıkıyor. Bu da paylaşım kavgalarını şiddetlendiriyor. Enerji alanlarının korunması ve enerjiyi elde tutma talebi yeni tehditleri oluşturuyor. Büyük rekabet, büyük krizler oluşturuyor. Aktörler bunu ya barışla ya da savaşla çözecekler.

Barış ya da savaş yerine farklı reaksiyonlarla tepki verilebiliyor. Örneğin Rusya’nın Kırım’ı ilhakında Amerika silahlı müdahale yerine Suud’la beraber petrolü ucuzlatarak Rusya’yı ekonomik olarak cezalandırmışlardır.

Çözüm bulunması gereken en önemli sorun uluslararası GÖÇ ve yerlerinden edilen insanlardır.

Bugün ve yarının Dünya’sının çare olması gereken TEK mesele budur.